MUĞLA (AA) - Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, "Bu siyaset üstü, milli bir meseledir. Anayasa değişikliğiyle getirmek istediğimiz Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini bu çerçevede değerlendirmek gerekiyor. Türkiye, her açıdan güçlü, dinamik, hızlı hareket edebilen bir ülke olmak zorundadır." dedi.

Kaya, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesinde, "Türkiye ve Dünya Gündemi" konulu konferansta üniversite öğrencileriyle bir araya geldi.

Bakan Kaya'yı, Atatürk Kültür Merkezi 15 Temmuz Demokrasi Şehitleri Salonu girişinde kalabalık bir topluluk çiçeklerle karşıladı.

Kaya, daha sonra "Türkiye seninle gurur duyuyor" sloganları eşliğinde yoğun alkışlarla toplantının yapılacağı salona girdi. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından başlayan programda, Kaya'nın Hollanda'da yaşadığı skandal olaya ilişkin gecenin yer aldığı kısa film gösterimi izletildi.

Bakan Kaya, programda yaptığı konuşmada, Muğla'da gençlerle birlikte olmanın çok keyifli olduğunu söyledi.

Türkiye'nin sahip olduğu zenginliğin ülkenin genç nüfusu olduğunu belirten Kaya, "Siyasetle de ilgilenmeniz bizim için büyük bir umut ve gurur meselesi. Değişim yönünü tayin edecek olanlar da gençlerdir. Gençliğin hayata bakışını anlamadan siyasette başarılı olmak mümkün değil. Sizler yeni Türkiye'nin istikbali, geleceğisiniz. Türkiye'nin gelecekteki başarısı sizlere bağlı." diye konuştu.

Türkiye'nin dünyayla çok büyük bir değişim ve dönüşümün içinde bulunduğunu belirten Kaya, öğrencilerin kuşak olarak genç olmalarına rağmen büyük olaylara şahit olduklarını anlattı.

Kaya, insanların birer enformasyon tüketicisi haline geldiğini anlatarak, "Bu açıdan yetişen nesillerin bilgi teknolojilerini etkin bir şekilde kullanması ve bilgiye erişim kanallarında aktif rol alması geleceğimiz açısından önemli bir husustur." dedi.

- "15 yıllık başarı hikayesinin en büyük sırrı"

Türkiye'nin pek çok değişim evresini geride bıraktığına değinen Kaya, şöyle konuştu:

"Bu dönemde, Türkiye uzun bir geçmişe dayalı alışkanlıklardan kurtularak çağın gelişmelerine uygun atılımları gerçekleştirdi. Yapılan bu köklü değişimler, ancak güçlü bir iktidarla mümkün olmuştur. Hükümetlerimiz, gittikçe artan ve 50'lere varan halk desteğiyle 15 yıldır değişimin öncüsü olmuştur. İktidar olarak aldığımız bu halk desteğine rağmen milletin beklentilerine uygun her adımda engellerle karşılaştık. Güç odaklarının denetimindeki siyaset milletin denetimine geçmiştir. 15 yıllık başarı hikayesinin en büyük sırrı budur. Milletle bir olmak ve milletin taleplerine uygun hareket etmek."

Kaya, zayıf iktidarların iç ve dış mecralar tarafından nasıl maniple edildiğini yakından görmek için 70'li ve 90'lı yıllardaki gelişmelere bakmanın yeterli olacağına işaret etti.

Bakan Kaya, AK Parti hükumetinin ülke yönetimini devraldığında ekonomisinin durma noktasına gelmiş, yüksek enflasyon altında inleye, sahip olduğu kaynakları kullanamayan, eli kolu bağlı bir Türkiye olduğunu anlattı.

Türkiye'nin düşünce ve inançların, girişim gücünün, ticaretin engellendiği değil, teşvik edildiği ve desteklendiği bir ülke haline geldiğini ifade eden Kaya, "Reel ekonomide yaptığımız köklü değişimlerle Türkiye dünyanın en güçlü ekonomileri arasındaki yerini almıştır. Enflasyon makul bir düzeye çekilmiş ve Türk parası kaybettiği itibara yeniden kavuşmuştur. Gelişen ekonomiyle yeni istihdam alanları açılmıştır. Kamu yönetimi şeffaf, hesap verebilir, etkin ve dinamik bir yapıya kavuşmuştur." diye konuştu.

