ANTALYA (AA) - Akdeniz Ahıskalı Türkler Birliği Derneği (AKATÜB) Başkan Vekili Ramiz Hüseyin, "Ahıska Türklerinin gerçek ana vatanı hangisi?" konusunda çeşitli tartışmalar olduğunu belirterek, "Biz Akdeniz Ahıskalı Türkler Birliği Derneği olarak ana vatanımız olarak Türkiye'yi görüyoruz. Ama bu, bizden koparılmış, çalınmış Ahıska topraklarını, Ahıska'yı vatan toprağı olarak görmediğimiz anlamına gelmiyor." dedi.

Antalya Kültür Merkezi (AKM) Aspendos Salonunda, "Sürgüne Uğramış Ahıskalı Türklerin Ana Vatan Türkiye'ye Dönüşü: Sorunlar ve Yeni Ufuklar" konulu forum gerçekleştirildi.

AKATÜB Başkan Vekili Ramiz Hüseyin, forumda yaptığı konuşmada, terör olaylarından duydukları üzüntüyü dile getirdi ve dünyanın neresinde olursa olsun her türlü terör olayını şiddetle lanetlediklerini söyledi.

15 Temmuz 2016 tarihinde Türkiye'de yaşanan darbe girişimini de lanetle kınadıklarını belirten Hüseyin, darbe girişimi esnasında ülkeye, millete, devlete hainlik yapan bütün terör örgütü mensuplarını kınadıklarını ve diğer taraftan darbe girişimi sırasında milleti, devleti korumak adına hayatlarını feda eden ve şehit düşenleri de minnetle, şükranla andıklarını belirtti.

Hüseyin, birçok yerde "Ahıskalıların ana vatanı neresi?" konusunda bir fikir bütünlüğünün sağlanamadığının altını çizerek, "Birçok yerde yıllarca süren yersiz tartışmalar var bu konuda. Gerek tarihçilerimiz tarafından gerekse siyasetçilerimiz tarafından ve yine sivil toplum kuruluşlarımız tarafından bu konuda Türkiye'de ve yurt dışında çalışmalar sürdürülüyor, ama hala bir fikir birliği sağlanamadı. Biz Akdeniz Ahıskalı Türkler Birliği Derneği olarak ana vatanımız olarak Türkiye'yi görüyoruz. Ama bu, bizden koparılmış, çalınmış Ahıska topraklarını, Ahıska'yı vatan toprağı olarak görmediğimiz anlamına gelmiyor." diye konuştu.

Ahıska'daki toprakların zorla kendilerinden alındığını ve vatansız bırakıldıklarını ifade eden Hüseyin, o topraklarla birlikte milletin ve devletin insanlarının da birbirinden koparıldığını ve uzaklaştırıldığını söyledi.

Ahıska bölgesinden Türk ve Müslüman unsurun temizlenmek istendiğini savunan Hüseyin, şunları kaydetti:

"Bu amaçla Karadeniz kıyıları ve Kafkaslara açılan kapıları Türklerden ve Müslümanlardan temizlemek için Ahıska Türkleri topyekun halde 14-15 Kasım gecesi başlayan bir sürgüne uğramışlardır. Orada yaşayan 100 binden fazla insan Orta Asya'ya, Kazakistan, Kırgızistan ve Özbekistan'a sürülmüştür ve sürgün yaşandığı anda 45 binden fazla Ahıska Türkü kardeşimiz Nazilere karşı 2. Dünya Savaşı'nda mücadele vermiştir. Ama bütün bunlara rağmen düzenlenen bir kumpasla, handikapla Ahıska Türkleri, Ahıska'dan Orta Asya'ya sürüldü ve 70 yıldan fazla süredir sürgünde kalmışlardır. Orada onlara çeşitli baskılar yapılmış, çeşitli asimilasyon, ideolojik politikalar uygulanmış. Nedeni ise o topraklarda 'Türk olmasın, Müslüman olmasın' diye bunlar yapıldı."

AA