2018 Yılı Bütçesi TBMM Genel Kurulunda
Başbakan Yardımcısı Şimşek: (2)"Enflasyon sorununu biz önemsiyoruz. Enflasyonla mücadele, enflasyonu tekrar tek haneye indirmek için hükümet olarak üzerimize düşeni yapacağız. Özellikle kamu fiyatlarını bu çerçevede daha makul düzeyde tutacağız"- "Reforml
TBMM (AA) - Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, "Enflasyon sorununu biz önemsiyoruz. Enflasyonla mücadele, enflasyonu tekrar tek haneye indirmek için hükümet olarak üzerimize düşeni yapacağız. Özellikle kamu fiyatlarını bu çerçevede daha makul düzeyde tutacağız." dedi.
Şimşek, TBMM Genel Kurulunda, kendisine bağlı kurumların 2018 yılı bütçeleri üzerinde hükümet adına söz aldı.
Şu anda kapasite kullanım oranının yüzde 80'e dayandığını belirten Şimşek, ihracatçı sektörlerde ise kapasite kullanım oranının yüzde 83 olduğunu aktardı.
Bu kapasite kullanım oranlarıyla yatırımın, neredeyse kaçınılmaz bir noktaya geldiğini vurgulayan Şimşek, üçüncü çeyrekte de yatırımlarda ve özellikle makine teçhizat yatırımlarında çok güçlü bir artışın söz konusu olduğunu söyledi.
İstihdam ayağının da çok güçlü olduğunu dile getiren Şimşek, Ağustos ayı itibarıyla yıl başından bu yana 1 milyonun üzerinde vatandaşa istihdam yarattıklarını hatırlattı.
Son on iki ayda ise yaklaşık 1,4 milyon vatandaşa iş bulduklarına dikkati çeken Şimşek, "Bu artışlar çok güçlü ve gelecek sene için iç talebi destekleyici niteliktedir." ifadesini kullandı.
Avrupa pazarının, Türkiye'nin en büyük pazarı olduğunun altını çizen Şimşek, "Orada çok güçlü bir canlanma var ve devam ediyor. Petrol fiyatlarının yüksek seyretmesi Rusya'yı, petrol ihraç eden Orta Doğu ülkelerini olumlu yönde etkilemektedir. Bunun sayesinde Türkiye'nin ürünlerine, Türkiye'nin müteahhitlik hizmetlerine, turizm bağlamında güçlü bir dış talep desteği bekliyoruz." açıklamasında bulundu.
-"Sorunlu alanların bir tanesi de cari açık"
Küresel krizden bu yana Türkiye'de 8,1 milyon vatandaşa net olarak istihdam imkanı sağlandığını bildiren Şimşek, bunun, çok güçlü bir istihdama işaret ettiğini vurguladı.
Bu istihdamın devamı için ilave teşvikler üzerinde çalıştıklarını aktaran Şimşek, önümüzdeki dönemde istihdamı canlı tutmak için reel sektöre ilave destek sağlamak adına çalışmalar yaptıklarını belirtti.
Türkiye'nin ekonomisinde her şeyin güllük gülistanlık olmadığını ve bir takım sorun alanlarının da bulunduğunu aktaran Şimşek, sorun alanlarından bir tanesinin de Türkiye'nin cari açığı olduğunu söyledi.
Mehmet Şimşek, ihracattaki artışa rağmen iç talebin güçlü olması, petrol fiyatlarının yüksek seyretmesi ve altın ithalatının çok güçlü olması nedeniyle bu sene cari açıkta yukarı doğru bir trendin söz konusu olduğunu ifade etti.
Şimşek, şu bilgileri verdi:
"Cari açık üçüncü çeyrek itibarıyla on iki aylık baktığınız zaman gayrisafi yurt içi hasılanın yüzde 4,7'sine tekabül etmektedir. Aslında net altın ticareti hariç cari açık yüzde 3,7 civarındadır. Yani cari açıktaki artışın tam 1 puanı net altın ithalatından kaynaklanmaktadır. Enerji ve altın hariç baktığınız zaman, Türkiye'de cari açık yok denecek düzeydedir. Ama biz cari açığı önemsiyoruz, cari açık önemli bir sorundur. Cari açığın kalıcı bir şekilde aşağıya çekilmesi için de önümüzdeki dönemde, yakın dönemde olduğu gibi, gerek enerjide gerek ham maddede dışa bağımlılığı azaltmak, gerek Türkiye'nin tasarruflarını artırmak, gerekse Türkiye'nin katma değer zincirinde yukarı çıkması için AR-GE, inovasyon, girişimcilik ekosistemini güçlendirme noktasında çabalarımıza devam edeceğiz."
