55. Uluslararası Antalya Film Festivali
Yapımcı Fatih Aksoy:- "İyi kadın yazarların bu sektöre girip çalışması, kadın hikayelerinin çok daha iyi olmasını sağladı. Ben her halükarda kadınları erkeklere oranla çok daha yaratıcı ve zeki buluyorum"- "Türklerin iyi olduğu bir alan var, çok iyi drama
ANTALYA (AA) - Dizi ve film yapımcısı Fatih Aksoy, "İyi kadın yazarların bu sektöre girip çalışması, kadın hikayelerinin çok daha iyi olmasını sağladı. Ben her halükarda kadınları erkeklere oranla çok daha yaratıcı ve zeki buluyorum." dedi.
Antalya Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde düzenlenen 55. Uluslararası Antalya Film Festivali etkinlikleri çerçevesinde, "Sinemadan Günümüz Dizilerine Kadının Yükselişi" paneli düzenlendi.
Antalya Kültür Merkezi (AKM) Aspendos Salonu'nda düzenlenen panelde, panel yöneticisi Muammer Brav'ın sorularını yanıtlayan dizi ve film yapımcısı Fatih Aksoy, dizilerindeki güçlü kadın karakterini yaratırken annesinin hayatıyla bağlantı kurduğunu söyledi. Son yıllarda güçlü kadınların hikayelerinin daha çok izlendiğini kaydeden Aksoy, "Bunun sebebi biz değiliz, sizsiniz. Seyirci neden güçlü kadınları seyrediyor, bakmak lazım." diye konuştu.
Kadın ve erkek oyunculara eşit ücret ödeyip ödemediğinin sorulması üzerine Aksoy, Özge Özpirinçci ve Hazal Kaya'yı işaret ederek, "Arkadaşlara çok ücret ödüyorum, eşit falan değil. Dizinin erkek oyuncuları onların aldığının yarısını falan alıyor." dedi.
Bu yıl 7 dizi hazırladığını ve 7 dizinin senaristinin de kadın olduğunu anlatan Aksoy, "Yapımcı düzeyinde sektörümüzde kadın ve erkek eşit değil ama size şunu söyleyeyim, geçen sene ve bu sene erkek senaristlerle çalışmadık. 7 dizinin senaristi de kadın. Bu dizilerinin 3'ünün yönetmeni kadın, uygulayıcı yapımlarının tamamı kadın. İyi kadın yazarların bu sektöre girip çalışması, kadın hikayelerinin çok daha iyi olmasını sağladı. Ben her halükarda kadınları erkeklere oranla çok daha yaratıcı ve zeki buluyorum. Kadın yazarların daha fazla olmaya başlaması kadın hikayelerinin içini dolduruyor." diye konuştu.
Televizyon dizilerinin bir sanat eseri olmadığını, üretildiğini ve tüketildiğini anlatan Aksoy, dizinin hayatta kalabilmesi için reyting ölçümlerinin önemli olduğunu vurguladı.
- "Niye aksiyon üretmiyorum diye dert etmiyorum"
Türkiye'de dizilerin neden hep dram ağırlıklı yapıldığı, bir süper kahramanın neden yaratılmadığının sorulması üzerine Aksoy, şöyle konuştu:
"Hepimiz dünyada aynı kamerayı, aynı malzemeyi kullanıyoruz. Türklerin iyi olduğu bir alan var, çok iyi drama üretiyorlar ama aksiyon üretme konusunda ne öyle bir birikimimiz var ne de o kadar çok paramız var. Onu da Amerikalı üretsin, ne yapayım. Zaten bir Türk süper kahraman nasıl olur, onu da bilmiyorum. Bir uzaylı İstanbul'a gelir mi? Buna kimse inanmaz. New York'a gider herhalde. Niye aksiyon üretmiyorum diye dert etmiyorum. Bu koşullanmayla boğuşmaktansa Amerikalıların ve kimsenin bizimle yarışamayacağı bir alanda gitmenin daha doğru olduğunu düşünüyorum. Türkiye'de üretilmiş bir diziyi dünyada 1 milyar insanın izlemesinin ne kadar önemli olduğunu ben biliyorum. Adını Feriha Koydum dizisi dünyada en fazla sayıda insanın izlediği diziler sıralamasında ilk 3'tedir. Yalnızca Hindistan'da 100 milyona yakın insan seyretmiş. Kadın dizisi Meksika'da yayımlanmaya başladı, Meksika'da 15 milyon insan kadın dizisini izledi. Bu kadar insana bu dizileri izletmenin çok kıymetli olduğunu düşünüyorum. Bu, Amerikan dizilerinin yapamadığı bir şey. Amerika dizileri Latin Amerika'da küçük kanallarda izleniyor, Avrupa'da izleniyor. Asya'da izlenmiyor."
Aksoy, Türkiye'de ana kanallarda günde ortalama 7 dizi gösterildiğini, dijital platformda da son 2 yılda 8-10 iş yapıldığını ve dijital platformun çok da başarılı olunamadığını dile getirdi. Türkiye'de aksiyon gibi ana kanallarda yapılamayan ve yapılmaktan korkulan konular olduğunu vurgulayan Aksoy, örneğin kahramanı eş cinsel olan bir dizinin Türkiye'de yapılamayacağını, ana akım kanallarda bunun izleyiciye itici geldiğini, uyarladıkları dizilerde de bu unsurları diziden ayırdıklarını söyledi.
- Özge Özpirinçci ve Hazal Kaya
Panelde konuşan oyuncu Özge Özpirinçci de "Kadın" isimli dizide oynadığı "Bahar" karakterinden sonra karşılaştığı birçok kadının kendisine sarılarak "benim hayatımı anlatıyorsun" dediğini söyledi.
Dizilerin ömrünü reytinglerin belirlediğini, aslında 80 milyon için dizi yaptıklarını, fakat reyting ölçümlerinin yaklaşık 3 bin haneye konulan cihazlarla yapıldığını anlatan Pirinçci, "80 milyona dizi yapıyoruz mantığıyla yola çıkarken aslında 3 bin haneye dizi yapıyoruz. Dizi arz-talep üzerine kurulu bir sistem. Dizide aslında ne başrol oyuncusu ne kanalı ne de günü çok önemli değil. Bir hikaye sizi çekiyorsa devam ediyor. Kadın veya erkek gibi bir ayrıma da bakılmıyor." dedi.
Özpirinçci, tüm dünyada yükselişe geçen feminizm ve eşitlik gibi kavramların Türk dizilerini de etkilediğini ifade etti.
Oyuncu Hazal Kaya da Türkiye'de kadınların aslında çok güçlü olduğunu fakat sahip oldukları gücün farkında olmadıklarını, şimdi şimdi kendilerine değer vermeyi öğrendiklerini söyledi.
Panelin sonunda sahneye getirilen doğum günü pastası ile Hazal Kaya'ya sürpriz yapıldı. Kaya, sürpriz doğum günü pastasını keserken göz yaşlarına hakim olamadı.
AA
Kaynak: