AK Parti 25. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı
Genel Başkan ve Başbakan Yıldırım: (3)"Buradan CHP'ye de bir kez daha çağrıda bulunuyorum. Gelin, millete birlikte gidelim. Biz, Genel Kurul'da 367'nin üzerinde bir kabul olsa bile millete gitmeye söz verdik. Gelin bu şerefe, bu önemli karara siz de katıl
AFYONKARAHİSAR (AA) - AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Binali Yıldırım, "Buradan CHP'ye de bir kez daha çağrıda bulunuyorum. Gelin, millete birlikte gidelim. Biz, Genel Kurul'da 367'nin üzerinde bir kabul olsa bile millete gitmeye söz verdik. Gelin bu şerefe, bu önemli karara siz de katılın, siz de bu kararın içerisinde olun." dedi.
Yıldırım, partisinin Afyonkarahisar'da düzenlenen "Millet Yenilmez, Türkiye Bölünmez" temalı, 25. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'nın açılışında yaptığı konuşmada, MHP'nin, başkanlık sistemi konusunda görüşü farklı olmasına rağmen meseleye parti çerçevesinde bakmaması ve Meclis'te çözülemeyen bu sorunun millete götürülmesi yönündeki irade beyanının fevkalade isabetli olduğunu ifade etti.
"Biz bunu görüyor ve buna göre gerekli adımları da atıyoruz. Diyoruz ki millet ne derse o olsun. Milletin verdiği kararın karşısında boynumuz kıldan incedir. Kimse milletten korkmasın, milletin kararından korkmasın, milletin önünden kaçmasın." diyen Yıldırım, CHP'ye de çağrıda bulundu. Yıldırım, "Gelin, millete birlikte gidelim. Biz, Genel Kurul'da 367'nin üzerinde bir kabul olsa bile millete gitmeye söz verdik. Gelin bu şerefe, bu önemli karara siz de katılın, siz de bu kararın içerisinde olun. Milletin karşısına çıkalım, tezlerimizi savunalım, milletin verdiği karara da saygı duyalım." diye konuştu.
Sistem tartışmalarının geride bırakılması gerektiğini vurgulayan Yıldırım, "Başkanlık meselesi, sistem, yeni anayasa meselesi ne Recep Tayyip Erdoğan'ın ne de AK Parti'nin meselesidir. Bu iş milletin işidir, ülkenin işidir, devletimizin, milletimizin beka meselesidir. Sistem tartışmalarını artık geride bırakalım, önümüze bakıp geleceğe odaklanalım, yapacağımız hizmetleri zaman kaybetmeden gerçekleştirelim. Demokraside her sorunun çözüm yeri millettir, sandıktır." değerlendirmesini yaptı.
Millete gidilirse demokrasinin daha da güçleneceğini, ülkenin, milletin ve milli iradenin kazanacağını dile getiren Yıldırım, şöyle devam etti:
"AK Parti olarak hedefimiz çok net. Sonuna kadar demokrasi, sonuna kadar özgürlük, sonuna kadar kalkınmış, müreffeh büyük Türkiye'dir. Bizler milli iradenin neferleriyiz, millet emreder, biz yaparız. Milletimizin değerleri AK Parti'nin değerleridir. Milletin kaderiyle AK Parti'nin kaderi aynı noktada bütünleşmiştir. 79 milyonun kardeşliğine, eşitliğine inanıyoruz ve sahip çıkıyoruz."
- "AB için vizyonlu bir gelecek ancak Türkiye ile mümkündür"
Avrupa Birliği'ne (AB) üyelik yolunda önemli reformların AK Parti iktidarları döneminde gerçekleştirildiğine dikkati çeken Başbakan Yıldırım, AK Parti hükümetlerinin her zaman reform ve dönüşüm hükümetleri olduğunu belirtti. AB reform sürecinin her zaman gündemlerinde öncelikler arasında yer aldığını ve almaya devam edeceğinin altını çizen Yıldırım, şunları söyledi:
"Biz bu süreci demokrasimizin gelişmesi için ve ülkemizin kalkınması için bir fırsat olarak gördük. Türkiye tarih boyunca hep güçlü bir Avrupa devleti oldu. Ortadoğu, Balkanlar, Kafkaslar, Akdeniz, Karadeniz boyutları yanı sıra her zaman Avrupa'nın güçlü bir müttefiki olduğumuz bir gerçektir ve yaklaşık 100 yıldır güçlü Avrupa demokrasisine de sahibiz. 15 Temmuz gecesi halkımız ne derece yüksek bir demokrasi bilincine sahip olduğunu bütün dünyaya göstermiştir. Bugün Türkiye, Avrupa'nın dışından değil içinden konuşan bir ülkedir. Avrupa'nın geleceğinde söz sahibi olan en güçlü devletlerden biriyiz. Pek çok Avrupa ülkesinden daha üstün standartlara sahibiz. Bu nedenle objektif kriterler açısından Türkiye aslında pek çok ülkeden daha fazla AB'ye üye olma hakkına sahiptir. Ayrıca AB, son göç krizi gibi ağır bir insani ve siyasi krizi sadece Türkiye ile iş birliği yaparak çözebilmiştir. Bu ve benzeri konular işbirliğimizin potansiyelini göstermektedir. Türkiye ile ilgili konular artık Türkiye'nin meselesi olmaktan çıkmış, AB'nin nasıl bir gelecek beklediğini göstermektedir."
AB için vizyonlu bir geleceğin ancak Türkiye ile mümkün olabileceğine işaret eden Yıldırım, "Siyasi, ekonomik konularda küresel rol almak isteyen bir AB bunu ancak Türkiye ile başarabilir. Bu nedenle vize serbestisi dahil tüm konular AB'nin Türkiye hakkında verdiği kararlar olmanın ötesine geçmekte ve kendi geleceği hakkında vereceği kararlara dönüşmektedir." dedi.
- "AB gelecek vizyonunu gözden geçirmeli"
Hükümet olarak reformlarla ilgili kararlılıklarını sürdürdüklerini belirten Binali Yıldırım, bunu Türk milleti ve Türkiye'nin ulusal çıkarları için yapmaya devam ettiklerini aktardı. Yıldırım, şunları kaydetti:
"Subjektif olmayan, ideolojik ön yargılardan arınmış bir AB görüşü ile her zaman uyum içinde olduk, uyum içinde olmaya devam edeceğiz. Ancak AB'deki ön yargılarla donanmış bir bakış açısını da asla kabul etmiyoruz. Bu, Türkiye bakımından değil AB'nin kendisi açısından da geleceği açısından da hayırlı değildir. Bugün AB ile ilgili İngiltere'nin aldığı bir karar var. Bu aslında AB'ye bir uyarı niteliğindedir. AB gelecek vizyonunu gözden geçirmeli ve bundan sonra alacağı kararlarda nerede hata yaptığını bir kez daha sorgulamalıdır. Türkiye, yarım asrı geçen süredir AB üyeliği yolunda çalışmalarını sürdüren bir ülkedir. Üzerine düşeni fazlasıyla yapmıştır. Bundan sonra karar AB'nindir. İster Türkiye'nin birliğe girmesi yönünde irade kullanırlar isterse başka bir iradeyi tercih edebilirler. Karar onların. Türkiye'nin alternatifleri her zaman vardır. Avrupa unutmasın, fazla naz aşık usandırır. Türkiye bölgesinde AB'nin değil Kafkasların, Ortadoğu'nun teminatı olan bir ülkedir. Avrupa'ya bugün bölgede yaşanan tehditlerin ulaşmamasının, göçmen krizinin Avrupa'yı asgari düzeyde etkilemesinin en temel gerekçesi güçlü bir Türkiye'nin bölgede var olmasıdır."
(Sürecek)
AA
Kaynak: