Adalet Bakanı Bozdağ:
"(Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun tasarısı) Kesinlikle cinsel istismar suçunu cebir, tehdit, hile ve iradeyi sakatlayan yöntemle işleyenler bu suçun kapsamı dışındadır"- (CHP ve MHP'nin eleştirileri) Onlar bu
ANKARA (AA) - Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, cinsel istismar düzenlemesine ilişkin, "Kesinlikle cinsel istismar suçunu cebir, tehdit, hile ve iradeyi sakatlayan yöntemle işleyenler bu suçun kapsamı dışındadır." dedi.
Bozdağ, Bakanlıkta, TBMM Genel Kurulunda görüşülen Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı'na ilişkin gazetecilere değerlendirmelerde bulundu.
Düzenlemenin tecavüz suçu işleyenlere af getirmediğini dile getiren Bozdağ, ilk cümlesinde "Cebir, tehdit, hile veya iradeyi sakatlayan başka bir nedenle cinsel istismar suçunun işlenmesi hariç" ifadesinin yer aldığını aktardı.
Bozdağ, "Kesinlikle cinsel istismar suçunu cebir, tehdit, hile ve iradeyi sakatlayan yöntemle işleyenler bu suçun kapsamı dışındadır." açıklamasını yaptı.
Yaş şartı nedeniyle resmi nikah kıymadan evlilikler olduğunu anımsatan Bozdağ, bunun ise Türkiye'nin bir gerçeği olduğunu dile getirdi.
Bozdağ, şöyle devam etti:
"2004'e kadar olan düzenlemede, yaşı küçük olanların evlendirilmesi durumunda cezalar düşüyordu ve infaz erteleniyordu, bu konuda hem 423'üncü hem de 434'üncü maddede düzenlemeler vardı. Biz AK Parti hükümetleri olarak, erken evlenmeleri önlemek için Ceza Kanunu'nda yaptığımız değişiklikle, yeni Ceza Kanunu kapsamında hem 423'üncü hem de 434'üncü maddeyi yürürlükten kaldırdık. Cinsel istismar suçunun cezasını, en alt düzeyde 8 yıl olarak düzenledik. 2004'te de biz bunu 16 yıla çıkarttık."
İstenmese de erken yaşta evlilik olaylarının yaşanmaya devam ettiğini vurgulayan Bozdağ, yaş tutmadığı için de resmi nikah yapılamadığını hatırlattı.
"Doğum gerçekleştirdiğinde, doktorlar bunları savcılıklara bildiriyor. Gayri resmi olarak evlenmiş olanlarda koca hapse gidiyor, kadın kucağında çocukla dışarıda kalıyor. Şu anda içeride bu durumda olanlar var, dışarıda bir çocuğu, iki çocuğu olan kadınlar var." diyen Bozdağ, bu konuda çok sayıda şikayet ve talep mektubu aldıklarını da ifade etti.
Yargıtayın ilgili ceza dairesindeki hakimlerin de sorunun çözüme kavuşturulmasını talep ettiğini aktaran Bozdağ, TBMM Aile Bütünlüğü Korunması Araştırma Komisyonunun, mayısta hazırladığı raporda iktidar ve muhalefet partilerine önerilerde bulunduğunu, raporun kendisine de iletildiğini belirtti.
- "Mağduriyetler var"
2005'te yürürlüğe giren Ceza Kanunu uygulamasındaki geçiş döneminde yaşanan sıkıntılar nedeniyle, 16 yıl hapis cezasıyla karşı karşıya olanlar bulunduğunu aktaran Adalet Bakanı Bozdağ, şöyle devam etti:
"Bunlar tecavüzcü değil, bunlar cinsel istismar suçunu zorla işlemiş olan kişiler değil, tamamen ailelerin ve küçüğün de rızasıyla yapılmış işler. Ancak bizim kanunumuzun yeni düzenlemesinde kaldırdık. Burada yargılama yapılırken mahkemeler, rızaya bakmıyor, sadece yaşı küçükse tarafların geleneklere göre böyle bir evlilik yaptığına, yapmadığına da bakmıyor ve doğrudan 16 yıl ceza veriyor. Böyle bir uygulama var. Bu uygulamadan kaynaklanan bir de ortaya çıkmış, hem yaş küçüklüğüyle ailesi tarafından evlendirilmiş kadınlarımız var hem bunların doğurduğu çocuk veya çocuklar var, onlar da ayrı bir mağdur. Öte yandan erkek ise aileler bunu zorladığı için hapiste."
- "Tecavüzcülerin yararlanması mümkün değil"
Ailelerin yanlışın sonuçlarını hem erkek hem de kadının çektiğini, bu duruma sessiz kalmalarının doğru olmadığını ifade eden Bozdağ, bu durumdan yaklaşık 3 bin civarında kişinin mağdur olduğunu bildirdi.
Bozdağ, "Bu, bunlarla ilgili geçici bir düzenlemedir. Sadece geriye dönük bir defa uygulanacaktır, geleceğe dönük bunun uygulanması söz konusu değildir. Evlilik yasağı bulunanlarla evlenmek dün olduğu gibi bugün de suçtur. Cezası da asgari 16 yıldır. Bu aynen duruyor, bunda herhangi bir değişiklik yapılması kesinlikle söz konusu değildir. Bu geriye dönük bir uygulamadır. Bundan 'tecavüzcüler yararlanacak, ondan bunlar istifade edecek' diyenler büyük bir çarpıtma yapıyorlar. Tecavüzcülerin bundan kesinlikle yararlanmaları mümkün değildir." dedi.
Düzenleme ile küçük çocukları koruyan bir adım atıldığını ifade eden Bozdağ, "Başkalarına ibret olsun diye, bu küçük çocukların ailelerinin yaptığı yanlıştan dolayı birini içeride 16 yıl yatırıp, ötekini de kucağında bir çocuk, öte yandan hamile bir vaziyette onları ayrı bir sıkıntı içerisinde tutmak doğru bir yaklaşım değildir." değerlendirmesinde bulundu.
Aile dramına son vermek istediklerini vurgulayan Bozdağ, CHP ve MHP'nin eleştirilerine ise "Onlar buradan kendilerine göre bir maden buldular. 'AK Parti çocuklara karşı cinsel istismarı himaye eden bir şey yaptı' havası vermek istiyorlar. Gerçekten büyük bir çarpıtmayı burada yapıyorlar. Biz erken evlilikleri önlemek için Cumhuriyet tarihinde gerçekten en ciddi adımları atan hükümetiz." ifadeleriyle cevap verdi.
Eski Ceza Kanunu'nda söz konusu suçların, "Adabı umumiye ve nizamı aile aleyhine cürümler" kapsamında yer alarak, kadının yok sayıldığına işaret eden Bozdağ, bu suçları, kişilere ve vücut dokunulmazlığına karşı işlenen suçlar kapsamına aldıklarını, böylece kadını önemseyen yaklaşımı ortaya koyduklarını belirtti.
Bozdağ, 12 yıllık zorunlu eğitimi getirerek de erken yaşta evliliklerin önüne geçen tarihi adımı attıklarını kaydetti.
- "Cezaları artırdık"
Caydırıcı müeyyideler ortaya koyduklarını ve erken evliliği engelleyen başka adımlar attıklarını dile getiren Bozdağ, bunların da çocukları korumak amacıyla yapıldığını söyledi.
Kız ve erkek çocuklarının mağduriyetlerine göz yummalarının mümkün olamayacağının altını çizen Bozdağ, şunları kaydetti:
"Bizim yaptığımız şey, yaşanan bir soruna çözüm bulmaktır. Tecavüzleri korumak, tecavüzleri himaye etmek değildir. Tecavüzcülere en ağır cezayı biz getirdik. Bu Kanunda, cinsel saldırı suçuyla alakalı Anayasa Mahkemesinin verdiği iptal kararları üzerine, cezaları biz artıyoruz, daha da artıyoruz. Kimse artırdığımız cezaları konuşmuyor. Ama öte yandan toplumda yaşanan bir sorunu çözmeye dönük attığımız adımları maalesef konuşuyorlar. Miletimizin bu meseleyi iyi değerlendireceğine inanıyorum. Attığımız adım doğru adımdır."
AA
Kaynak: