"12 saati aşan açlık 'peptik ülser' riskini artırıyor"
İç Hastalıkları ve Gastroenterohepatoloji Uzmanı Bektaş:- "Araştırmalar, 12 saatten uzun oruç tutmanın, peptik ülseri olanlarda kanama ve delinme riskinin arttığını göstermektedir"- "Yemek borusu, mide ya da bağırsaklarında aktif ülseri, mide-bağırsak kan
ANKARA (AA) - DUYGU YENER - Sindirim sistemi hastalığı olanların, özellikle reflü, gastrit ve ülser geçirenlerin oruç tutmaya başlamadan önce çok dikkatli olması gerektiği, 12 saatten fazla süren açlığın "peptik ülser" riskini artırdığı belirtildi.
İç Hastalıkları ve Gastroenterohepatoloji Uzmanı Atilla Bektaş, yaklaşan ramazan öncesinde AA muhabirine yaptığı açıklamada, orucun, sağlıklı bireyler için genellikle sorun yaratmazken, çeşitli sindirim sistemi hastalıkları olanlar için tehlike oluşturabildiğini vurguladı. Peptik ülserin mide ya da oniki parmak bağırsağı ile mide asidinin (asit-pepsin) teması sonucunda ortaya çıkan yaralar olduğunu ifade eden Bektaş, gastritin ise mide duvarında meydana gelen daha yüzeysel hasarlar olduğunu söyledi.
"Sağlıklı insanlarda orucun peptik ülser gelişimini artırdığı ile ilgili herhangi bir kanıt yoktur." diyen Bektaş, toplumda peptik ülsere yaşam boyu yakalanma oranının yüzde 10 civarında olduğunu belirtti. Sindirim sistemi rahatsızlıkları olanların ramazanda uzun süren açlığa bağlı olarak, şikayetlerinin artabileceğini ifade eden Bektaş, önlem alınmadığı takdirde hastalarda gerek mide, gerekse de oniki parmak bağırsağında kanama ve delinme gibi ciddi sağlık problemlerinin görüldüğünü dile getirdi.
- "12 saati aşan açlık peptik ülserde riski artırır"
Türkiye'de bu ramazan saat farkına göre değişmekle beraber, ortalama 17 saat oruç tutulacağını anlatan Bektaş, şunları kaydetti:
"Araştırmalar, 12 saatten uzun oruç tutmanın, peptik ülseri olanlarda kanama ve delinme riskinin arttığını göstermektedir. Ramazanda uzun süreli açlığa bağlı olarak, midenin koruyucu mukus tabakasının zarar gördüğü ve mide asit düzeyinde yüzde 45'lik bir artış olduğu saptanmıştır.
Sindirim sistemi kanamalarına hazırlayıcı diğer bir faktör de oruçta uzun süren açlık sonucunda trombositlerin (kan pulcukları) fonksiyonunun bozulması ve bunun kanı durdurmak için gerekli olan kümeleşme de düşüşe sebep olmasıdır. Yemek borusu, mide ya da bağırsaklarında aktif ülseri, mide-bağırsak kanseri olanların sağlık açısından oruç tutması sakıncalıdır. Diğer yandan tedavi olmuş mide ülseri, gastrit ve reflü hastaları oruç tutabilir. Böyle geçmişi olanların hekim gözetiminden sonra gerekirse mide koruyucu bir ilaç (anti-ülser ilaçlar) kullanarak oruç tutmasında sakınca görülmez."
- "Sindirim sistemi yakınmaları olanlar ne yapmalı?"
Bektaş, ramazandan önce peptik ülsere bağlı kanama ve delinmeyi önlemek için dispepsi (üst sindirim sistemi yakınmaları) olan hastaların peptik ülser hastalığı açısından değerlendirilmesi gerektiğine işaret ederek, ülserin en önemli nedeni olan helicobacter pylori (mide mikrobu) enfeksiyonu varsa tedavi edilmesi gerektiğini vurguladı.
Ramazan boyunca aspirin ve benzeri ağrı kesicilerin gereksiz kullanılmaması uyarısında bulunan Bektaş, şu bilgileri verdi:
"Riskli hastalarda ramazan öncesi anti-ülser ilaçlarına başlanması önemli faydalar sağlar. Gerekirse ramazan öncesi ve ramazan boyunca, hatta bitiminden sonra da risk devam ettiğinden anti-ülser ilaçları kullanılmalıdır. Ramazandan bir ay sonra hastanın mide asidi başlangıca göre yüzde 23 oranında daha yüksektir.
Bu tür sindirim şikayetleri olanların, oruç esnasında mide ağrısı, yutma güçlüğü, şiddetli göğüs yanması, kahve telvesi şeklinde kusma, siyah renkte dışkılama şikayetlerinin ortaya çıkması halinde, en yakın sağlık kuruluşuna başvurmaları gerekmektedir.
Peptik ülser (Mide-oniki bağırsak ülseri, bazen de yemek borusu ülser) oluşumunda; sigara, alkol, aspirin, steroid olmayan anti inflamatuvar ilaçlar (ağrı kesici ve antiromatizmal ilaçlar- NSAİD), helicobacter pylori (mide mikrobu -HP) ve stres gibi zemin oluşturan etkenlerdir. Mide mukusu ve bikarbonat ise koruyucu faktörlerdir. Durum zemin hazırlayan faktörler lehine bozulduğunda ülser gelişimi kaçınılmazdır."
AA
Kaynak: