Yezidilerin soyu tükeniyor
Dr. Ahmet Taşgın'ın yaptığı araştırmaya göre, 1985 yılında 22 bin 632 olan Yezidî nüfusunun, ülkede yaşanan kaos ortamından dolayı 2000 yılında 423'e düştüğünü kaydetti.
Dicle Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi Öğretim Görevlisi Dr. Ahmet Taşgın'la, son eseri "Süryaniler ve Süryanilik" üzerine konuştuk.
Dicle Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Görevlisi Dr. Ahmet Taşgın'ınYezidîler üzerine yaptığı araştırmadan çarpıcı sonuçlar çıktı.
Araştırmaya göre, Yezidî inancına sahip olanların sayısı her geçen gün azalıyor. 1985 yılı sayımında Siirt'in Kurtalan İlçesi'ne bağlı Beşpınar Kasabası ile Kurukavak Köyü'nde 800, Batman merkez, Beşiri İlçesi'ne bağlı Oğuz Kasabası ile 12 köyde toplam 4 bin 926 kişinin yaşadığı tespit edilirken, 2000 yılında bu rakam 72'ye kadar düştü.
1985 yılında Amed'in Bahçecik Köyü'nde yaşayan 348, Bismil ilçesine bağlı Yasince Köyü'nde 608, Çınar İlçesi Gürses Köyü'nde 400 olmak üzere toplam bin 356 Yezidî'den geriye sadece Bahçecik Köyü'nde 9 kişi kaldı.
Mardin'in Midyat İlçesi'ne bağlı 6 köyde toplam 5 bin 600, İdil ilçesinde 680, Nusaybin İlçesi'ne bağlı 10 köyde de 2 bin 963 kişi olmak üzere toplamda 9 bin 243 kişi yaşarken, bu rakam 2000 yılında 72'ye düştü. Urfa'nın Viranşehir İlçesi'ne bağlı 22 köyde yaşayanlar, 1985 yılı sayımında 6 bin 307 olarak kaydedilirken, bu rakam 2000 yılında 255 kişiye düştü.
'Yezidîlik yok olabilir'
Dr. Ahmet Taşgın, son 15 yılda meydana gelen çatışma ve kaoslardan dolayı Yezidîlerin 'güvenlik' gerekçesi ile özellikle Almanya'ya göç ettiklerini söyledi. Taşgın, Yezidîler'e ilişkin varolan yanlış anlayışın değişmemesi durumunda, Yezidiler'in din olarak yok olma tehlikesi ile karşı karşıya olduğunu belirtti. Taşgın, şunları dile getirdi: "Yasalarda Yezidîlerin dinlerini yaşayamamasını engelleyen herhangi bir durum yok. Yani yasalarda 'yezidiler dinlerini yaşayamazlar' diye bir şey yok. Toplumun bu dine karşı varolan önyargılarının ortadan kaldırılması gerekir."
Dr. Taşgın, son çalışmasını 'Süryaniler ve Süryanilik'üzerine yaptığını ve araştırmalarının devam ettiğini söyledi. 4 cilt halinde Orient Yayınları tarafından basılan kitapların hazırlanmasında Canan Seyfeli ve Eyüp Tanrıverdi'nin de yer aldığı öğrenildi.