Ailelere cinsel istismar tuzağı kuran profesör yargılanıyor
İstanbul'da bir klinikte, hayvanlarda kullanılan ilaçları çocuklara verip hipnoz ederek ailelere "cinsel istismar" tuzağı kurmakla suçlanan doktor Süleyman Salih Zoroğlu, doktorun eşi ve beraberindeki 4 şahsın yargılandığı dava ikinci gününde devam etti.
Çocuk ve Ergen Psikiyatristi Prof. Dr. Süleyman Salih Zoroğlu, çocuk hastalara verdiği uyuşturucu ilaçlar aracılığıyla çocukların ailelerinin cinsel istismarla suçlanmasını sağlamıştı. Perşembe günü görülen davada yargılamaya devam edildi. Dosyada gizlilik kararı bulunurken, duruşmada sanık Süleyman Salih Zoroğlu, doktorun eşi ve beraberindeki 4 şahıs ve tarafların avukatları hazır bulundu. Duruşmada bir kısmı müşteki, dört mağdur beyanda bulundu.
Abisinin başına dikilip "Benim yaşadıklarımı biliyor musun" diye sormuş.
Zoroğlu'nun hastasının annesi olan ve duruşmaya müşteki olarak katılan İ.K " Ailemi kaybetmiştim. Kızım anneannesine düşkündü psikolojisi bozuldu. Bunun üzerine psikolojik tedavi yöntemine başvurduk. Burada ilk olarak Ahmet Bey ile görüştük. Biz birkaç ay Salih Zoroğlu ile iletişime geçmedik. Kızıma tedavi ile ilgili soru sorduğumda "zamanı var anlatacağım" diyordu. Başka bir seans için kliniğe gittiğimizde bize kızımın babası tarafından tecavüze uğradığını söylediler. Ben buna inanmadım. Onlara "Bunu ispatlayın" dedim. Ketamin iğneleri vurulduktan sonra kızım sigara içip, saçma şiirler yazmaya başladı. Bir gün ketamin etkisi ile gece abisinin başına dikilip "Benim yaşadıklarımı biliyor musun" diye sormuş. Abisi de korkudan "biliyorum" deyip onu sakinleştirmiş. Ancak ertesi gün kızım bunların hiç birini hatırlamıyor" şeklinde konuştu.
"Kızıma iğne vurulduktan sonra karakola götürüyorlar. Kızım, eşim ve benim ona istismarda bulunduğumuzu söylüyor"
İ.K kızının karakola götürülüp ifadesinin alınmasına ilişkin "Kızıma iğne vurulduktan sonra karakola götürüyorlar. Karakolda kızım, eşim ve benim ona istismarda bulunduğumuzu söylüyor. Zoroğlu kızım hakkında hayatıma girdikten sonra hayatım değişti demiş. Bu şahıs çocuklara ketamini vurduktan sonra onları kusturup, kusmuklarını temizletiyor. Ben kendimi sorguladım nasıl bir anneyim diye. Savcı onların verdirdiği ifadeleri şüpheli bulduğu için biz içeri alınmadık. Orada çalışan Zeynep bizi klinikten kovdu. Bize "Çocuğunuz sizi görünce kriz geçiriyor buradan gidin" dediler. Ben ağlayarak eve geri döndüm. Kızımın canı hala ketamin çekiyor. Bize ketamin bulabileceğimiz yerleri soruyor" ifadelerini kullandı.
"Çapa Hastanesinden kaçak bir şekilde beni içeri sokup ketamin çalmamı istediler."
Ailesinde yaşadığı kayıplar sebebiyle intihar girişimlerinde bulunduğu ve annesinin patronu vasıtasıyla Zoroğlu hakkında bilgi sahibi olup seanslara başlayan mağdur çocuk beyanlarda bulundu.
"Ben tedavi için gittiğim evde oradakiler benden Çapa Hastanesinden kaçak bir şekilde beni içeri sokup ketamin çalmamı istediler. Ben bunu kabul etmedim. Bana sulandırılmış ketamini her hafta kullandırdı. Daha sonra iğne olarak vermeye başladılar. Her geçen gün daha da kötü olmaya başladım. Bizden ketamin kullandığımızı ailelerimize söylememizi istemiyorlardı. Bana birçok ilaç kullandırıldı. Sadece onu dinlememizi istediği bir psikolojiye sokuyordu. Beni iş yerindeyken diğer hastaların seanslarına sokup, örnek hasta olarak gösteriyordu. Ben ilacın yokluğunu çekiyorum zaman zaman. Hala vücudumda yara ve morluklar var. Savcılık kararı ile Mazhar Osman ruh sağlığı ve sinir hastalıkları hastanesinde tedavi görüyorum." Dedi.
Bana anne ve babamı şikayet etmezsem bu hastalıktan kurtulamayacağımı söylüyordu. Benim adıma babamı CİMER'e şikayet edip bu şikayetin ardından pasta keserek kutlama yaptılar.
"Karakola gitmeden önce ilaç verilip, ne söylemem gerektiğiyle ilgili telkinlerde bulundu"
Savcılığa verdiği ilk ifade hakkında konuşan mağdur çocuk "İlk ifadem esasa alınsın istemiyorum. İlk ifademi ilacın etkisi ve doktorun beni manipüle etmesi ile verdim ben o ifadeyi. Bana karakola gitmeden önce ilaç verilip, ne söylemem gerektiğiyle ilgili telkinlerde bulundu" şeklinde konuştu.
"Ona baba eşine ise anne dememi istiyordu."
Zoroğlu'nun kendisine sürekli anne ve babasını suçlayıcı ifadelerini aktardığını söyleyen mağdur çocuk "Salih Zoroğlu bana anne ve babamın hapse gireceğini bundan sonra ona baba eşine ise anne dememi istiyordu. Üniversite hayallerim vardı. Beni Üniversite için yurt dışına göndereceğini söylüyordu" ifadelerini kullandı.
Sağlık Bakanlığı avukatları sanıklardan şikayetçi olduklarını belirterek davaya katılma talebinde bulundu.
Mağdurların ve müştekilerin beyanlarının alınmasının ardından avukatlar da beyanda bulundu. Tutuklu sanıkların avukatları, müvekkillerinin tahliyesini talep ederken, tutuksuz sanıkların vekilleri ise müvekkilleri hakkındaki adli kontrollerin kaldırılmasını istedi. Müşteki avukatları, Aile Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı avukatları ise sanıklardan şikayetçi olduklarını belirterek davaya katılma talebinde bulundu.
Duruşmayı erteleyen mahkeme gelecek celsenin 3 gün süreceğini belirtti.
Ara kararını açıklayan mahkeme, sanıklar Süleyman Salih Zoruğlu ile Ahmet Aktaş'ın tutukluluk hallerinin devamına karar verdi. Müştekiler ve Aile Bakanlığı'nın katılma taleplerini kabul eden mahkeme, Sağlık Bakanlığı'nın, suçtan doğrudan zarar görmediğine kanaat getirerek, bakanlık vekilinin katılma talebini reddetti. Mahkeme, tutuksuz sanıklar hakkındaki adli kontrol tedbirlerinin de devamına karar verdi. Mahkeme, gelecek duruşmanın da uzun sürebileceği ihtimalini göz önünde bulundurarak, duruşma için 3 gün verdi. Buna göre gelecek duruşma 22-23 ve 24 Mayıs'ta görülecek.
İddianameden
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede yaşları 7 ile 18 arasında değişen 21 mağdur çocuğun ve ebeveynlerinin alınan beyanlarına, mağdur çocuklarla ilişkili seans kayıtlarına, ailelere gönderilen mesaj içeriklerine de iddianamede yer verildi. İddianamede şüpheli Süleyman Salih Zoroğlu'nun mağdurlara teşhis koyarak seanslar sırasında Ketamin maddesi verdiği, cinsel içerikli sorular yönelttiği, bedensel ve ruhsal yönden sağlıklarının bozulmasına neden olduğu, ailenin çeşitli üyelerini istismarla suçlayarak maddi talepler içeren tehditvari girişimlerde bulunduğu, çocukları kendi tutacağı bir eve yerleştirmeye ve yurt dışına göndermeye çalıştığı yönündeki beyanlarla şikayetçi olunduğu anlatıldı. Şüpheli Zoroğlu'nun klinik ve ev adreslerinde ele geçirilen maddeler üzerinde Adli Tıp Kurumu Kimya İhtisas Dairesi tarafından yapılan inceleme ve analizler neticesinde Ketamin ve Ketamin bulaşıklı madde ve materyaller tespit edildiği de iddianamede açıklandı. Bu maddeyi içeren ürünlerin psikiyatri alanında çocuklar için güvenlilik ve etkililiğinin gösterilmediği de iddianamede belirtildi. Bilirkişi Heyet Raporu'nda ise Ketamin'in çocuk ve ergenlerde ruhsal hastalıklarda kullanım ruhsatının olmadığı kaydedildi. İddianamede şüphelinin mağdur çocuklara yönelttiği kapalı uçlu soruları, hasta mahremiyetini ihlal edici uygulamaları, ebeveynlere yönelik düşmanca ifadeleri, intihar girişimlerine ilişkin pozitif pekiştirgeçlerinin temel mesleki ve etik ilkelere aykırı olup, bu süreçteki eylemlerinin çocuğun duygusal istismarı kapsamında değerlendirilebileceği yer aldı. İddianamede Süleyman Salih Zoroğlu'nun 21 kez "Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde Ticareti Yapma veya Sağlama", 21 kez "Eziyet", 4 kez "İftira", 2 kez "Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma", 2 kez "Şantaj", 2 kez "Uyuşturucu Madde Kullanımını Özendirme", 1 kez "Kişisel Verileri Hukuka Aykırı Olarak Ele Geçirme" 1 kez "Özel Hayatın Gizliliğini İhlal Etme" suçlarından toplam 96 yıldan 972 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi. Öte yandan, diğer 5 şüpheli hakkında da değişen oranlarda hapis cezası istendi. İddianamenin mahkeme tarafından kabul edilmesiyle Zoroğlu önümüzdeki günlerde hakim karşısına çıkacak.
Kaynak: