Batı ve batılı. Batı cephesinde değişen bir şey yok.

Biz bu filmi daha önce seyretmiştik.

Atalarımız da bunu yıllar öncesinden keşfetmişler: “Ayı derisinden post olmaz, gavurdan dost olmaz.”

Tek dertleri kendi menfaatleri ve çıkarları.

Dünyanın başındaki en büyük bela batılılar. Bir ağaç için tüm ormanı yakabilecek bir toplum.

İnsanı değerlerin tamamını bir avuç dolar ve Euro’ya satan bir Medeniyet dediğin tek dişi kalmış canavar.

Sadece başka din müntesiplerini ve ırkları değil kendi ırkını ve dindaşlarını da göz kırpmadan milyonlarca kişiyi yok edebilen bir toplum.

Osmanlı Devleti’nin parçalanması ve bölünmesi bu sayede de tarih sahnesinden çekilmesi için yapmadıkları plan, atmadıkları takla kalmadı.

Hem dıştan çalıştılar hem de içimize içimizdeki hain yapılı kişilerle içimize sızdılar. Sonunda bu İslam aleminin dev çatısını çökerttiler.

KENDİ PUTUNU YİYEN BATI

Batı, kendi ortaya koyduğu kuralları bizzat kendisi çiğneyen bir medeniyet.

Eşitlik, özgürlük ve kardeşlik kavramlarını kendisine ilke belirleyen Fransa Cezayir’de 1 milyon Cezayirliyi öldürebiliyor.

Amerika, Kızılderililerin soyunu tüketiyor. İngilizlerin Hindistan’da neler yaptığını biliyoruz. 1. Ve 2. Dünya savaşında bu kez kendilerinden milyonlarca insanı öldürüyorlar.

Sonra güya barış zemini oluşturmak için Birleşmiş Milletler oluşturuyorlar.

Sonra iki dünya savaşında birbiriyle savaşanlar Avrupa Birliğini kuruyorlar Kopenhag kriterleri oluşturuyorlar ve İnsan Hakları Evrensel Beyannamesini hazırlıyorlar.

Batının bu haklarla kastettiğinin, hakların kendileriyle ilgili olduğunda söz konusu olduğunu anlıyoruz. Başka halkların hakları söz konusu olduğunda bu kuralların hiçbir anlamının kalmadığını görüyoruz. Ötekilerin yaşama hakkı batılıların umurunda değildir. Cezayir’de, Afganistan’da, Çeçenistan’da, Bosna’da, Irak’ta, Libya’da, Suriye’de, Yemen’de ve Sudan’da bu yüzlerini gördük.

Havyan haklarına gösterdikleri hassasiyetin binde birini ötekileştirdikleri insanların hakları konusunda göstermezler. Balinalara ve kelaynaklara gösterdikleri özeni insan kanı akıtma konusunda göstermezler.

O HALDE

Batı durduğu yerde duruyor.

Hedefleri ve düşmanlıkları artarak devam ediyor.

Haçlı savaşları şekil değiştirmiş olarak devam ediyor.

Saldırı her yönden devam ediyor.

Siber savaşları, teknolojik savaşlar, enformatik savaşlar, terör örgütleri üzerinden yürütülen savaşlar ve sosyal medya üzerinden yapılan savaşlar vb. saldırı çok yönlü olarak devam ediyor.

En son 15 Temmuz’da yapılan Darbe kalkışmasının arkasında da aynı haçlı ülkelerini görüyoruz.

Sonraki gelişmelerde de Almanya’nın, Hollanda’nın, Avusturya’nın vb. bu arkasında olmanın tam resmini veriyor.

Peygamberimizin buyurduğu gibi “Küfür tek millettir.” Bittecrübe sabittir.

BİZ DE

Bunun farkındayız.

Buna göre çalışmalarımızı yürüteceğiz.

Buna göre hazırlığımızı yapacağız.

Buna göre saflarımızı sıklaştıracağız.

Buna göre tedbirlerimizi alacağız.

Buna göre besili atlar yetiştireceğiz.

Çanakkale’yi koruduğumuz gibi ANAKALE’yi de koruyacağız.

Bu şarkı burada bitmez.

İslam dünyasının umudu olan vatanımızı tüm yönleriyle muhafaza etmeye devam edeceğiz.  Sarı ineği vermeyeceğiz. Umudumuz azaldığında Çanakkale’mizi hatırlayacağız ve hatırlatacağız.

MÜNİR ARIKAN’DAN GÜZEL SÖZLER

• hayatın sırlarından en önemlisi şükürdür.  
• En büyük sır hayatta olmanızdır.
• Eş vermiş surat asıyorsan, çocuk vermiş azarlıyorsan, göz vermiş iyi şeylere bakmıyorsan, ağız vermiş güzel söz edemiyorsan büyük bir kayıptasın.
• Eşlerinize evi dar ederseniz eşleriniz de kahveye kaçacaktır
• Herkes başı önünde hayattan bezmiş şekilde sokaklarda dolaşır hale geldi
• Camilerin yanından geçiyoruz, bir minare gördüğünde yüreği kıpır kıpır eden kaç kişi kaldı? 
• Atalarımızın kıl çadırlarda, at üzerinde bulduğu huzuru lüks otomobillerimizde, lüks binalarımızda bulamıyoruz. Bunun tek sebebi şükürsüzlük ve bereket eksikliğidir.
• Hayatın sırrı kırmadan, dökmeden çevremizdeki nimetleri görebilmektir.
• Ümidimizi hiç kaybetmeden arayışta olmamız gerekir”

Endişe enerji tüketir.