8. Karayolu Trafik Güvenliği Sempozyumu ve Sergisi
Başbakan Yıldırım: (2)- "15 Temmuz'da mesafe alamayanlar, Türkiye'yi dize getiremeyenler, bu millete boyun eğdiremeyenler, bugünlerde başka bir film çeviriyorlar. 'Acaba ne yapar yaparız da 15 Temmuz'da beceremediğimiz işi sonlandırırız?' Ekonomiyle baskı
ANKARA (AA) - Başbakan Binali Yıldırım, "15 Temmuz'da mesafe alamayanlar, Türkiye'yi dize getiremeyenler, bu millete boyun eğdiremeyenler, bugünlerde başka bir film çeviriyorlar. 'Acaba ne yapar yaparız da 15 Temmuz'da beceremediğimiz işi sonlandırırız?' Ekonomiyle baskılarla kriz, kaos senaryolarıyla bu milleti dize getireceklerini zannediyorlar. Hiç boşuna heveslenmeyin." diye konuştu.
Yıldırım, ATO Congresium'da düzenlenen "8. Karayolu Trafik Güvenliği Sempozyumu ve Sergisi"nin açılışında yaptığı konuşmada, son 10 yıl içerisinde dünyada bir krizin olduğuna işaret ederek, 2008'in sonunda başlayan bu krizin hala sürdüğünü dile getirdi.
Bu 10 yılda dünyada, 10 büyük proje başladığını hatırlatan Yıldırım, "Bunlardan 6 tanesini Türkiye yapmış. 10 dünya projesinin altısını yapan ülke Türkiye'dir. Nasıl yapmış, lideri Recep Tayyip Erdoğan'ın ve ekibinin sayesinde yapmış. Bilen de bilmeyen de konuşuyor. Dilin kemiği yok, freni de yok." dedi.
- "Hayal anlatmıyoruz hayal, gerçekleri anlatıyoruz"
Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Otoyolu, Osmangazi Köprüsü İzmir-İstanbul Otoyolu, Avrasya Tüneli, Çanakkale Köprüsü, Marmaray, İstanbul-Ankara hızlı treni ve dünyanın en büyük havalimanı örneğini veren Yıldırım, "Hayal anlatmıyoruz hayal, gerçekleri anlatıyoruz. Hayalleri gerçeğe dönüştüren kadroların eserlerini anlatıyoruz. Türkiye büyük atılımlar içerisinde, bugünlerde Ovit'te, Zigana'da, Kop'ta, Cankurtaran'da, Eğribel'de de, söyledi zaten, hepsini ben söyleyecek değilim. Ulaştırma Bakanı'nın işi, ben niye söyleyeyim? Onun işini o anlatacak biz de işimizi anlatacağız." ifadelerini kullandı.
Yıldırım şöyle devam etti:
"15 Temmuz'da mesafe alamayanlar, Türkiye'yi dize getiremeyenler, bu millete boyun eğdiremeyenler, bugünlerde başka bir film çeviriyorlar. 'Acaba ne yapar yaparız da 15 Temmuz'da beceremediğimiz işi sonlandırırız?' Ekonomiyle baskılarla kriz, kaos senaryolarıyla bu milleti dize getireceklerini zannediyorlar. Hiç boşuna heveslenmeyin. Bu millet Çanakkale'de, Kurtuluş Savaşı'nda, Anafartalar'da ve Kut'ül Amare'de dünyaya, emperyalistlere gereken dersi vererek bugünlere geldi. Bu bayrak, vatan, millet, devlet sevgisi bu milletin sinesinde olduğu müddetçe hiç kimse, hiçbir güç bu ülkeye hiçbir şey yapamaz."
Başbakan Yıldırım, trafik güvenliği ve trafik güvenliğinin geliştirilmesi, iyileştirilmesi konusunun önemine değinerek, program sonunda gezecekleri sergide yerli ve milli alın terinin ürünlerinin hep beraber görüleceğini söyledi.
Türkiye'nin her alanda gelişmeye devam ettiğini vurgulayan Yıldırım, trafik güvenliğinin gelişmesi için sadece bölünmüş yollar yapılmadığını, araç muayene sisteminin yeni baştan düzenlendiğini belirtti.
- "Bir insanın hastanede muayenesi gibi"
Eskiden yapılan araç muayenelerini anlatan Yıldırım, şöyle konuştu:
"Ben İstanbul'dan biliyorum. Merdivenköy'de bir kulübe vardı. Bu trafik muamelecileri vardı, torbaya doldururdu ruhsatları, kötü bir masa, önünde bir sandalye oturur, bir mühür bir ıstampa oraya basar buraya basar. Ne o, muayene oldu, bitti. Ne araç ne denetim ne inceleme var. Bugünlerle devraldık Türkiye'yi, unutmayın. Şimdi her ilde, büyük ilçelerde 205 tane sabit, 76 tane seyyar, 5 adet motorsiklet, 19 adet traktör olmak üzere toplam 305 tane Türkiye genelinde muayene istasyonu var. Bu, bir insanın hastanede muayenesi gibi. İçeri giriyorsun, tepeden tırnağa bütün parçalara bakıyorlar, tek tek işaretliyorlar. Eksikleri varsa 'kusura bakma' diyorlar, bir ay süre veriyorlar, tekrar gelip muayene oluyor. Eskiden hatırlayın muayenelerde yolda yapılırken, kontrollerden önce millet birbirine 'radar var dikkat et' diye sinyal çakardı. Gelişmiş ülkelerde de yanındaki hız aşımı yapıp gittiği zaman, hemen polise sinyal çakıyor, 'Hız aşımı yaptı, haberin olsun' diye. Bizde dayanışma kural ihlali üzerine, orada da dayanışma kurala uyma yönünde. Gelişmişlik böyle bir şey. Bunları eğiteceğiz, öğreteceğiz."
