4 yıl önce kaybolmuştu! 92 yaşındaki Gülsüm ninenin damadı ve 2 kızına cinayet davası açıldı
Manavgat'ta 22 Haziran 2016'da evden ayrılıp bir daha geri dönmeyen 92 yaşındaki Gülsüm Çınar'ın damadı M.A. kızları A.A. ve N.Ç. hakkında 'kasten öldürme' suçundan dava açıldı
Antalya'nın Manavgat ilçesinde 22 Haziran 2016'da evden ayrılıp bir daha geri dönmeyen 92 yaşındaki Gülsüm Çınar'ın damadı M.A. kızları A.A. ve N.Ç. hakkında "kasten öldürme" suçundan dava açıldı. Manavgat Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede şüpheli M.A.'nın müebbet, A.A. ve N.Ç.'nin de ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet cezasıyla cezalandırılmaları talep edildi.
Manavgat'ın Evrenseki Mahallesi'nde yaşayan 92 yaşındaki Gülsüm Çınar, 2016 Haziran ayında birlikte yaşadığı kızı A.A.'nın evinden kendi evine gitmek üzere ayrıldı. Akşam saat 19.00'a kadar gelmemesi üzerine çocukları ve torunları tarafından aranılan Gülsüm Çınar için jandarmaya kayıp başvurusunda bulunuldu. Çınar'ın en son kaldığı ev olmak üzere Manavgat İlçe Jandarma Komutanlığı, AFAD, AKUT, Antalya Büyükşehir Belediyesi Arama Kurtarma Ekibi, İHH ve diğer ekipler ile iz takip köpeklerinin de aralarında bulunduğu 70 kişilik geniş katılımlı arama çalışması başlatıldı. Orman Bölge Müdürlüğü'ne bağlı helikopterin de havadan destek verdiği ve Gülsüm Çınar'ın evi merkez alınarak yapılan aramalarda, ormanlık alanın içi, suyolları, dere yatakları, kuyular, tarla ve bahçeler didik didik arandı. Ekiplerin 5 gün boyunca gerçekleştirdiği aramalardan herhangi bir sonuç elde edilemedi. Manavgat Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 2016 yılında yapılan araştırma sonucunda Gülsüm Çınar'ın kaçırıldığına dair delil bulunamaması üzerine kovuşturmaya yer olmadığı kararı verildi.
Yaşlı kadının bütün yakınlarının cep telefonları dinlemeye alındı
Gülsüm Çınar'dan herhangi bir şekilde haber alınamaması ve geçen süre zarfında yakınlarının ihbar ve şikayetlerini değerlendiren Manavgat Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturmaya başlanıldı. Manavgat İlçe Jandarma Komutanlığı tarafından oluşturulan özel ekip tarafından gerçekleştirilen çalışma kapsamında Gülsüm Çınar'ın çocukları, torunları, akrabaları, Evrenseki Mahallesi'nde yaşayanlar, yakınlarının o dönem çalıştığı işyerlerinde bulunan iş arkadaşları olmak üzere onlarca kişinin ifadesine başvuruldu. Gülsüm Çınar'ın bütün yakınlarının cep telefonlarını dinlemeye alan jandarma ekipleri ayrıca geriye doğru telefon kayıtları (HTS) incelemesi de yaptı.
Kasten öldürme suçundan dava açıldı
Jandarma tarafından olayla ilgili olarak yapılan araştırma ve çalışma sonucunda Gülsüm Çınar'ın damadı M.A. kızları A.A. ve N.Ç. gözaltına alındı. Adliyeye sevk edilen şüpheliler "adli kontrol" şartıyla tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Manavgat Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından M.A. hakkında "kasten öldürme', A.A. ve N.Ç. hakkında da "üstsoydan yakın akrabayı kasten öldürme" suçundan cezalandırılmaları talebiyle iddianame hazırlanarak, şüphelilerin cezalandırılması talebiyle dava açıldı.
Damat "kayınvalidem kayboldu" diyerek işyerinden izin almış
Manavgat Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede şüpheli M.A.'nın olay sırasında tüm gün işyerinde olduğunu söylediği ancak saat 13.30 ile 17.00 arasında işyerinde bulunmadığı, temizlik işleri müdüründen saat 12.30 sıralarında "kayınvalidesinin kaybolduğu" gerekçesiyle izin aldığı, şüphelinin aynı işyerinde çalışan arkadaşı B. A.'dan kendisi için işyerinde olduğu şeklinde yalancı şahitlik yapmasını istediğini, diğer iş arkadaşlarının da işyerinde olmadığını söyledikleri ileri sürüldü.
"İkimizde ölelim, kurtulalım"
Gülsüm Çınar'ın kendisine ait evin yarı hissesini bakımını yapmak şartıyla kızı şüpheli A. A.'ya 2010 yılında noter kanalıyla devrettiği belirtilen iddianamede, A.A.'nın, Gülsüm Çınar'a bakmaktan bıktığı ve "ikimizde ölelim, kurtulalım" diye söylediği yer aldı.
Telefon trafiği
Ayrıca olay günü kayıp Gülsüm Çınar'ı en son gören kişi olduğu ve kaybolduğu yer olan evin anahtarının ilk önce bulunamadığı daha sonra A. A. tarafından bulunduğu iddia edildi. Olayın olduğu 3 gün içerisinde ise şüpheli M. A.'nın 34 kez A.A.'yı, 29 kez de N.Ç.'yi, şüpheli A.A.'nın 16 kez M.A.'yı, 18 kezde N.Ç.'yi aradığı, şüpheli N.Ç.'nin de 2 kez M.A.'yı, 12 kez de A.A.'yı aradığının tespit edildiği belirtildi.
"Seni şahit olarak yazacağım"
İddianamede, jandarma tarafından tanık olarak ifadesi alınan B.A.'nın, M.A. ile Manavgat Belediyesi'nde birlikte çalıştıklarını ,bir süre önce M.A.'nın kendisine, "Seni şahit olarak yazdıracağım. Karakolda ifade vereceksin, jandarmanın sana soracağı tek bir şey var, o da 22 Haziran tarihinde benim işte olup olmadığımı soracaklar, sen de benim 22 Haziran 2016 günü belediyede işyerinde olduğumu, sabahtan akşama kadar tüm gün şantiyeden ayrılmadığımı söyleyeceksin" dediğini, kendisinin de konunun detayını bilmediği için ve onu kırmamak için "olur abi, sıkıntı yok" dediğini, şu anda çalışmış olduğu Manavgat Belediyesi'ndeki işine 12 Temmuz 2016 günü başladığını dolayısıyla M.A.'nın 22 Haziran 2016 tarihinde işyerinde olup olmadığını bilmediğini, şüphelinin kendisinden "yalancı tanıklık" yapmasını istediği ileri sürüldü.
İddiaları reddettiler
Manavgat Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede şüphelilerin iddiaları reddettiği belirtilirken, olayın bir bütün olarak değerlendirildiğinde, şüphelilerin eylem birliği yaparak Gülsüm Çınar'ı kasten öldürdükleri, bu nedenle şüpheli M.A.'nın ömür boyu, A.A. ve N.Ç.'nin de ayrı ayrı ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezasıyla cezalandırılmaları talep edildi. Olaya ilişkin davanın görülmesine Manavgat Ağır Ceza Mahkemesi'nde önümüzdeki günlerde başlanacak.
Kaynak: