Barcın'dan Gezende'ye

Barcın'dan Gezende'ye

Antalya Yörük şenliğinden döneceğimde arkadaşım İsmail Akçay ile sözleşmiştik, 12 Mayısta Taşkent'te buluşup Ermenek tarafına geçecek, halen göç halindeki Yörükleri çekecek, oradan da Gezende erik şenliğine katılacaktık.

Antalya Yörük şenliğinden döneceğimde arkadaşım İsmail Akçay ile sözleşmiştik, 12 Mayısta Taşkent'te buluşup Ermenek tarafına geçecek, halen göç halindeki Yörükleri çekecek, oradan da Gezende erik şenliğine katılacaktık.

Göçer Yörük dostlarla haberleşiyorduk. Nisan ayının ortalarında sahilden yola çıkmışlar, Ermenek barajı çevresinde toplanmaya başlamışlardı. Onlar için bu bölge toroslara bir geçiş noktasıydı ve buralarda üç-beş gün dinlendikten sonra asıl yaylalarına ulaşmak için yola düşeceklerdi.

12 Mayıs sabahı İsmail ile erkenden buluştuk. Arkadaşım Ünal Erdoğan'ın evinde kahvaltıdan sonra yola çıktık. Ünal'da Ilıcapınar'ın yaylasına kadar bize eşlik etti. O yaylada inerek bulabilirse kuzugöbeği toplayacaktı. Her yıl bolca bulunan kuzugöbeği bu yıl kar kalkmayınca çıkmamıştı.

Yörük dostlarımın biran önce ulaşmak için yola düştükleri yaylalar kar altındaydı. Yörük pazarından sola dönüp Başyayla yoluna saptık. Koyaklarda hala diz boyu kar vardı. Karın eridiği yerler çiğdem ve nergislerle kaplıydı. Taşkent tepelerini aştığımızdan beri yoğun bir sis vardı yolda, çoğu zaman önümüzü bile görmekte zorlanıyorduk.

Barcında durup biraz soluklandık, fotoğraf çektik.

On kilometrelik bir platodan sonra Başyayla vadisi bir cennet görüntüsü gibi önümüze seriliverdi. Ermenek barajının suları Başyayla’nın altlarına kadar ulaşmıştı. Zirvede biraz durup fotoğraf çektik. Kayaların arasından pınarlar gürlüyordu.

Ermeneği geçer geçmez ilk göçer dostlarımızla karşılaştık. Yol boyu gidiyorlardı biran önce Ermeneğin üstlerine ulaşıp sürüyü rahatlatmak için. Çünkü ana yoldan hiç rahat gitmiyordu sürü. Musa ve Kenan'la merhabalaşıp onların çadırlarına vardık. Anne ve babaları vardı çadırda. Kucaklaşıp hasret giderdik. Yedinci sınıfa giden Derya çadırın içinde bir siniyi ters çevirmiş üzerinde ders çalışıyordu. Küçük kardeşi de onun çevresinde oynuyordu. Derya Ermenek’te okuyordu. Okul tatil olunca yaylaya ailesinin yanına gidecekti. Kitabımı imzalayıp verdim ona.  Onlar bu yıl Taşkent yakınlarında bir yere konacaklardı. Yaylada buluşmak dileğiyle ayrıldık yanlarından.

Görmeli sevdiğim köylerden biridir bu bölgede. Her güz gelir birkaç gün kalırım. Dostlarımla ceviz toplar, üzüm kaynatırız. Görmeli'nin çayırlıkta indik arabadan. Kahvenin önünde güneşlenen dostlarla merhabalaştık. Biz konuşurken Bekir arkadaşım da geldi. Görmeliye gelince Ülkü ile onun konuğu olurum genellikle. Biz sohbet ederken bir sürü geçiyordu kahvenin arkasındaki daracık Gülnar yolundan. Birkaç kare çekmek için koştum. Davarın önünü Songül çekiyordu. Sırtında da bebesi vardı. Eşi Mahmut'la kucaklaşıp yaylada buluşuruz diyerek ayrıldık. Çevrede bağ bahçe olduğu için çok hızlı geçiyorlardı bu yoldan. Kimsenin malına zarar vermemek için çok titiz davranıyorlardı.

Kuş Ali”nin obasını Erik Deresinin üzerindeki Mazı Gediğinde bulduk. Sürü yolun kenarındaki çeşmede sulanıyordu. Kuş Ali ve çocuklarla kucaklaştık. İsmail”de geçtiğimiz yıl tanışmıştı onlarla. Bölgeye gelmemizin asıl nedeni Yörük obasını göç hazırlığı yaparken ve göç halindeyken çekebilmekti. Beklediğimiz haberi Kuş Alinin oğlu Bayram verdi. Sabah erkenden yola çıkıyorlardı. Hafta sonu olduğu için cadılarım Fatoş ile Nuray”da Gülnar”dan gelmişlerdi.

Sabah erkenden kalktık. İlk çaylarımızı Kuş Alinin kızı Meryem”in çadırında içtik. İlk tanıdığımda küçücük bir çocuktu Meryem. Şimdi iki çocuğu vardı. Seher ve Ahmet, kocaman olmuştu Seher ve dedesinin yanından hiç ayrılmıyordu.

Çadır sökülmeye başlamıştı bile. Develerin hamudları vuruldu, çadırın çevresine ıhtırıldı. Çul çuval ne varsa yüklenildi. Küçük Seher dedesinin çekeceği devenin üzerine bağlandı ve yola düşüldü. Bütün bu işler yarım saat içinde bitirilmiş yola düşülmüştü.

Ermenek yakınlarında buluşmak dileğiyle ayrıldık onlardan. Bardat yaylasına doğru yola çıktık. İlk kez geçecektim o taraflara. Bardat”ta kısa bir çay molasından sonra Gezen”de köyüne gidecektik.

Gezende barajını Mut-Ermenek arasında gidip gelirken görmüştüm ama köye hiç yolum düşmemişti. Arkadaşım Nurcan Koçak paylaşımlarıyla epeyce meraklandırmıştı beni. Bölgeye gelmişken şenliğe katılıp öyle dönmeye karar vermiştik.

İki yanı dik kayalıklarla çevrili bir vadiden geçerek ulaştık Gezende”ye. Köye inmeye başlamadan durup fotoğraf çektik. Yalancı dünyanın cennetiydi karşımıza çıkıveren vadi. Aşağıda Gezende barajı masmavi görünüyordu. Şenlik alanı şimdiden dolmaya başlamıştı. Muhtar Meral Çelik ve dernek yöneticileri güler yüzle karşılıyorlardı konuklarını. Yöre insanlarına has konukseverlik fazlasıyla burada da vardı. Bol bol fotoğraf çektik, erik yedik. Bu yıl beşincisi yapılan erik şenliğinde erik yemeden dönülmezdi.

Öğleye doğru oradaki dostlarla vedalaşıp Ilısu şelalesine doğru yola düştük. Yöreye yolu düşenlerin mutlaka görmesi gereken bir doğa harikası Ilısu şelalesi. Yaklaşık 70-80 metre yükseklikten akan şelale aşağıda kayalara çarparak çevrede bir yağmur havası oluşturuyor. Şelaleye Gezende tarafından ve Görmeli köyünden ulaşılabilir. Yol stabilize ama düzgün.

Yazın kamp yapmayı sevenler için öneririm Gezende yaylalarını. Ne doğasına doyabilirsiniz ne güzel insanlarının sohbetine.

img_0258.jpg

img_0933.jpg