AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hotar:
"(Cumhurbaşkanı hükumet sistemi) Yeni sistemde halkın iradesinin tümüyle yasama yürütme ve yargıya yansıdığı görülecek. Cumhurbaşkanı en çok 2 dönem seçilebilecekken, milletvekilleri ölene kadar seçildikleri sürece görev yapabilecek. Bu yönüyle bile tek a
İZMİR (AA) - AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Nükhet Hotar, halk oylamasına sunulan anayasa değişikliğine ilişkin, "Yeni sistemde halkın iradesinin tümüyle yasama yürütme ve yargıya yansıdığı görülecek. Cumhurbaşkanı en çok 2 dönem seçilebilecekken, milletvekilleri ölene kadar seçildikleri sürece görev yapabilecek. Bu yönüyle bile tek adam yaklaşımının yanlış olduğu görülecektir. Dünyada ik tane başbakanı, iki cumhurbaşkanı olan bir model var mı?" dedi.
Hotar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, halk oylaması çalışmalarında 'hayır' kampanyası yürüten çevrelerin bilinçli olarak vatandaşlara doğru olmayan bilgi empoze etme çabası içinde olduğunu, bu bilgi kirliliğini doğrularıyla değiştirmek ve bunun olumlu dönüşlerini almak için yoğun bir dönem geçirdiklerini bildirdi.
Halk oylamasına sunulan 18 maddenin açık ve anlaşılır olduğuna dikkati çeken Hotar, yeni sistemde cumhurbaşkanının yürütmenin başı olacağını, 600'e çıkarılmış temsil gücü yüksek meclisin de yasama organı olarak işlevini sürdüreceğine değindi.
Hotar, "Yeni sistemde halkın iradesinin tümüyle yasama yürütme ve yargıya yansıdığı görülecek. Cumhurbaşkanı en çok 2 dönem seçilebilecekken, milletvekilleri ölene kadar seçildikleri sürece görev yapabilecek. Bu yönüyle bile tek adam yaklaşımının yanlış olduğu görülecektir. Dünyada 2 tane başbakanı, 2 cumhurbaşkanı olan bir model var mı?" ifadesini kullandı
- Anketler
AK Parti'nin kurumsallaşmasını tamamlamış bir parti olduğunu, bu nedenle teknolojiye ve bilimsel çalışmalara önem verdiklerini aktaran Hotar, her konuda anket yaptırdıklarını, bunun kendilerine yol gösterdiğini, beklentilere göre strateji belirlediklerini vurguladı.
"Evet" tercihini veya "hayır" tercihini çok yukarılarda gösteren spekülatif veya manipülatif anketler yapıldığını, ancak kendi ellerinde durumu gösteren sağlıklı anketlerin bulunduğu bilgisini veren Hotar, her seçimde olduğu gibi millete güvendiklerini ve bu halk oylamasından da başarıyla çıkacaklarına inandıklarını söyledi.
Türkiye'ye karşı çevrelerin halk oylamasında "hayır" tercihi çıkması için bir çaba içine girdiğinin açıkça görüldüğüne işaret eden Hotar, şöyle devam etti:
"Teröristler 'hayır' diyor. Çünkü daha çabuk, daha hızlı karar alınabilecek bir sistemde sonlarının geleceği için buna karşı çıkıyorlar. Evet, bu sistem PKK'nın sonunu getirecek. Bunu anlayabiliyoruz. Ama Avrupa birliğine baktığımız zaman onlarla yıllara dayalı ticari anlamda, sosyal anlamda, kültürel anlamda, siyasal anlamda ilişkilerin olduğu bir ortamda böyle bir kampanyaya girmişlerse bunun da tek sebebi güçlü bir Türkiye istemiyor olmalarındandır. Çünkü Türkiye yakın zamana kadar AK Parti iktidarı ile tanışıncaya kadar IMF'nin kapısında borç almak için bekleyen hatta aldığı parayı bile nereye harcayacağı IMF tarafından kendisine söylenen bir ülkeydi. IMF'nin denetçisi elinde çantayla Türkiye'ye gelir denetlediğinde gazetelere manşet olan bir ülkeydi. Ama biz IMF'ye olan borçlarımızı bitirdik, borç para verir hale geldik. Dünyanın en büyük yatırımlarını yaptık, köprüleriyle yollarıyla Avrasya'nın en büyük hava alanını yaptık. Bir darbe girişimi yaşamamıza rağmen, dünyadaki küresel krize rağmen yapmaya devam ediyoruz.
Onun için biz bu referandumu fazla önemsiyoruz, bunun bir parti meselesi değil, memleket meselesi olduğunu bunun için söylüyoruz. Çünkü ülkemizin dünyanın en gelişmiş ilk 10 ekonomisi arasına girme şansını daha çabuk yakalayabileceğiz. 'Ne istiyorsunuz da yapamıyorsunuz' diye sığ yaklaşımla bu konuyu politika malzemesi yapmak çok doğru değil. Bu ülkenin insanlarına bu ülke için devlet için millet için şehitlerimize onların ailelerine saygısızlık anlamında. Yani şu anda hepimiz statükocu bir duruştan, bürokrasinin hantallığından şikayetçiyiz. Bunları kaldırmak daha hızlı yola devam etmek daha çabuk karar vermek ve bütün bunları da halkın onayı ile yapıyor olmanın neresinde bir sakınca var?"
- "Muhalefet bize teşekkür etmeli"
Hotar, AK Parti'yi bütün seçimlerde iktidar yapan vatandaşların, Recep Tayyip Erdoğan'ı da Cumhurbaşkanını halkın seçtiği ilk seçimde yüzde 52 ile seçtiğini hatırlattı. Hotar, böylesi bir ortamda sistemi kişilere bağlı olmaktan çıkarma gayretinde olan güçlü bir sistem haline dönüştürmeye çalışan AK Parti'ye muhalefetin teşekkür etmesi gerektiğini savundu.
Hotar, "Kişi kim olursa olsun halkın karşısında karşılığını bulunca Yüzde 50 + 1'le seçilsin ve ülkeyi o yönetsin. Böyle bir sistem için biz muhalefetten aslında teşekkür bekliyoruz. Dünyanın hiçbir yerinde hiçbir diktatör seçimle gelmemiştir. Çünkü diktatörler darbeyle gelirler. Seçimle gelen, demokrasiyi temsil eden bir cumhurbaşkanına sahibiz." dedi.
- "Evet" kampanyasına yönelik saldırılar
Bilgi kirliliğinin çok yoğun olduğu bir ortamda değişen sistemi doğru anlatmanın gayreti içinde olduklarını belirten Hotar, sahadaki çalışmaları sırasında vatandaşın kafasına takılan soruya cevap verildiğinde tercihinin "evet" yönünde değiştiğini gördüklerini aktardı.
Hotar, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Burada herkes hukuk çerçevesinde her türlü enstrümanını kendi inandığı doğrular ışığında kullanmakta afiş, broşür, görsel ve yazılı medya ile vatandaşla buluşma organizasyonları yapmaktalar. Biz ekip olarak buna yüzde yüz riayet eden bir ekibiz. Tüm bunlara rağmen ekiplerimize karşı bazı saldırılar yapılıyor. Biz İzmir'in demokrasiye inanan bir kent olduğunu biliyoruz. Bir tanecik gözbebeğimiz İzmir'imiz var. Böyle bir ortamda vekillerimize, seçim araçlarımıza, kadın kollarımıza yapılan saldırıları İzmirlilerin hiç de tasvip etmediğine inanıyorum. Bunu yapanlar mutlaka bir şekilde 'bizim aramıza sızan provokatörlerdir' diye düşünüyorum. Hiç yakıştıramıyorum. İzmirlinin yüzde 99.9'unun da bu tür eylemler karşısında bir duruş sergilediğini düşünüyorum."
Bu sistemin uzlaşma kültürünü zorunlu kıldığına dikkati çeken Hotar, Meclisin de Cumhurbaşkanının da birbirini seçime götürme hakkının olduğuna işaret ederek, şunları kaydetti:
"En son noktada en anlaşamadıkları noktada ama bunu götürdükleri zaman da kendisi de seçime gitme zorunluluğu taşıyor. Biz, pazarlıklarla, milletvekili transferleriyle değil, halkın mutlak iradesiyle kurulan hükümetlerin kurulacağı, tam ve kesintisiz demokrasiyle bir şekilde tarafların uzlaşma kültürünün yerleştirildiği ve buna da halkın onayının üstüne eklendiği bir sistemi öneriyoruz."
AA
Kaynak: