-Kulu’yu sizin ağzınızdan tanıyabilir miyiz ?

Kulu Osmanlı’nın ciddi bir ilçesi. 1954 yılında ilçe olmuş ama ondan önce Kulu, Osmanlı ordusuna ya da Karamanoğulları’na hatta Selçuklu ordusuna lojistik destek veren bir yer olarak varlığını sürdürüyordu. Sultan Abdulaziz döneminde, Kulu’dan İstanbul’a 6 yüz bin koyun bir defasında gönderilmiş. Bu dönemde Cihanbeyli, Koçhisar bize bağlı birer beldeydi. Kulu nüfus itibari ile onlardan küçük olmasına rağmen o günün mevcut iradesi ile onların kazası olmuş. Cumhuriyet dönemine gelindiğinde,  Kulu köy olmuş, Cihanbeyli ilçesine bağlanmış. 1954 yılında Kulu yeniden ilçe oldu. Ekonomisi daha çok cifçiliğe dayanıyor. 1965’te yurt dışı göçü başlayınca yurt dışından bir hayli destek alan bir ilçe.

-2015 Kulu ve sizin adınıza nasıl geçti?  

2014’te Konya için yeni bir dönem başladı. Hizmetler taksim edildi. Su ve kanalizasyon hizmetleri KOSKİ’ye, ulaştırma daha çok Büyükşehir’e bağlandığı için biz daha ziyade merkezde parklar ve ilçenin imarı ile meşgulüz. Hizmetteki büyük ağırlık Büyükşehir'de. 2014 yılından bu yana ciddi manada Büyükşehir'den faydalanıyoruz. Kulu’nun ciddi manada kanalizasyon sorunu yoktu ama mevcut olan sorunlar hemen çözüldü. Ya da oluşan kanalizasyon, su gibi sorunlar da  hemen yapılıyor. İhaleler yapılıyor ve devam ediyor. Yollarımız ve diğer eksik kalan noktaları Büyükşehir tamamlıyor. 3 dönemdir Kulu Belediye başkanı olmak gurur verici. Aynı zamanda 3 dönem belediye başkanı olmanın bir avantajı ise, projeleri daha rahat takip edebiliyor olmak. Kulu’da hizmeti rahat yapıyoruz. Dağımız yok helva gibi topraklar, bu yüzden çok rahat hizmet götürebiliyoruz. Bu bağlamda da 2015 çok verimli geçti diyebiliriz.

-2016’da projeleriniz nelerdir?

Bizim eski belediye binamız var. O eski binayı yıkıp, yerine 2 katlı bina yapacağız. Altı otopark, üstüne de iş yerleri ve meskenler yapacağız.  100 hektarlık bir alanımız var. Orayı yeşillendirmeyi düşünüyoruz. Halkımızın hizmetinde parklar, piknik alanları, kafeler yapmayı planlıyoruz. Bizim KULMEK kurslarımızı faal hale getireceğiz. KOMEK’te eksik olan kursları bu şekilde biz de tamamlamış olacağız. Bazı kurslarımızı İŞKUR ile ortak yapacağız. 2016 yılında yine öğretmen evi ve halk eğitim merkezi yapacağız  Ağaçlandırma alanımız var her yıl buraya ağaç takviyesi yapıyoruz. Kuruyanların yerine yine ağaç ekiyoruz. Yıllık 50 bin ağaç... Kulu gibi kurak bir yerde 50 bin ağaç hatırı sayılır bir rakam diye düşünüyorum.

-Size göre sosyal belediyecilik nedir?

Belediyecilik insanın yaşamını kuşatan bir şey. Sadece yollar ya da kanallar yapmak değildir. Yukarıda ifade ettiğimiz şeyler belediyelerin olmazsa olmazıdır. Bu, zaten başkanın görevi, yapmak zorunda bunları. Bana göre belediyecilik halkla daha içli dışlı olmak, onların dertleriyle dertlenmek, sevinçleriyle sevinmek diyebiliriz. Yine vatandaşa dokunabilmek adına,  şu an İsveçte 50 bin Kulu’lu var. İsveç’e gittik, Selçuk Üniversitesi ile ortak çalışmalar düzenledik. Göç kitaplığı oluşturmak için çalışmalar yapıyoruz. Göçün sosyolojik ve psikolojik etkilerini araştırıyoruz. İsveç’te Kulu’lu milletvekili, belediye başkanları var. Kulu’da biliyorsunuz İsveç fahri konsolosluğu var bunlar sıcak ilişkileri barındıran bir durum.

-İsveç’te yaşayan çok sayıda Kululu var, orada yatırımları var mı ?

Oradaki vatandaşlarımızda zengin iş adamı olanların sayısı oldukça az. Genelde lokantacılık, taksicilik, temizlik sektöründe vatandaşlarımız. İsveç Türk Üniversitesi çalışmamız var. İsveç’te 50 bin Kululu var. 100 binden fazla Türk vatandaşımız var. Orada bürokratlarımız olsun, sanayicilerimiz olsun istiyoruz bunun için üniversite çalışması oldukça iyi olacak diyebiliriz. Gönlümüz, bu üniversitenin Konya’da kurulmasından yana.

-Başbakan’ın memleketinde başkanlık yapıyorsunuz, bu size nasıl bir sorumluluk yüklüyor?

Çok büyük bir sorumluluk yüklüyor. Hele ki 3. dönem seçildikten sonra sorumluluğumuzun ne kadar ağır olduğunu daha da idrak eder olduk. Sorumluluklarımızın farkındayız. 2 dönemdir Cumartesi ve Pazar çalıştım, bu dönemde de çalışıyorum. Buna rağmen yine de yetişemediğimiz vatandaşlarımız oluyor.

-Abdullah Ağralı, Şırnak fahri vekili olarak görevlendirildi, bunu nasıl değerlendiriyorsunuz ?

Bu kararı isabetli buldum, çünkü konulara vakıf bir insan. Doğu'ya sürekli gidip gelen biri, hassasiyeti olan ve hassasiyetlere önem gösteren vekilimiz. Biz değerli vekilin Konya’ya olduğu kadar Şırnak’a da faydalı olacağını düşünüyorum.

-Belediye olarak eğitim adına neler yapıyorsunuz ?

Kulu’da katkımız olmayan hiçbir okul yok. Bütün okulların bahçesini kilit taşı yaptık. Bir memleketin kalkınması eğitim ve sağlıkla olur. Belediye olarak 2 tane okul yaptık. Belediye olarak arsalar bağışlıyoruz. Gençliğin manen iyi yetiştirilmesi gerekiyor.

Röportaj-M.Ali Elmacı