İnsanların tedavi parası olmadığı için hastanede rehin kalma döneminin sona erdiğini ifade eden Kaya, Türkiye'nin en büyük zenginliği olan genç nüfusun geleceğe hazırlanması için eğitim alanında köklü değişimlere gidildiğini, her ilin bir üniversiteye kavuştuğuna dikkati çekti.

Türkiye'nin neredeyse her bir ilinde havalimanı olduğunu belirten Kaya, bu dönemde yapılan mega projelerle Türkiye geleceğe emin adımlarla ilerlediğine değindi.

15 yıllık süreçte 1,3 milyar civarındaki sosyal politika harcamalarının 32 milyar liraya yükseldiğine değinen Kaya, şöyle konuştu:

"Türkiye bu dönemde yoksullukla mücadelede çok büyük mesafeler almış, gelir dağılımını iyileştiren ülkeler arasında öne geçmiştir. Bugün ihtiyacı olan her vatandaşımız eğitim ve sağlık desteğinden yararlanmakta, genel sağlık sigortası priminin devlet tarafından karşılanmasını talep edebilmekte, evde bakım desteği alabilmektedir. İhtiyaç duyan her aile devletin sağladığı hizmet ve yardımlardan kolaylıkla yararlanabilmektedir. İşte biz 'Yeni Türkiye' derken bunu kastediyoruz. Sorunlarını aşabilen, dünyaya açılan, çağı yakından takip eden, geleceğini kuran Türkiye'den söz ediyoruz. Gelecek hedefleri olan, genç nüfusunu geleceğe hazırlayan Türkiye'den söz ediyoruz. Her türlü vesayeti kaldırarak, milletin iradesini siyasete hakim kılan Türkiye'den söz ediyoruz. Kurduğumuz güven ve istikrar ortamını, güçlü ve kalıcı hale getirmek isteyen Türkiye'den söz ediyoruz."

- "15 Temmuz, milli ve yerli duruşun önemini ortaya koymuştur"

Kaya, 15 Temmuz'da yaşanan ihanet ve darbeci hainlere karşı milletin mücadele verdiğine belirterek, "15 Temmuz'da, güçlü olmazsak, bir ve bütün olmazsak maruz kalacağımız tehlikeleri de görmüş olduk. 15 Temmuz, milli iradenin, milli ve yerli duruşun önemini ortaya koymuştur. 15 Temmuz'da millete ve devlete yönelen tehdit bizim bir beka sorunuyla karşı karşıya olduğumuzu gösterdi. Bu tehdidin iç ve dış dinamiklerinin de kimler olduğu gün gibi ortaya çıkmıştır." dedi.

Dış mihrakların Türkiye'de teröre verdiği desteğin mahiyetini de gittikleri Avrupa ülkelerinde, somut olarak gördüklerine değinen Kaya, "Hollanda'da yaşadıklarımızı gördünüz. Ardından diğer Avrupa ülkelerinin tutumunu gördünüz. Bütün bunları dostlukla, demokrasiyle, insan haklarıyla, evrensel değerlerle ve insanlıkla bağdaştırmak tabii ki mümkün değil. Bütün bunlar bizim nasıl bir tehditle karşı karşıya olduğumuzu açıkça ortaya koyuyor." dedi.

Kaya, Türkiye'nin bu şartlarda ortaya koyduğu değişim iradesiyle kendi güvenliğini, kendi istikbalini, kendi istiklalini teminat altına alacak adımlar atmak zorunda olduğunu dile getirerek, "Bu siyaset üstü, milli bir meseledir. Anayasa değişikliğiyle getirmek istediğimiz Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini bu çerçevede değerlendirmek gerekiyor. Türkiye, her açıdan güçlü, dinamik, hızlı hareket edebilen bir ülke olmak zorunda." değerlendirmesinde bulundu.

Kaya, Türkiye'nin siyasi gerilimlerle, 'Hükümet nasıl kurulacak? Cumhurbaşkanı kim olacak? Meclis'te dengeler nasıl kurulacak?' gibi endişelerle geçirecek zamanının olmadığına dikkati çekti.

- "Biz bu hakkı gençlerimize teslim edeceğiz"

16 Nisan'da yapılacak referandumu hatırlatan Kaya, şöyle devam etti:

"Yeni anayasa değişikliğinin en önemli maddelerinden biri, seçilme yaşının 25'den 18'e indirilmesi. İstiyoruz ki gençlerimiz de fikir ve düşüncelerini yüce Meclis'in çatısı altında özgürce ifade edebilsinler. Gençlerimize seçme hakkını veriyoruz da neden seçilme hakkını vermeyelim. Bu ülkeyi gençlerimizle birlikte neden yönetmeyelim. Biz bu hakkı gençlerimize teslim edeceğiz inşallah. Kendini en iyi şekilde yetiştirmiş, liyakat sahibi gençlerimiz de devlet idaresinde görev alsınlar istiyoruz. Bu değişiklikle 7,5 milyon gencimize siyasete girmenin imkanı geliyor."

Kaya, 15 Temmuz'da göğsünü tanklara, toplara, mermilere siper eden gençlerin ülkesine, milletine, bayrağına ne kadar sahip olduğunu bütün dünyanın gördüğünü, gençlerin bu yaptığı karşısında seçilme yaşının 18'e indirilmesini "hakkın teslimi" olarak değerlendirdi.

Bakan Kaya, "Rejim değişiyor" iddialarının en kibar ifadesiyle "palavradan ibaret" olduğunun altını çizdi.

"Türkiye Cumhuriyeti'nin rejimi 1923'ten beri demokratik cumhuriyettir ve öyle de kalacaktır." diyen Kaya, "Egemenlik, kayıtsız şartsız milletindir." dedi.

- "Cumhuriyetimiz daha da güçlenecek"

Yeni sistemden bahseden Kaya, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bir yönetim, hükümet modeli değişikliğidir ve cumhuriyetimizi daha da güçlendirecektir. Gazi Meclisimizden geçen ve milletimizin huzuruna götüreceğimiz teklif 18 maddeden oluşuyor. Sizin için önemli olan maddeyi konuştuk, diğer maddeler de çok önemli değerler katacak ülkemize. Birinci maddede yapılan değişiklik tek bir kelimeden ibaret. Ancak bu kelime çok kıymetli. Anayasanın dokuzuncu maddesindeki 'yargı bağımsızdır' ifadesinin yanına 'tarafsızdır' kelimesini ekliyoruz. Yargı hem bağımsız olsun, hem de tarafsız olsun diyoruz."

Bakan Kaya, Türkiye'de yurt dışıyla 59 milyon seçmenin olduğunu anlatarak, "Seçmen sayısı neredeyse iki katına çıkmış, biz vekil sayısını 50 artırıyoruz. Bu çok doğal bir değişiklik değil mi sizce de? Bir başka değişiklik seçim süresiyle ilgili. Şimdi 4 yılda bir seçim yapılıyor, bunu 5 yıla çıkartıyoruz. Meclis'i seçtikten sonra Başbakan belirleme gibi kısır siyasi çekişmeler devri sona eriyor." dedi.

Bazı kişilerin yeni sistemi "diktatörlük" ve "tek adamlık" olarak gördüklerine işaret eden Kaya, "Tam aksi. Cumhurbaşkanı adayı olmak kolaylaşıyor. Meclis'teki siyasi parti grupları, en son yapılan seçimde toplam yüzde 5 oy alan partiler cumhurbaşkanı adayı gösterebiliyor. Bunun dışında bir de 100 bin imzayla seçme yeterliliğine sahip vatandaş da cumhurbaşkanlığına aday gösterebiliyor." ifadesini kullandı.

Kaya, muhalefetin "Cumhurbaşkanı Meclis'i feshediyor" dediğini anımsatarak, "Feshetme diye bir tabir yok. Seçimin yenilenmesi var. Bu hak da hem Cumhurbaşkanında var, hem de Meclis'te var. Peki, diyelim ki Cumhurbaşkanı seçim kararı aldı, kendi seçime gidiyor o zaman Meclis'te beraber gidiyor." dedi.

Bakan Kaya, konferansın ardından AK Parti Muğla il teşkilatıyla akşam yemeğine katıldı.

AA