- "Ekonominin güçlü taraflarından biri de bankacılık sektörü"
Türkiye'nin toplam borcunun, gayrisafi yurt içi hasılaya oranının yaklaşık yüzde 144 olduğunu belirten Şimşek, gelişmekte olan ülkeler ortalamasının ise yüzde 219 olduğunu söyledi.
Türkiye'nin bu bağlamda aşırı borçlu olduğunun söylenemeyeceğine dikkati çeken Şimşek, "Reel sektörde bir kur riski söz konusudur ama bu kur riskini daha iyi yönetmeye yönelik şimdi biz bir makro ihtiyati çerçeveyi, önemli bir reformu hayata geçiriyoruz. Türkiye'nin bütün bu borç üzerinden, özellikle dış borç üzerinden faiz ödemesinin milli gelire oranı yüzde 0,7'dir. Mesela bu rakam yaklaşık on beş yıl önce milli gelirin yüzde 1,9'u civarındaydı." diye konuştu.
Türkiye ekonomisinin zayıf tarafları olduğu gibi, güçlü taraflarının da bulunduğuna işaret eden Şimşek, güçlü taraflarından birinin de bankacılık sektörü olduğunu belirtti.
Şimşek, "Bankacılık sektörü, Türkiye'de sermaye yeterliliği açısından son derece güçlüdür. Sermaye yeterlilik oranı ekim itibarıyla yüzde 16,9'dur. Bu, hakikaten çok güçlü bir orandır ve uluslararası normların yaklaşık 2 katıdır. Yani, bankacılık sektörümüz büyük şoklara karşı bile dayanıklılık gösterecek kadar güçlü bir sermaye yapısına sahiptir." dedi.
Kredi Garanti Fonu sayesinde, kredi genişlemesinin bu sene güçlü olduğunu ifade eden Şimşek, "Her ne kadar Kasım ayı itibarıyla yıllık artış yüzde 20 ise de son on üç haftalık hareketli ortalamalar itibarıyla baktığınız zaman, artış oranı yüzde 12,4 civarındadır. Bankacılık sisteminin karlılığı da makul düzeydedir. Öz kaynak ve aktif karlılığı yıllıklandırılmış olarak yüzde 14,4 ve yüzde 2 civarındadır." değerlendirmesini yaptı.
- "Enflasyon sorununu biz önemsiyoruz"
Enflasyonun, diğer önemli bir sorun alanı olduğunu vurgulayan Şimşek, enflasyonun bu sene, özellikle liranın değer kaybı, petrol fiyatlarındaki artış ve önemli ölçüde de gıda fiyatlarındaki katılıktan dolayı çift haneye çıktığını aktardı.
Şimşek, "Enflasyon sorununu biz önemsiyoruz. Enflasyonla mücadele, enflasyonu tekrar tek haneye indirmek için hükümet olarak üzerimize düşeni yapacağız. Özellikle kamu fiyatlarını bu çerçevede daha makul düzeyde tutacağız." dedi.
Mehmet Şimşek, özellikle yaş meyve ve sebze fiyatlarındaki oynaklığı azaltmak, fiyatları makul düzeyde tutmak, tüketiciye kaliteli ürünün ulaşmasını, makul fiyatlarda ulaşmasını sağlamak için de çok önemli düzenlemeleri ekim başı itibarıyla uygulamaya koyduklarını hatırlattı.
Bu konuda bir geçiş dönemi gerekeceğini ve destek vereceklerini anlatan Şimşek, şöyle devam etti:
"Çünkü tarladan nihai tüketiciye kadar yaş meyve sebzede ortalama yüzde 30 civarında fire var. Bu fireyi ancak doğru paketleme ve tabii ki doğru ulaşım araçlarıyla taşıyarak toptancı pazarların yapısını, oradaki bütün ekosistemi güçlendirerek bütün bunlar üzerinden biz inanıyoruz ki bu fire oranını düşürebiliriz; bu, fiyatlara ve tüketiciye olumlu olarak yansıyacaktır."
- "Ekonomimiz güçlü bir performans ortaya koydu"
Merkez Bankasının, para politikasını sıkılaştırdığını ve bunun etkisinin gecikmeli olarak ortaya çıkacağını belirten Şimşek, "Önümüzdeki dönemde inanıyoruz ki lirada göreceli bir istikrar, gıda komitesinin çabaları, Merkez Bankamızın çabaları sayesinde enflasyon tekrar düşüş trendine girecektir ve bu düşüş trendinin aralıktan başlayıp yılın ilk çeyreğinde hızlanmasını bekliyoruz." diye konuştu.
Gerek daha çok istihdam gerek daha kalıcı fiyat istikrarı gerekse cari açığın daha düşük düzeylere, yönetilebilir düzeylere çekilmesi için Türkiye'nin yapısal reformlarını güçlü bir şekilde devam ettirmesinin zorunluluğunun altını çizerek, hükümetin bu konuda da iradesinin güçlü olduğunu vurguladı.
Şimşek, "Reformlar sayesinde son on beş yılda birçok şok yaşamamıza rağmen ekonomimiz dayanıklıdır ve ekonomimiz güçlü bir performans ortaya koymuştur." dedi.
Mehmet Şimşek, önümüzdeki dönemde aktif iş gücü politikalarını daha da hızlandıracaklarını, kısmi zamanlı çalışmanın üzerindeki engelleri kaldıracaklarını söyledi.
Ar-Ge, inovasyon ve girişimcilik sisteminin güçlendirilmesine önem verdiklerini anlatan Şimşek, önümüzdeki dönemde TÜBİTAK'ın yeniden yapılandırılması ve gelecek vadeden şirketlere daha çok destek için Kalkınma Bankasının yeniden yapılandırılması gibi önemli gündem maddelerinin bulunduğunu kaydetti.
Şimşek, kamu maliyesinde Mecliste bekleyen gelir vergisi reformundan Vergi Usul Kanunu'na kadar, kamu harcama reformundan performans bazlı bütçelemeye geçene kadar birçok konuda önemli reformları hayata geçirmeyi umut ettiklerini belirtti.
- "Kamunun borç yükünün milli gelire oranı, yüzde 30'un altına çekildi"
Kamunun borç yükünün milli gelire oranını, yüzde 30'un altına çektiklerini aktaran Şimşek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Burada en önemli kazancımız faiz yükünün azaltılmış olmasıdır. Bakın, faiz harcamalarının gayrisafi yurt içi hasıla içerisindeki payı 2018 yılında yüzde 2,1 olacak, yani yüzde 2 civarı gayrisafi yurt içi hasılaya oran olarak faiz ödeyeceğiz. Bu oran bundan on beş yıl önce yüzde 14,4'tü. Benzer şekilde, bütçenin yüzde 9,4'ü faize gidecek gelecek sene. Bu oran yüzde 43'ün üzerindeydi. Bu çok önemlidir çünkü hakikaten bunun sayesinde eğitime, sağlığa, altyapıya daha çok kaynak ayırma imkanımız oluyor."
Şimşek, gelecek sene uluslararası piyasalardan, tahvil piyasalarından 6,5 milyar dolarlık kaynak sağlamayı düşündüklerini dile getirdi.
Özellikle bu kamu-özel iş birliği modeliyle gerçekleştirilen projelerdeki yükümlülüklerin şeffaf bir şekilde raporlanmaması hususunda eleştirilerin olduğunu anımsatan Şimşek, "Evet, bu konu biraz eksik bir konudur ve bu konuda biz Maliye Bakanlığımıza koordinasyonu verdik. Uluslararası raporlamada yetkin olan kuruluşlarla bu konu çalışılıyor. Bundan sonra düzenli bir şekilde bunları raporlayacağız." dedi.
Hazine Müsteşarlığı tarafından bugüne kadar Avrasya Tüneli, Gebze-Orhangazi-İzmir Otoyolu, Kuzey Marmara Otoyolu bağlamında toplamda 8,7 milyar dolarlık borç üstlenim anlaşmasının imzalandığını söyleyen Şimşek, bu projelerin tamamlandığını, risk dönemlerinin geride kaldığını, ve işletme dönemine geçildiğini bildirdi.
Şimşek, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı ve Karayolları Genel Müdürlüğünün yürüttüğü kamu-özel iş birliği projeleri kapsamında 2018 yılında bütçeden 3,6 milyar lira yapılacağını dile getirdi.
Başbakan Yardımcısı Şimşek, şehir hastaneleri için yapılacak kira ödemeleri için de Sağlık Bakanlığı bütçesine konulacak ödeneklerden 2018 yılında 2,6 milyar lira ödeme yapılacağını kaydetti.
Hazine garantili toplam borç stoğunun 13,2 milyar dolar olduğunu aktaran Şimşek, bunun, gayrisafi yurt içi hasılanın yüzde 2'sinden daha az olduğuna dikkati çekti.
(Bitti)
AA
Kaynak: