10 soruda Ramazan: Ali Akpınar ccevapladı
İl Müftüsü Prof. Dr. Ali Akpınar 10 soruda Ramazan'ı tarif etti.
1-Ramazan ayı denilince ilk aklınıza ne geliyor?
Ramazan, Kur’ân’da adı geçen tek ay. Kur’ân ayı, oruç ayı, infak ayı, namaz ayı, iyilik ayı, ümmet ayı. Bunların hepsi. Müminler için dolum ayı, olum ayıdır Ramazan.
2- Eski Ramazanlar nasıldı?
Ben ah eski Ramazanlar, ah eski bayramlar diye geçmişe mehdiye düzmeyi pek doğru bulmuyorum. Elbette eskinin de güzellikleri vardır, onları alırız; yanlış ve eksiklikleri vardır onları tekrar etmeyiz. Herkes kendi dönemini yaşar. Biz de bu dönemin adamlarıyız ve bu dönemde yaptıklarımızdan sorumluyuz. Eskilerin yaptıkları kendileri içindir, bize bir şey kazandırmaz. Biz kendi dönemimizde yaptıklarımızdan sorumluyuz.
Eskiden oruca, oruçluya saygı daha iyiydi diyebiliriz. Oruç tutmayanlar aleni olarak yiyip içmezlerdi. Yolculara hizmet veren lokantalar bile kalın perdeler çekerlerdi. İftar sahur sofraları yalnızca belli kesimlerin ağırlandığı sofralar olmazdı. Misafirlikler daha içten olurdu. Oruç tutmayanların sayısı daha azdı. Teravih namazı bu ayın olmazsa olmazıydı.
3- Sizce Ramazan ayının maddi ve manevi yararları nelerdir?
Tabi ki Ramazan maneviyat ayıdır, kazanımları da manevî olmalı. Müslümanlığımızı gözden geçirme fırsatı, Kur’ân ile tanışma, buluşma fırsatı, ümmet bilincinin gelişmesine yönelik faaliyetlerin artırılması gereken bir ay olmalı. Nitekim bu ayda suçlar en aza iner, camiler cemaatle dolar taşar, her yerde manevî bir hava oluşur.
4- Bu ayda özellikle nelere dikkat edersiniz?
Her zaman olduğu gibi bu ayda da yaptığımız ve yapacağımız ibadetlerin mana ve hikmetlerini kavrayarak yapmalıyız. İbadetleri rutin olarak yapılan adetler olmaktan kurtarmalıyız. Bu Ramazan, geçen sene idrak ettiğimiz Ramazan’dan daha coşkulu, daha dolu dolu geçmeli. Bunun için oruçlarımızı Allah için tutmalı, infaklarımızı Allah için vermeli, Kur’ânımızı Allah için okuyup anlamalı ve gereklerini yaşamalıyız.
İftar ve sahur sofralarını israf sofralarına dönüştürmemeliyiz. İnfaklarımızı gösterişten uzak olarak yerine getirmeliyiz. Kendi Müslümanlığımızı gözden geçirmeli, test etmeliyiz. Ümmet ayında, ümmete dua etmeli, imkanlarımız ölçüsünde dertleriyle dertlenmeliyiz.
5- Bu ayda manevi olarak değişimler yaşıyor musunuz?
Elbette. Şeytanların zincirlere vurulup cehennem kapılarının kapandığı ve cennet kapılarının açıldığı bir ayı idrak ediyoruz. Emniyet verileri, İslam Coğrafyasında bu ayda suçların en aza indiğini söyler. Bu ayda Müslümanlar daha çok Kur’ân okur, camiler dolar taşar, kadın erkek, çoluk çocuk herkes bu ayın heyecanını yaşar. Ramazan layığıyla idrak edilirse bir değişim, dönüşüm ve gelişim ayı olur.
6- Geçmişten günümüze Ramazanda neler değişti size göre?
Tabi ki teknolojinin gelişimi ile sosyal pek çok değişim gerçekleşti. Önce olumlu olanları zikredelim:
Eskiden yalnızca Perşembe ve Cuma günleri yarım saat kadar Radyoda dini yayın olurdu. Şimdi pek çok radyo ve televizyonda gürül gürül hatimler okunuyor, dinî programlar yapılıyor. Ramazan ayında bu daha da yoğunlaşıyor. İsteyen Ka’be ve Mescid-i Nebi’de kılınan namazları canlı izleyebiliyor.
Eskiden dünyadaki gelişmelerden geç haberdar olur, kardeşlerimize karşı yapılabilecek şeyleri vaktinde yapamazdık. Şimdilerde dünyadaki bütün gelişmelerden anında haberdar olabiliyoruz. Kardeşlerimizin sevinç ve hüzünlerine ortak olabiliyor, onlara yardımlar ulaştırabiliyor ve dualar edebiliyoruz.
Eskiden mektupla haberleşilirdi. Şimdilerde mesajlarla dünyanın her yerindeki Müslüman kardeşlerimizle irtibat kurabiliyoruz.
Eskiden şehirlerde va’z eden sayılı vaizimiz olurdu. Şimdi onlarca vaizimiz va’z edebiliyor. Televizyonlardan meşhur hocaları dinleme imkanına sahibiz bugün.
Eskiden imsakiyeler satılırdı, şimdilerde her eve ücretsiz onlarca imsakiye girebiliyor.
Eskiden iftar sofraları oldukça mütevazı idi. Şimdilerde her türlü nimetle donanımlı sofralarda ve binlerce kişinin katılımıyla iftarlar yapılabiliyor.
Olumsuz gelişmelere gelince:
Medya organları sebebiyle sorumsuz yayınlar da yapılır oldu.
İnsanımızı bolluk şımarttı, dünyevileştirdi, pek çok alanda savrulmalar yaşandı.
Eskiye göre daha çok Kur’ân-hadis-tefsir-fıkıh okunuyor belki ama bunların içi boşaldı. Eskiden doğruyu öğrenmek ve gereğini yaşamak için okunurken, şimdilerde bilgilenmek için, bilgiyle hava atmak için okunur oldu.
Eskiden bir iki camide hatimle teravih namazı kılınırdı, oralara her yerden gitmek zordu. Şimdilerde kendi mahallemizde hatimle teravihlere katılmak nefislerimize ağır gelmektedir.
7- Çocukluğunuzdaki Ramazanlardan bahseder misiniz? (Ramazan anınızı bizimle paylaşır mısınız?
Küçük yaşlarda sahura kalkmak isteyişim ve annemin dayanamazsın, daha küçüksün demesine karşılık; siz kaldırmazsanız ben de aç acına oruç tutarım diye tehdit edişim, bu tehdit karşısında annemin beni sahura kaldırışını unutmam.
Bir de bir yaz mevsiminde susuzluktan dilim damağım kurumuşken, bütür ısrarlara rağmen orucu bozmayışımı ve inatla sürdürüşümü hatırlıyorum.
Eskined sahura çocuklar da kaldırılır ve kuş orucu tutarlardı. Öğleye kadar bir şey yiyip içmezler, öğleden sonra tekrar ağızlar bağlanır ve iftara kadar oruçmuş gibi durulurdu. Böylece çocuklar küçük yaşta oruca alıştırılırdı.
Bir de çocuk oruçlarımızı, iftar soframızda oruçlarını satın alarak sevindiren büyüklerimiz vardı.
8- Ramazan ayının en çok hangi vaktini seviyorsunuz? Neden?
İftar ve sahur sofraları, bir de coşkulu teravih namazları. Çünkü meleklerin hazır olduğu, ellerin duaya durduğu bereketli zamanlar bunlar. Öte yandan iftar saatine yakın saatlerdeki dinginlik anı beni çok etkiler. Yollar, sokaklar boşalmış, işyerleri kilitlenmiş, evde herkeste tatlı bir telaş vardır.
9- Ramazan ayından sonra gelen bayram sizde ne gibi duygular uyandırıyor?
Bayramda işini layığıyla tamamlamış bir çalışanın yevmiye yahut maaşını alırken yaşadığı mutluluğa benzer bir durum yaşanıyor. Gönül halimizle şunları söylüyoruz: Rabbim, Ramazan’da oruç tutun buyurdun, tuttuk; bayramda da yine Senin iznin ve emrinle iftar ediyoruz. Bizlere Ramazan gibi bir rahmet, mağfiret fırsatı lütfettin, şimdi de bayrama eriştirdin. Sana sonsuz hamd ü senalar Allahım!
10- Ramazan ayının hangi özelliği sizi en çok etkiliyor? Neden?
Ramazan ayı, müminlerin Müslümanlıklarını test edecekleri, kendilerini gözden geçirecekleri bir test ayıdır. Bu ayda Müslümanlar eksikliklerini tespit edip onları tamamlamaya çalışırlar; yanlışlarını görüp onlardan vazgeçmeye ve bir kere daha tekrarlamamaya karar verirler. Bu güzelliklerini de Ramazan sonrası hayatlarına taşırlar. Bunun için Ramazan, on bir ayın sultanıdır, onun ruhu on bir ayı yönetir. Bunun için denilmiştir ki, Ramazan’ı düzgün geçenin senesi düzgün geçer, dünya hayıtı Ramazan olanın Ahiret hayatı bayram olur.
Yüce Rabbimiz yaptığımız ve yapacağımız tüm ibadet ve tatları kabul eylesin. Ramazan ayı, milletimiz ve İslam âlemi için hayır, huzur ve bereketlere vesile olsun!
Prof. Dr. Ali AKPINAR
Konya İl Müftüsü