Fatma Şeref
Milletin Ta Kendisi!
Millet kıraathaneleri, nasıl kullanılmalı, aslında hiçbir fikrim yoktu… Su akar yatağını bulur seyrindeydim biraz. Ancak Konya Büyükşehir Belediyesi, Öğrenen Kütüphaneler etkinliği kapsamında Kültür parktaki Millet Kıraathanesine bizi de konuşmacı olarak davet edince, gidip ortamı görmek istedim. Kıymetli dostum Şair Hasan Ukdem beyle şiirde insan sevgisi konulu bir söyleşi gerçekleştirecektik. Büyükşehir Kültür Yayınlarından tanıdığımız yazar arkadaşımız Hilal hanımın orada görevli olması da bizim için şans oldu epeyce bilgi ve gözlem edindik. Ziyaretçi profili o kadar karışık ki ortak bir seviye tutturmak sohbet açısından nerdeyse hiç mümkün değil. Ama denemekte fayda vardı.
Konumuz şiirde insan sevgisi gibi geniş bir başlık altında olsa da sevgi soyut bir kavram olduğundan zorlanmamak için doğumdan ölüme, kişisel ve toplumsal hayatımızda sevginin etkisi bağlamında konuştuk. Sevginin şiire yansımasını değerlendirmek hitap ettiğimiz ortam için uygun değildi hayata dair konuşmak zorundaydık. Ben ne derece konuşabildim bilmiyorum ama Hasan Bey anlamlı şiirleri ile konuşma aralıklarımı harikulade süsledi derinleştirdi.
Sevgi ve sevginin halleri ile insan hayatında ve toplumsal hayatımız üzerinde etkilerini anlatırken “Sevgiyi çok sözünü etmemize rağmen yeterince önemsemiyoruz. Kendi üstümüzdeki etkisini bile inkâr ediyoruz. Oysa sevginin sahtesi bile o kadar tesirlidir ki biz bunun acı bir tecrübesini toplumsal olarak yaşıyoruz. Ailesinin ya da devletimizin yeterince ilgilenemediği çocuklarımız, sahte sevgi gösteren, her şeyi ile ilgilenen, okutan, evlendiren, kariyer sağlayan bir örgütün ağına düşüp kendi ailesine ve devletine kurşun atar hale gelebiliyorsa biz de sevgi anlayışımızı bir kez daha sorgulamalıyız… Tek başına bu örnek bile sevgi konusunun ihmal edilmeyecek hafife alınmayacak kadar önemli olduğunu anlatmaya yeter diye düşünüyorum” dedim.
Hasan Ukdem de “Sevgi bize atalarımızdan bir mirastır. Çünkü onlar kapıları kılıçla açsalar bile yürekleri sevgi ile feth etmişlerdir “dedi.
Kısacası sevginin etkileri , yan etkileri derken konuyu epeyce dağıttık. Ama gerçekten sevgi konusunda çok konuştuğumuz, yazdığımız halde esasında hiç konuşmamış olduğumuzu fark ettim. Bu bir yana kıraathane tecrübemi paylaşmak istiyorum ki , bizim emek ve paramızla yapılan bu kıymetli yatırımları heba etmeyelim .Daha işlevsel verimli ve faydalı hale nasıl getirebiliriz diye birlikte düşünelim.
Söyleşi yaptığımız kıraathane konumu sebebi ile Konya’nın en merkezi yeri diyebiliriz dolayısı ile yol geçen hanı adeta … Sokaktaki her profilden, her yaştan insan var doğal olarak. Yani beğenirsiniz ya da beğenmezsiniz milletin ta kendisi! Ayrıca söyleşiye kültür sanat camiasından çok sayıda arkadaşımız katıldığı için salonda program sonrası da devam eden sohbetten dolayı ayrı bir iklim oluştu. Ortadaki salona uzanan dört koridor kitap okuma alanı olarak düzenlenmiş ve mekan içinde kapı olmadığından oradakileri rahatsız etmiş de olabiliriz. Nihai gözlemim tanıdıklarım hariç sohbetten sonra iki yaşlı, üç de öğrenci benimle tanışmaya geldi, kitaplarımı merak etti. Ortamda olduğundan dolayı söyleşiye denk gelen otuz kişi olsa, beş kişilik bir ilgi benim beklentimin üstünde. Etkilenip tanışmaya gelmeyen ise bundan daha fazla olur genelde ve sonra bir başka yerde karşımıza çıkar. Sizi şurada dinlemiştim der imza gününe gelir mesela o zaman anlarız.
Açıkçası söyleşiden önce kimsenin oraya öğrenmeye ya da okumaya geldiğini sanmıyordum ama sonra kanaatim değişti. Konu ile ilgili herkesin gözlem ve görüşlerini paylaşarak, gelişmelere katkıda bulunmasını dilerim. Belediyelerimizin de siyasi kaygıdan uzak, gelişimimize katkı sağlayacak , kültür ve sanat etkinliklerine önem vermeleri yerinde olur. Siyasi propaganda kendi zemininde, parti etkinliklerinde yapılmalı. Aksi halde ne kadar örtülü, dolaylı mesaj verilirse verilsin aksi tesir yapıyor kendilerine daha çok zararı oluyor.
Hayırlı Cumalar Diliyorum