16. Gönül Harmanı Şiir Akşamı

16. Gönül Harmanı Şiir Akşamı

Birikim Hayat Koleji'nin gelenekselleşen 16. Gönül Harmanı Şiir Akşamı, "Hepimiz oradaydık" sloganı ve "Şehadet" temasıyla, 15 Temmuz şehitleri ve tüm şehitlere ithaf edildi- Birikim Hayat Koleji Kampüs Müdürü Aygün:- "Bu akşamki şiir harmanımız, tarihte

İSTANBUL (AA) - Birikim Hayat Koleji'nin gelenekselleşen 16. Gönül Harmanı Şiir Akşamı'nda öğrenciler, "Hepimiz oradaydık" sloganı ve "Şehadet" temasıyla gerçekleştirdikleri şiir akşamını, 15 Temmuz şehitlerine ve vatanı için şehit düşen tüm şehitlere ithaf etti.

Öğrenciler, Bahçelievler Belediyesi Nurettin Topçu Kültür Merkezi'nde düzenlenen şiir akşamında, Necip Fazıl Kısakürek, Sezai Karakoç, Erdem Beyazıt ve İsmet Özel gibi sevilen şairlerin şiirlerini seslendirdi.

Birikim Okulları öğrencilerden oluşan ve neyde İhsan Enes Akçınar, Meryem Dilara Durgun ve Rabia Demirci, bateri ve perküsyonda Sıddık Yaşar Kocabey, gitarda Furkan Muhammed Manzak, Yaşar Talha Baltacı ve müzik öğretmeni Hakan Aygün, basgitarda müzik öğretmeni Gökhan Ölke, bağlamada müzik öğretmeni Ahmet Yaşar Morgil, piyanoda Eda Albayrak, kemanda Hacer Durgun ve vokalde ise Furkan Karakuş'un bulunduğu orkestra ise hem şiirlere eşlik etti hem de mini bir müzik dinletisi sundu.

Gecede, şair ve fikir adamı Necip Fazıl Kısakürek'in "Sonsuzluk Kervanı", Sezai Karakoç'un "İnci Dakikaları", Erdem Beyazıt'ın "Ölüm Risalesi", İsmet Özel'in "Aynı Adam", Metin Önal Mengüşoğlu'nun "Belli Olmaz Kimliği Arkadan Vurucunun", İbrahim Tenekeci'nin "Mırıldanmalar", Cahit Koytak'ın "Sol Elle Yazılanlar" ve Recep Garip'in ise "Kurşuni Şafaklarda Bekleyen Rüzgar" adlı şiirleri öğrenciler tarafından okundu.

- "Şiir Harmanı tüm şehitlerimize ithaf ediliyor"

Bahçelievler Milli Eğitim Müdürü Emin Çıkrıkçı ise programda, "Bir devletin ve milletin birikimine biz, kültür ve medeniyet diyoruz. Birikim Okulları yıllardır bu milletin ve vatanın geçmişinde biriktirdiği kültür ve medeniyeti, bünyesine aldığı tüm öğrencilerine ve velilerine serdeden, akıtan, serpiştiren bir okulumuzdur. Emek veren herkesi kutluyorum. Bu sene 4. kere bu şiir akşamına katılıyorum. Şiiri her zaman santranca benzetmişimdir, satranç zihnin taktikleriyle oynanan bir oyundur. Şiir de gönlün ve duygunun satrancıyla dizelere dökülen bir olaydır." dedi.

Birikim Okulları Genel Müdürü Yusuf Yalçın da "Bu akşam bir şiir akşamıdır onun için hepinize selam ederek şairin, 'El ne bilir şekeri-şerbeti, aldığın lezzeti baldan mı sandın?' dediği gibi tıpkı bal tadında bir şiir programıyla sizleri baş başa bırakıyorum ve emeği geçen öğrencilerimize teşekkür ediyorum." diye konuştu.

Birikim Hayat Koleji Kampüs Müdürü Hakan Aygün de başta 15 Temmuz şehitleri olmak üzere, tarih boyunca bu ümmet ve millet için canını feda eden tüm şehitleri rahmet ve minnetle anarak, "Hiç kimse bu aziz ve asil millete zincir vurmayı ve diz çöktürmeyi başaramayacaktır." ifadelerini kullandı.

Şiir akşamlarını 15 yıldır kararlılıkla sürdüren "Şiir Harmanı" programının, gönüller yapmak için yola çıktığını vurgulayan Aygün, şöyle devam etti:

"Ocak ayının her 3. haftası geldiğinde yine 'Gönül harmanı zamanı geldi' dedirtmeye devam edeceğiz. Şiir akşamları bize paylaşmayı, fırından çıkan sıcak bir ekmeğin köşesini, tasta kalmış üç zeytin tanesinin ikisini ve cepte kalan son 50 liranın 30'unu, vefayı, gerçek dostluğu hatırlatmaya devam edecek. Ana teması 'Şehadet' olan bu akşamki şiir harmanımız, tarihte emsali görülmemiş bir direnişin sembolü olan başta 15 Temmuz şehitlerimize ve bu memleket için gözünü bile kırpmadan canını feda eden tüm şehitlerimize ithaf ediliyor."

- "Şiiri, dünyaya medeniyet olarak tanıtmış bir medeniyetin çocuklarıyız"

Şiir akşamına onur konuğu olarak katılan şair Recep Garip ise "Kurşuni Şafaklarda Bekleyen Rüzgar" isimli şiirini seslendiren Alperen Özçelik, Tarık Erdal, Enes Keskin, Muhammed Emin Meral ve İhsan Enes Akçınar'ı tebrik ederek, "Gençlerin gözlerinden öptüm, Allah onların bahtlarını açık etsin." şeklinde konuştu.

Garip, şiir ve edebiyatın "edep" kökünden geldiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:

"Şiir mekanına, sinema salonuna girer gibi girilmez. Pek çok edebiyatçımızın da dediği gibi 'Edebiyatımızın kökü edeptir' yani edepli olmak icap eder tepeden tırnağa kadar. Şiir gibi bir medeniyetten geliyoruz. Şiiri, dünyaya medeniyet olarak tanıtmış bir medeniyetin çocuklarıyız. 16. yüzyılda Fuzuli, 'Ben ölü kelimelerden öyle kelimeler çekiyorum ki o kelimeleri mısra haline getirip onlara ruhumdan ruh üflüyorum. Ben, ruh üfleyen adamım.' diyor. Onun için Fuzuli 16. yüzyıldan bu yana yaşamaya devam ediyor."

AA

Kaynak:Haber Kaynağı