- "Kemeri bağlamanı bekliyorum"
Yıllar önce Norveç ziyareti sırasında otelden çıkıp bir fabrikaya giderken, şoförün yanındaki koltuğa oturduğunu anlatan Yıldırım, "Kapıyı kapattım bekliyoruz, gideceğiz. Hareket etmiyor. 'Acaba başka birini mi bekliyoruz' dedim. Üç, beş dakika geçti, hareket yok. 'Ne bekliyoruz' dedim. Kemeri işaret etti bana. 'Kemeri bağlamanı bekliyorum' dedi. 5 dakika bekledi, sormasam belki yarım saat de bekleyecek." diye konuştu.
Trafiğin ana unsurunun insan olduğunu vurgulayan Yıldırım, trafiğin güvenli hale gelmesi için alınan her türlü tedbiri de insanın uygulayacanı söyledi.
İnsanlar, bu konuda daha bilinçli hale gelmediğinde yapılacak en güzel yolların, en güzel arabaların bir anlam ifade etmeyeceğini belirten Yıldırım, "Eğitime çok ama çok önem vereceğiz. Bu doğrultuda karayolu taşımacılık sektöründe yöneticilerin yanı sıra sürücülerin de eğitimi, bir program dahilinde Ulaştırma Bakanlığımız tarafından yerine getiriliyor. Artık belirli bir eğitim almadan taşımacılık sektörüne girmek ve sürücü olmak mümkün değil." diye konuştu.
2006'dan beri ticari taşımacılık faaliyetlerinde yönetici ve sürücü olmak isteyenler için eğitim ve sınav şartı getirildiğini bildiren Yıldırım, "Bugüne kadar 742 bin 600 kişi, bu eğitimlerden geçmiş. 45 sınav yapılmış. Ancak 716 bin kişinin 616 bin 800'ü başarılı olmuş, mesleki yeterlilik belgesi verilmiştir. Her eğitime giren de başarılı olamıyor." dedi.
Kaliteli ve güvenli yolların yapılmaya devam ettiğini dile getiren Yıldırım, o yolları kullanacak sürücülerin eğitiminin de kesintisiz devamı olduğunu, elde edilen bütün bu gelişmelerin trafik güvenliğine olumlu katkılarının gözle görülür şekilde hissedileceğini söyledi.
- "Hepimizin fahri görevi var"
Başbakan Yıldırım, 3 gün sürecek sempozyum ve serginin Türkiye'de trafik güvenliğinin ve trafik kazalarının azaltılmasına yönelik farkındalığın oluşmasına katkı sağlayacağını ifade etti.
Denetim görevinin sadece polislerden ve jandarmalardan beklenmemesi gerektiğine vurgu yapan Yıldırım, "Aslında hepimizin böyle bir fahri görevi var. Kıyakçılık olsun diye kırmızı ışıkta geçeni söylememek başka bir insanın hayatına mal olabilir. Onun için mutlaka ve mutlaka yoldaki bütün vatandaşlarımızın kurallara uymayanları gerekli mercilere bildirmesi lazım. Bu bir vatandaşlık görevi. Onun da ötesinde insanların hayatını kurtarmak için bir insanlık görevi. Bunu lütfen herkes yapsın." diye konuştu.
Trafikte, saygıdan trafik güvenliğine, sürücülerin yaşadığı problemlerden trafik denetimine yönelik yeni yaklaşımların sempozyum ve sergide konuşulacağını dile getiren Yıldırım, kurum ve kuruluşlar ile firmaların, ürünlerini burada tanıtma imkanı bulacağını ifade etti.
Yıldırım, çocuklar için de etkinlikler düzenleneceğini dile getirerek, katkıda bulunanlara teşekkür etti.
- Notlar
Programa İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, Emniyet Genel Müdürü Selami Altınok da katıldı.
Yıldırım, sempozyumun düzenlendiği ATO Congresium'a gelişinde İçişleri Bakanı Soylu ve beraberindeki çocuklarca karşılandı. Başbakan Yıldırım burada çocuklara çeşitli hediyeler verdi.
Katılımcılara emniyet kemeri ve kış lastiğinin önemine ilişkin video izletildi.
Program sonunda Başbakan Yıldırım, Fahri Çaldağ Anaokulu öğrencileriyle trafik ve yol güvenliğine ilişkin mesajlar okudu.
(Bitti)
AA
Kaynak: