43 milyon insanın ölümüne sebep oldu
Emekli Assubay Kılınçel: “‘İnsan kasabı’ lakaplı Stalin tarafından sürgüne gönderilen Kırım Türkleri arasında bulunan 112.700 çocuktan 60.034′ü, 93.200 kadından 40.085′i, 32.600 erkekten 12.061′i hayatını kaybetti.
Stalin toplam olarak 42,6 milyon insanının ölümüne sebep oldu.”
Konya Aydınlar Ocağı’nın bu haftaki Salı Sohbetleri’nde, dünya tarihinin en gaddar ve en büyük diktatörlerinden biri olan “insan kasabı” olarak anılan Josef Stalin konuşuldu.
Gürcü asıllı sosyalist Josef Visarionoviç Stalin’in 1881'de Gürcistan'ın Gori kasabasında doğduğunu ve orta öğrenimi sırasında devrimci eyleme katıldığını söyleyen konuşmacı emekli Assubay Bahri Kılınçel, uzun yıllar Sibirya'da sürgünde kalan Stalin’in, “Lenin'in 1917'de Finlandiya'ya gitmesinin ardından Sverdlov'la birlikte partinin yönetimini üstlendi. Ekim Devrimi'nden sonra Lenin'in başkanlığındaki Sovyet hükümetinde Milliyetler Halk Komiseri oldu” dedi.
Lenin’in ölümünden önce Komünist Partisi genel sekreteri olan Stalin’in, ipleri eline geçirdikten sonraki gelişmeleri de şu sözlerle aktardı: “1920-1930'larda sağ ve sol ideolojik mücadele adına binlerce insanı sürgünlere gönderdi. Özellikle bu sürgünler ve idamlar yoğunluklu olarak Türkler’e karşı oluyordu. Stalin iktidarın için her yol meşrudur sözünü tam anlamıyla uygulayarak binlerce insanın ölümüne sebep oldu. Milyonlarca insan bu yolda, özellikle aç bırakılarak öldürüldü. Stalin, 42,6 milyon insanın ölümüne sebep olan birisidir. 10 milyon kişi sadece açlıktan ölüyor. 14,5 milyon Rus, 3 milyon Kazak açlıktan, 1917-49 arasında 20 milyon kişi ise çalışma kamplarında ölüyorlar.”
EN BÜYÜK ZULÜM KIRIM TÜRKLERİNE
Stalin tarafından en büyük zulmün Kırım Türkleri’ne yapıldığını ve Almanlar’la işbirliği yaptıkları gerekçesiyle bir gecede hayvan vagonlarına doldurularak sürgüne gönderilen Kırım Türklerinin çoğunun yolda öldüğünü kaydeden Bahri Kılınçel, “Yanlarına sadece 500 kgr. erzak almalarına izin verilen ve tıka basa vagonlara doldurulan halk, günlerce aç-susuz bir şekilde, en temel ihtiyaçlarını gideremeden, sonunun ne olacağını bilmediği bir seyahate çıkmıştı. Buna göre, sürgüne gönderilenler arasında bulunan 112.700 çocuktan 60.034′ü, 93.200 kadından 40.085′i, 32.600 erkekten 12.061′i hayatını kaybetmiştir” dedi.
İkinci Dünya Savaşı sırasında parti liderliği, hükümet başkanlığı ve sovyet orduları başkomutanlığı görevlerini birarada yürüten Josef Stalin’in, Lenin’den sonra dünyanın en örgütçü lideri olduğunu ve 1921’de partinin genel sekreteri olduktan sonra Troçki’yi sürgüne göndererek İspanya’da bir komünist İspanyol ajanı tarafından baltayla öldürüldüğünü kaydeden Kılınçel, “5 Mart 1953'te ölen Stalin’in cenazesinde bile 500 kişi ezilerek ölüyor” diye konuştu.
“Stalin topluma sosyalizmin ne olmaması gerektiğini öğretmiştir” diyen ve Hitler’e karşı Leningrat savunmasında sonuna kadar savaştığını ve bu nedenle halkın gözünde kahramanlaştığını kaydederek sözlerine devam eden Kılınçel, evlendiği ikinci bayandan olan çocuklarından Almanlar’a esir düşen oğlunu kurtarmak için teşebbüste dahi bulunmadığını, bu yüzden kızı Svetlana Alliluyeva’nın babası Stalin'i, “hayatını mahveden ve onu ahlâkî ve ruhânî bir canavar “olarak tanımladığını dile getirdi. Stalin’in, Nazilere esir düşen 3 milyon 200 bin Rus askerinin kurtarılması için hiçbir şey yapmadığını ve bu yüzden 2 milyon 300 bin askerin esir kamplarında hastalıktan öldüğüne işaret eden Kılınçel, Stalin döneminde Kırım, Ahıska, Kazak, Çeçen, Balkar ve başka 3 milyon 538 bin Türk’ün sürgüne gönderildiğini ifade ederek, “1920-21’de 50 bin Azeri öldürüldü. 1918’de Ermeniler, Azerbaycan’da 40 bin Azerbaycan Türk’ünü katletmişlerdir” dedi.