1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü
Türk-İş Genel Başkanı Atalay:- "KİT'ler, geçmeyenler geçene kadar peşinizi bırakmayız, yakanızı bırakmayız, arkanızdan ayrılmayız. Bir an evvel geçmeyenleri kadroya geçirmek durumundasınız. Yoksa bunu anlatamazsınız kimseye"- "(Şeker fabrikalarının özelle
HATAY (AA) - Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, "KİT'ler, geçmeyenler geçene kadar peşinizi bırakmayız, yakanızı bırakmayız, arkanızdan ayrılmayız. Bir an evvel geçmeyenleri kadroya geçirmek durumundasınız. Yoksa bunu anlatamazsınız kimseye" dedi.
Atalay, Türk-İş Genel Başkanlığınca 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü dolayısıyla İtfaiye Meydanı'nda düzenlenen kutlama programında, tüm emekçilerin gününü kutladı.
Hatay'da 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nü kutlamanın sevincini yaşadıklarını belirten Atalay, Zeytin Dalı Harekatı'nda hayatını kaybeden işçilere Allah'tan rahmet diledi.
Ülkede 15 yıldır süren bir taşeron problemi olduğunu anlatan Atalay, "Türk-İş illerdeki üyeleri, temsilcileri, her platformda her ortamda bu taşeron düzenlenmesinin kabul edilir tarafının olmadığını, bir iş yerinde kadrolu işçinin yemek yediğini, servise bindiğini, hasta olduğu zaman doktora gittiğini ama taşeron işçisinin doktora gidemediğini, yemek yiyemediğini, servise binemediğini her ortamda bunları anlatmaya gayret ettik. Biz anlatırken naylon sendikalar var naylon, ağızlarını bir kere açmadılar." dedi.
Kısa bir zaman evvel taşeron çalışanların kadroya geçtiğini anımsatan Atalay, ancak herkesin kadroya geçmediğini söyledi.
Enerji, tarım, karayolları, PTT, demiryolları ve şeker işçilerinin kadroya geçmediğini aktaran Atalay, şöyle devam etti:
"KİT'lerdeki geçmedi, geçenlerle ilgili emeği geçenlere teşekkür ediyoruz, geçenlerin hepsi bizim kardeşimiz. 20 yıldır geçici çalışan, mevsimlik çalışan işçiler var, onlar geçmedi. KİT'ler, geçmeyenler geçene kadar peşinizi bırakmayız, yakanızı bırakmayız, arkanızdan ayrılmayız. Bir an evvel geçmeyenleri kadroya geçirmek durumundasınız. Yoksa bunu anlatamazsınız kimseye. Dün başbakan bir paket açıkladı, Sayın Başbakanım, Sayın Cumhurbaşkanım ifade ediyoruz; işçilerle, emekçilerle beraberiz. Ne zaman bu arkadaşlarımızı kadroya alırsanız bizlerle beraber olduğunuzu anlayacağız. Almazsanız peşinizi bırakmayacağız haberiniz olsun."
- Şeker fabrikalarının özelleştirilmesi
Yaklaşık 3 aydır kapılarda şeker fabrikalarını anlattıklarını kaydeden Atalay, "özelleştirmeyin" dediklerini vurguladı.
Devletin şekerden elini çekmemesini isteyen Atalay, "Özelleştirirseniz 5 tane fabrika çalışır, geri kalanlar çalışmaz. Onun için bu sevdadan vazgeçin, bu özelleştirmeden vazgeçin. Bu yol çıkmaz bir yol, Et Balık'lar gibi bu ülkede hata yaparsınız vebale girersiniz." dedi.
Taşerondan kadroya geçenlerin aldıkları ücretin enflasyonun altında olduğunu öne süren Atalay, bu düzenlemenin tekrar gözden geçirilmesini talep etti.
İşçilerin eylemlerine ilişkin açıklamalarda da bulunan Atalay, "Biz canımız sıkıldığı için grev yapmıyoruz. Türk-İş, 66 yıldır bu ülkede evvela Türkiye'nin yanında sonra temsil ettiği işçilerin yanında. Çünkü Türk-İş yönetimi biliyor, Türkiye yoksa Türk-İş yok, parti yok, dernek, oda yok. Önceliğimiz Türkiye, şu alana baktığımız zaman her taraf Türk bayraklarıyla. Türk-İş bugüne kadar önceliğini hiç değiştirmedi. Öncelik Türkiye, Türkiye yoksa kimse yok haberiniz olsun." diye konuştu.
Atalay, kimsenin işçiye hangi sendikaya üye olması gerektiği konusunda baskıda bulunmamasını istedi.
İş kazalarına da değinen Atalay, iş güvenliğiyle ilgili yeni yaptırımların getirilmesi gerektiğini paylaştı.
Geçici işçilerin bir ay sonra günlerinin dolduğunu hatırlatan Atalay, "Bu cuma günü Sayın Başbakanla Türk-İş yönetimi görüştük, 2-3 gün içerisinde geçicilerle ilgili düzenlemeyi imzalayacağını ifade ettiler. Bu söz, onların sözü." dedi.
Atalay, çocuk işçilerle ilgili 10-12 yaşındaki çocuk işçi çalıştıranlara ağır cezalar getirilmesi gerektiğini vurguladı.
Atalay, Türk-İş'in her zaman işçi ve emekçinin yanında olduğunu dile getirerek, şunları kaydetti:
"Kudüs de kırmızı çizgimiz, kıdem tazminatı da kırmızı çizgimiz, KİT'ler de kırımızı çizgimiz, şeker de karayolları da tarım işçileri de PTT çalışanları da özel sektörde örgütlendi diye işten atılanlar da bizim kırmızı çizgimiz. Türk-İş ve onun yönetimi, her meselede bu ülkede söyleyecek sözü var. Taşeron konusunu Türkiye gündemine getiren Türk-İş ama bir bölgelerde bazı laflar var, davulu biri çalıyor parsayı birileri topluyor. Şu anda mevcut hükümet bu naylon sendikaya parsa toplattılar. Bunu sürdüremezler, önünde sonunda taşerona geçenler bu Türk-İş bayrağının, ambleminin altına geçecekler Allah nasip ederse."
- Programdan notlar
Program öncesi Antakya Medeniyetler Korosu sahne aldı.
Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başlayan programda, platformun önüne Zeytin Dalı Harekatı kapsamında hayatlarını kaybeden işçiler Mahmut Pakyürek, Şahin Elitaş ve Yasin Tanboğa'nın fotoğraflarıyla birlikte "İdlib'de şehit düşen işçilerimizi rahmetle anıyoruz" pankartı asıldı.
Kalabalığın davul-zurna eşliğinde halaylar çekmesiyle renklenen program, Atalay'ın alandakilere kırmızı karanfil dağıtmasıyla son buldu.
AA
Kaynak: