AK Parti 25. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı
Genel Başkan ve Başbakan Yıldırım: (2)"(Ankara Valiliğinin toplantı, gösteri ve yürüyüşleri kararı) Bunun tek gerekçesi var, milletin güvenliği. Şimdi CHP'den bazıları 'AK Parti 29 Ekim kutlamalarını, 10 Kasım anmasını engellemek için böyle bir karar aldı
AFYONKARAHİSAR (AA) - AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Binali Yıldırım, Ankara Valiliğinin toplantı, gösteri ve yürüyüşlerine yönelik kısıtlama kararına ilişkin, "Bunun tek gerekçesi var, milletin güvenliği. Şimdi CHP'den bazıları 'AK Parti 29 Ekim kutlamalarını, 10 Kasım anmasını engellemek için böyle bir karar aldı' diye milletin gözünün içine baka baka yalan söylüyorlar. Allah aşkına, bizim Cumhuriyet, cumhura sevgimizi siz mi sorgulayacaksınız ya da ölçecek kalibrede misiniz? Cumhuriyet hamasetle büyümüyor. Cumhuriyet çalışmakla, üretmekle, millete hizmetle büyür." dedi.
Yıldırım, partisinin Afyonkarahisar'da düzenlenen "Millet Yenilmez, Türkiye Bölünmez" temalı, 25. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'nın açılışında konuştu.
AK Parti olarak görevi devraldıklarında Cumhuriyet'in 79 yaşında olduğunu anımsatan Yıldırım, "Biz AK Parti iktidarı olarak 14 yıl içerisinde 79 yıllık birikimin üzerine iki kat, üç kat, bazı alanlarda 10 kat daha birikim ekledik ama en önemlisi Cumhuriyetimizi cumhurla bir araya getirdik. Demokrasimizi güçlendirdik, devletle milleti kucaklaştırdık. Tüm vesayet kurumlarına karşı kararlı bir mücadele verdik. Çok şükür bu mücadeleden de büyük bir zaferle çıktık." diye konuştu.
Ankara Valiliğinin güvenlik nedeniyle 30 Kasım'a kadar toplantı ve gösteri yürüyüşlerine kısıtlama getirdiğini anımsatan Yıldırım, "Bunun tek gerekçesi var, milletin güvenliği. Şimdi CHP'den bazıları 'AK Parti 29 Ekim kutlamalarını, 10 Kasım anmasını engellemek için böyle bir karar aldı' diye milletin gözünün içine baka baka yalan söylüyorlar. Allah aşkına, bizim Cumhuriyet, cumhura sevgimizi siz mi sorgulayacaksınız ya da ölçecek kalibrede misiniz? Cumhuriyet hamasetle büyümüyor. Cumhuriyet çalışmakla, üretmekle, millete hizmetle büyür." ifadelerini kullandı.
- "AK Parti Cumhuriyeti büyüttükçe hasımları da darbeleri büyüttü"
CHP'nin 93 yılda yaptıklarını ve AK Parti'nin 14 yılda yaptıklarını karşılaştıran Başbakan Yıldırım, "Bir tarafta yoksulluk, sefalet, baskı, zulüm, milleti yok sayma, milletin değerleriyle kavga var. Diğer tarafta AK Parti tarafında emek var, iş var, hizmet var, refah var ve vesayetle mücadele var. AK Parti Cumhuriyeti büyüttükçe, hasımları da darbeleri büyüttü." değerlendirmesinde bulundu.
PKK, FETÖ ve DEAŞ'ın ortak yanının, "AK Parti'nin kutlu yürüyüşünü durdurmak" olduğuna işaret eden Yıldırım, durmadan ve gururla bu kutlu yürüyüşü sürdüreceklerini söyledi.
Terör örgütlerinin tamamını etkisiz hale getirerek, Türkiye'ye 2023, 2035, 2050 hedeflerine çok farklı bir şekilde ulaştıracaklarını dile getiren Yıldırım, şöyle konuştu:
"2007 yılında cumhurbaşkanı seçeceğimiz zaman vesayet odakları hemen devreye girdiler. 'Size cumhurbaşkanı seçtirmeyeceğiz' dediler. Hatırlayın, anamuhalefet partisi o günlerde bu vesayet odaklarının başını çekiyordu, onlara lojistik destek veriyordu. Anamuhalefet partisi 367 icadıyla Meclis'te cumhurbaşkanının seçilmesini engelledi. Ama AK Parti boyun eğmedi. Dedi ki 'Her sonunun çözümü vardır, çözüm millettir' ve millete gittik, vekillerin seçemediği cumhurbaşkanının millet doğrudan seçilmesini sağladı. 2014'de millet sandık başına gitti, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ı cumhuriyetimizin doğrudan seçilmiş ilk cumhurbaşkanı olarak o kutlu makama oturttu. 2007'de yapılan bu reform sistemdeki tıkanıklığı açmaya yönelik bir çözümdür."
- Yeni anayasa
Başbakan Yıldırım, AK Parti'nin kurulduğu ilk andan itibaren Türkiye'nin yeni bir anayasaya ve yeni bir sisteme ihtiyacını çok açık bir şekilde dile getirdiklerini, bunu dile getirenin sadece AK Parti olmadığını, bütün partilerin her seçim öncesi vaatlerinde anayasa değişikliği, yeni anayasa konusunda vatandaşa taahhütte bulunduğunu hatırlattı.
Darbe ürünü mevcut anayasanın Türkiye'nin ihtiyacını görmediği, büyüme kabiliyetini daralttığını her fırsatta ifade ettiklerini anlatan Yıldırım, Türkiye'yi yeni, katılımcı, demokratik, insan merkezli bir anayasayla buluşturmanın mücadelesini vermeye devam ettiklerini vurguladı.
Yıldırım, özellikle 2011'den itibaren yeni bir anayasa yapmak için attıkları adımların muhalefetin isteksizliği ve direnci nedeniyle bir sonuca ulaşmadığına dikkati çeken Binali Yıldırım, uzlaşmak için bir çok fedakarlıklarda bulunduklarının altını çizdi.
15 Temmuz gecesi yaşananların, mevcut anayasa ve sistemin açıklarının doğurduğu bir tehlikeyi tekrar gündeme getirdiğini belirten Yıldırım, şöyle devam etti:
"İçeride darbe girişimi ve terör gibi tehditler yaşarken, hemen yanı başımızda Irak'ta, Suriye'de bizi çok yakından ilgilendiren gelişmeler olurken sorun üreten bir anayasa var, sorun üretene bir sistemle yolumuza artık devam edemeyiz. AK Parti inşallah grubumuz olarak hazırladığımız anayasa değişiklik taslağını en kısa zamanda Meclis'e getireceğiz.
MHP'nin, devletin ve ülkenin karşı karşıya olduğu sorunu görüp meseleye milletin son noktayı koyması yönündeki yaklaşımı doğrusu takdire şayandır. MHP, başkanlık sistemine karşı olabilir, parlamenter sistemin devamını da istiyor olabilir ancak kararı millete bırakmak gibi son derece önemli, son derece milli bir yaklaşım sergilemiştir."
Konuşmasında "Yiğit yarasına yiğit katlanır. Bir elin nesi var, iki elin sesi var. Bir el bir eli yıkar, iki el yüzü yıkar" sözlerinden örnekler veren Başbakan Yıldırım, meseleye milletin son noktayı koymasını istedi.
Cumhurbaşkanının millet tarafından seçilmesiyle beraber her şeyin değiştiğini dile getiren Başbakan Yıldırım, "Her ne kadar mevcut anayasa, cumhurbaşkanını 'sorumsuz' diye tanımlasa da halkın yüzde 52 desteğini almış cumhurbaşkanının fiilen siyasi sorumluluğu vardır. Bu siyasi sorumluluk millete karşı çok önemli bir taahhüttür. O yüzden biz başından beri diyoruz ki 'mevcut durumu anayasaya uygun hale getirelim.' Yani, mevcut duruma göre yeni anayasayı yapalım, sistemdeki tıkanıklığı da ortadan kaldıralım." dedi.
(Sürecek)
AA
Kaynak: