20 yıl sonra sağlığına kavuştu
Sivas'ta yaşayan 58 yaşındaki Binnure Topal, 22 yıl önce tiroid ameliyatı olmak için yapılan tarama sırasında hepatit C virüsü taşıdığını öğrendi- İnsanların yaklaşımları üzerine çevresine kendisini kapatan, torunlarını bile öpemeden büyüten Topal, 2 yıl
İSTANBUL (AA) - HANİFE SEVİNÇ - Sivas'ta yaşayan 58 yaşındaki Binnure Topal, 22 yıl önce tiroid ameliyatı olmak için yapılan tarama sırasında taşıdığını öğrendiği hepatit C virüsünden, yeni tedavi yöntemleri sayesinde kurtularak sağlığına kavuştu.
Binnure Topal, 22 yıl önce tiroid ameliyatı olmadan önce yapılan taramalarda hepatit C virüsü taşıdığını öğrendi. 3-4 yıl farklı yerde tedavi olmaya çalışan Topal, 17 yıl önce İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi'nde Gastroenteroloji ve Hepatoloji Uzmanı Prof. Dr. Sabahattin Kaymakoğlu ile tanıştı.
Topal için son 2 yıla kadar Hepatit C tedavisinde kullanılan tüm ilaçlar denendi ancak bazılarının yan etkilerinin olması nedeniyle başarılı sonuç alınamadı. Karaciğerinde de iltihaplanma oluşan Topal, 2 yıl önce kullanılmaya başlanan yeni ilaçlarla farklı bir tedaviye geçti. 12 haftalık dozu alan Topal, 20 yıl sonra Hepatit C'den tamamen kurtuldu.
AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Binnure Topal, rahatsızlığını öğrendikten sonra 3-4 yıl değişik yerde doktorlara gittiğini, ancak olumlu bir sonuç alamadığını söyledi.
Hepatit C'nin halsizlik, yorgunluk ve bitkinlik yaptığını, günlük işlerini tamamlamakta ve yürümekte zorluk çektiğini dile getiren Topal, 17 önce tanıştığı Prof. Dr. Sabahattin Kaymakoğlu'na 6 ayda bir kontrollere gelerek tedavi olmaya çalıştığını anlattı.
Bu rahatsızlığın psikolojisini de bozduğunu belirten Topal, "Hiçbir ortama giremiyordum. Gittiğimde yorgun, bitkin oluyordum ya da ilgi değişikliği oluyordu. Bu nedenle gitmiyordum. Dışlanmış olmam nedeniyle ara ara psikolojik olarak da tedavi gördüm. 2 torumum var. İlk torunumu ben büyüttüm. Onu sevemiyordum, öpüp koklayamıyordum. Bu çok değişik bir duygu. Çocuklarımı da öpemedim. Çok dikkat ediyordum. Bir yerimde ufak bir kanama olsa onu dezenfekte edip bantlıyordum ve o elimi hiç kullanmıyordum." ifadelerini kullandı.
- "Ben yeniden doğdum"
Binnure Topal, Hepatit C'nin tedavisi olmadığı için psikolojisinin bozulduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Her an ölüm korkusu yaşıyordum. İnsanlar onlara da bulaştırırım diye yaklaşıyordu. Kendimi çektim, görüşmedim, gelip gitmedim. Son 2 yıldır Türkiye'ye gelen ilaca başladım. Sigorta kapsamına alınan ilacı 12 hafta kullandım. Sonrasında ben çok değiştim. RNA, 20 yıldır hep pozitif çıkıyordu, tahlillerimdeki değerler yüksekti. İlk defa pozitif değeri, negatif gördük. 20 yıl sonra bir mucize gibiydi. O kadar sevindik ailem, ben, eşim. Çok şükür şimdi çok çok iyiyim. Şikayetlerim gitti. Gezmeye gidiyorum, yürüyüşümü yapıyorum. Günlük ev işlerimi yapabilirim. Gayet normalim. Kendimi artık kapatmıyorum. Torunlarımı şimdi doya doya seviyorum. Yorgun olan kişiler, kendini yorgun hissedenler mutlaka Hepatit C taraması yaptırsınlar. Son pişmanlık fayda etmiyor. Ben yeniden doğdum. Karaciğerimdeki iltihap ise yavaş yavaş düzeliyor. Eskiye nazaran canlı ve neşeliyim. Yeniden dünyaya gelmiş gibi hayata bağlandım. Yaşama sevincim arttı. Virüsten temizlendiğimi öğrenince bayram yaptık, kurbanlar kestik."
- "Yüzde 98-100'lerde tamamen iyileşme"
Prof. Dr. Sabahattin Kaymakoğlu, önceden Hepatit C virüsü için iğne tedavisi yapıldığını, ancak bunun yan etkilerinin çok olduğunu, her hastaya uygulanamadığını, iyileşmenin de çok düşük seyrettiğini kaydetti.
Türkiye'de yaklaşık 2 yıldır ağızdan kullanılan 12 haftalık, basit, yan etkileri hemen hemen hiç olmayan tedavilerle Hepatit C virüsünün yüzde 98, yüzde yüzlere varan oranda tedavi edildiğini dile getiren Kaymakoğlu, "Tedaviden kastedilen, kişi Hepatit C virüsünden tamamen temizlenir, artık mikrobu hiçbir şekilde taşımaz, dolayısıyla karaciğeri rahatsız eden bir sorundan da kurtulmuş olur. Etraf için bir bulaşıcı değildir. Binnure Hanım, torununu rahatça öpebilir, aile ve etrafla ilişkilerinde hiçbir şeyden sakınması gerekmez. Karaciğerindeki iltihaplanma da hastalığı yönünden de düz çıkar çok harika bir konuma gelir." diye konuştu.
Kaymakoğlu, korunma tedbirleriyle virüsün bulaşmasına engel olunabildiğini belirterek, şu bilgileri verdi:
"Hepatit C zor bulaşan bir mikrop. Örneğin Hepatit C'li kana bulaşmış bir iğneyi yüz kişiye batırsak 3-4'üne bulaşır. Bulaşma açısından risk var ama çok abartılacak bir risk değil. Basit, kurallara uyduğunuz takdirde, tıbbi tedavilerimizi mutlaka hijyenik ortamlarda, kurallara uyan kurumlarda yaptırmamız önem arz ediyor. Dövme, piercing gibi işlemlerin mutlaka tek kullanımlık malzemelerle yapılmasına özen göstermek gerekiyor. Toplumda Hepatit C, hastalarda bir damgalanmaya yol açıyor. Bu hastanın izolasyonuna sebep oluyor ve sosyal hayatında dışlanmışlık yaratıyor. İnsanın toplumdan izole edilmesi dışlanması kötü bir duygu. Bu yıllarca devam eden bir şey mikroptan temizlenmiş olmak, tedavi edilmek müthiş bir rahatlık."
AA
Kaynak: