AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ataş:
"Bugüne kadar yaşanan 5 genel seçim, 3 yerel seçim, 2 referandum ve 1 cumhurbaşkanlığı seçiminde demokratik yöntemlerle AK Parti'yi yenemeyen veya yönetimden uzaklaştıramayan birtakım çevreler, demokratik olmayan yöntemlerle AK Parti'yi 'Kendi içerisinde
MUĞLA (AA) - AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Ataş, "Bugüne kadar yaşanan 5 genel seçim, 3 yerel seçim, 2 referandum ve 1 cumhurbaşkanlığı seçiminde demokratik yöntemlerle AK Parti'yi yenemeyen veya yönetimden uzaklaştıramayan birtakım çevreler, demokratik olmayan yöntemlerle AK Parti'yi 'Kendi içerisinde nasıl yıpratırız' planları ve hesaplarını yapıyor." dedi.
Ataş, Muğla'nın Ula ilçesi Akyaka Mahallesi'nde bir araya geldiği basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Ufak bir istikrarsızlığın Türkiye'yi yeniden sıkıntıya sokabileceğini belirten Ataş, başkanlık sisteminin, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin tekrar gündeme getirmesiyle üzerinde durulur hale geldiğini söyledi.
AK Parti ve MHP'nin sıcak bakmasıyla yeni bir anayasa için girişimlerde bulunulduğunu anlatan Ataş, "MHP ile beraber, Allah nasip ederse, müzakere süreci devam ediyor. AK Parti olarak değişiklikle ilgili tekliflerimizi hazırlayıp Bahçeli ve MHP'ye sunduk. Onlar da bunu incelediler. İnceledikten sonra da olumlu bir görüş ortaya koydular. İnşallah genel başkanlar önümüzdeki günlerde bunun nihai değerlendirmesini yaptıktan sonra Meclisin gündemine ve komisyona gelecek şekilde referanduma hazır hale gelir." diye konuştu.
Anamuhalefet partisi CHP'nin de bu işe katkı vermesini arzu ettiklerini bildiren Ataş, "Kılıçdaroğlu, 15 Temmuz darbe girişiminden sonraki süreç içinde 7 Ağustos'ta Yenikapı'da yapılan mitingde ılımlı bir havaya girmişti. Bütün partiler, 15 Temmuz hain darbe girişimini telin eden açıklamalarda bulunmuştu." dedi.
Ataş, anamuhalefet partisinin son bir aydır farklı davranış sergilediğini kaydetti.
- "15 Temmuz'un ardından çok hassas çalışmalar yapıldı"
Partilerinin Paralel Devlet Yapılanması (PDY) konusunda çok hassas olduğunu vurgulayan Ataş, 17-25 Aralık sürecinin ardından partilerinin bütün teşkilatlarından, PDY'ye ılımlı herkesin ayıklandığını belirtti.
"Partimizin içinde öyle konuşulduğu gibi 'FETÖ'cüler siyasetin içerisinde var, bunların ayıklaması falan yapılmadı...' Bunlara biz itibar etmiyoruz." ifadesini kullanan Ataş, "15 Temmuz darbe girişiminden sonra parti olarak en hassas çalışmayı yapan parti de biziz. İl başkanlarına verdiğim talimat üzerine illerde kurulan komisyonlar çalışma yaparak, bizlere rapor verdiler. Yönetici seviyesinde çok hassas bir çalışma yürütüldü. Bu verilen raporlar, genel merkezde kurduğumuz komisyon tarafından ciddi bir şekilde tasnife tabi tutuldu." bilgisini verdi.
Parti içinde "ayıklama çalışmalarının" sürdüğünü anlatan Ataş, şöyle devam etti:
"Şu ana kadar meclis üyelikleri, gerek teşkilattaki yönetici kadrolar, il başkanı düzeyinde FETÖ'cü il başkanımız yok. 9 tane ilçe başkanımızın istifasını aldık. İl ve ilçe yönetimleri seviyesinde de 70 civarında arkadaşımızın istifasını aldık. Yani tüm Türkiye genelinde 81 il ve 970 ilçe yönetimi seviyesinde, yönetim kurulu üyelikleri pozisyonunda istifalar aldık. Meclis üyelikleri noktasında 19 civarında istifa aldık. 5 ilçe belediye başkanımızın ihracını istedik. Bir belediye başkanımız kendisi istifa etti. Kadın ve gençlik kollarımızda da çok az miktarda arkadaşlarımızın istifaları alındı. Yani topladığımız zaman rakam 120'yi geçmiyor."
- "Bildiğin bir şey varsa gereğini yapacaksın, bilmiyorsan susacaksın"
"Bugüne kadar yaşanan 5 genel seçim, 3 yerel seçim, 2 referandum ve 1 cumhurbaşkanlığı seçiminde demokratik yöntemlerle AK Parti'yi yenemeyen veya AK Parti'yi yönetimden uzaklaştıramayan birtakım çevreler, demokratik olmayan yöntemlerle AK Parti'yi 'Kendi içerisinde nasıl yıpratırız' planları ve hesaplarını yapıyorlar." diyen Ataş, şunları kaydetti:
"AK Parti'nin içerisinde şu kadar milletvekili var, şu kadar eski bakan var, bu kadar yeni bakan var gibi söylemlerle AK Parti’yi kendi içerisinde yıpratma kampanyaları yürütülmeye çalışılıyor. Genel Başkanımız da Kılıçdaroğlu'na 'Varsa bildiklerin getir belgelerini, biz gereğini yapalım' veya 'Savcılıklara suç duyurusunda bulunabilirsin' çağrısında bulundu. Kılıçdaroğlu, maalesef bu işi herhalde çok ciddiye almadığı için sokak diliyle konuşmayı bir siyasi gelenek haline getiriyor. Sokaktan duyduklarını kalkıp kendisi konuşuyor. Böyle bir siyaset olmaz. Bu, siyasetin seviyesini düşüren davranışlardır. Dolayısıyla yapması gereken, elinde, bilgin, belgen ve bildiğin bir şeyler varsa, çıkarsın bunun gereğini yaparsın. Yapmıyorsun, konuşuyorsun. Bu dedikodudan ibarettir. Bu da herhalde bir anamuhalefet partisi liderine yakışmaz. Bildiğin bir şey varsa gereğini yapacaksın, bilmiyorsan susacaksın, konuşmayacaksın. Bu tamamen AK Parti'yi bugüne kadar alt edemeyen çevrelerin 'AK Parti'yi kendi içerisinden nasıl yıpratırız, nasıl bunu düşürürüz, nasıl halk nezdinde itibar kaybına uğratırız' hesapları ve planlarıdır. Hiç uğraşmasınlar, böyle bir davranışla CHP'nin oyları yükselmez. CHP, bu davranışlarıyla da iktidara gelemez."
AA
Kaynak: