Fahri Kubilay
24 Haziran Seçimleri, Yalan Habercilik ve Manüpilasyonlar
2016 seçimlerinde Trump’ın başkanlık zaferindeki en büyük etkenlerden birinin Facebook’ta yayınlanan “fake news” denilen yalan haberler yardımı ile ileri propaganda teknikleri kullanılmış olması, bu başkanlık zaferinin arkasında başka bir hikâyemi var mı konusu tartışılıyor.
Peki bu bilgiler nasıl ortaya çıktı? 2017’nin Eylül ayında Facebook bir Rus sermaye grubunun ABD’li seçmenlere yönelik 3000 tane reklam yayınladığını açıkladı.
2017’nin Ekim ayında Jonathan Albright adında bir araştırmacı toplam 6 farklı Rus kaynağının yayınladığı propaganda amaçlı haberlerin Facebook’ta 340 milyon kez paylaşıldığını tespit etti, bu rakam 325 milyonluk ABD’nin nüfusundan fazla...
Yani özellikle Facebook üzerinden yapılan bu propaganda tekniği ile ABD’de yaşayan 50 milyon Facebook kullanıcısının tüm bilgileri onların izni alınmaksızın Trump’ın seçim kampanyasında kullanılmış oluyor, Sayılar ürkütücü değil mi?
Asıl konumuz ise günümüzde iletişimin ve propagandaların demografi/nüfus ve coğrafya bilgileri üzerinden yapılıyor olması. Örneğin bir seçim kampanyasını yürütenler belli bir yöredeki insanları yaşlarına, etnik kimliklerine ve cinsiyetlerine göre ayırıp mesajlarını buna göre hazırlıyorlar. Oy verirken bu insanların kararlarını ne belirliyor? Karakterinin zayıf ve güçlü olduğu tarafları ne? Yeni deneyimlere açık mı kapalı mı? Planlı mı değil mi? Dışa mı yoksa içe mi dönük? Kaygı durumu ne? İyi de bu kadar çok ve derinlemesine bilgiyi nereden bilecekler?
Peki internette bu tür bilgileri elde edebileceğiniz insan ilişkileri konusundaki en büyük veritabanı hangisi? 2.2 milyar nüfusuyla dünyanın en büyük sanal ülkesi haline gelen Facebook.
Son yıllarda adeta internetin ve insanların işletim sistemi haline geldi. Orada yaptığımız her şey tıpkı diğer web servisleri ve sosyal medya mecralarında olduğu gibi kaydediliyor. Arkadaşlarımızla olan ilişkimiz, beğenilerimiz, takip ettiklerimiz, zaman çizgimizi kaydırma hızımız ve hangi videoda ne kadar vakit geçirdiğimize kadar biriktiriliyor. İnanılmaz büyüklükte bir veriden söz ediyoruz zaten o yüzden “big data” yani büyük veri deniyor buna.
Bu taktikler bugüne kadar hep çok büyük kitlelerin çok yüzeysel özellikleri üzerinden uygulanmış. Şimdiyse teknoloji sayesinde tek tek kişilerin analizi yapılabiliyor. Her kişi hakkında sahip oldukları bilgi ile de Facebook %95 doğrulukla sizi eşinizden ya da annenizden daha iyi tanıdığıdır..
Gerçekle kurgunun birbirine karıştığı bir dünyada yaşıyoruz. Sosyal medyanın en güçlü kalesi kabul edilen Facebook’tan 50 milyon kişinin bilgisini kullanarak seçim sonuçlarını etkileyecek stratejiler geliştiriyorlar. Bu 50 milyon kişinin gözüne bir cihaz takamıyor belki ama her telefonunu açtığında onun korkularını ya da umutlarını harekete geçirecek mesajlar görmesini sağlıyor.
Üstelik bunu yaparken propaganda değilmiş gibi davranıyor. Manipüle ediyor. Siz interneti kullandığınızı zannederken o sizi kullanıyor. Plaja girmemeniz için size yasaktır tabelası göstermiyor, burada köpekbalığı var deyip korkutuyor.
Sadece Facebook mu sizden bir şeyler topluyor zannediyorsunuz? İnstagram kime ait? Peki ya WhatsApp? Google’da yaptığınız aramalar kaydedilmiyor mu? YouTube’da size nasıl izlemeniz için yeni videolar öneriliyor?
Peki sizcde bu yöntem Türkiye üzerinde de uygulanmaya çalışılmıyor mu?
Dünyada 2,2 milyar üyesi olan Sosyal paylaşım sitesi Facebook en çok kullanılan ülke sıralamasında Türkiye 9. ülke konumunda olup 44 milyon Facebook kullanıcısı bulunmaktadır. Fetö terör örgütü başta olmak üzere tüm şeytani güçler 24 Haziran Seçimlerine yönelik Tayyip Erdoğanı Devirme adına şer ittifakı oluşturdukları bu gün ayan beyan ortada duruyor.
Bu ülkenin birlik ve bütünlüğüne göz dikmiş tüm şer güçlerinin böyle elleri boş oturduklarını mı Sosyal Medyayı kullanmayacaklarını mı zannediyorsunuz hayır böyle bir şey düşünmek safdillik olur sanırım.
Sosyal Medyayı kullanırken kuklacıların elinde oyuncaklara dönüştürülmeniz hiç zor değil çünkü sizi en iyi onlar tanıyor ve bu sayede sizi en kolay onlar avlıyor.
Malcom X'in bir sözü ile bitiriyorum. "Eğer dikkat etmezseniz medya, mazlumlardan nefret etmenize ve zalimleri sevmenize sebep olur.’’