AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ünal:

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ünal:

"Dün bir siyasi partinin kongresi vardı. Kongreyi nereden alsanız elinizde kalıyor. 8 tane seçim kaybetmiş bir genel başkan ısrarla yerini koruyor ve karşısına diğer adayın aday yapılmaması için her türlü itibarsızlaştırma gerçekleştiriliyor. Sonra da bu

KAHRAMANMARAŞ (AA) - AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Mahir Ünal, "Dün bir siyasi partinin kongresi vardı. Kongreyi nereden alsanız elinizde kalıyor. 8 tane seçim kaybetmiş bir genel başkan ısrarla yerini koruyor ve karşısına diğer adayın aday yapılmaması için her türlü itibarsızlaştırma gerçekleştiriliyor." dedi.

Ünal, Kahramanmaraş'ta, partisinin Necip Fazıl Kısakürek Kültür Merkezi'nde düzenlenen Dulkadiroğulları Geçlik Kolları 5. Olağan Kongresi'nde, partili gençlere hitap etti.

CHP'nin 36. Olağan Kurultayı'na ilişkin değerlendirmede bulunan Ünal, "Dün bir siyasi partinin kongresi vardı. Kongreyi nereden alsanız elinizde kalıyor. 8 tane seçim kaybetmiş bir genel başkan ısrarla yerini koruyor ve karşısına diğer adayın aday yapılmaması için her türlü itibarsızlaştırma gerçekleştiriliyor. Sonra da bu siyasi parti gelişimden, değişimden, demokrasiden ve özgürlükten bahsediyor." ifadesini kullandı.

8 seçim kaybetmiş bir genel başkanın olduğu siyasi bir partinin durumunu demokrasiyle değil ancak faşizmle açıklayabileceklerini belirten Ünal, "Diktatörlükle açıklayabiliriz. O yüzden derler ki 'Dervişin fikri neyse zikri de odur' bunlar aynaya bakıyorlar, aynada gördüklerini biz zannediyorlar. Yani bunlar konuşurken bize konuşuyormuş gibi dinlemeyin bunları. Bunlar aynaya baktıklarında kendilerini görüp ondan sonra bize laf ediyorlar." diye konuştu.

Bunların (CHP'nin) hakaretlerine, yalanlarına, iftiralarını artık dikkate almadıklarını vurgulayan Ünal, mümkün olduğu kadar da cevap vermemeye çalıştıklarını ancak iş bir ihanet noktasına geldiğinde orada maalesef susmalarının mümkün bulunmadığını kaydetti.

- "Terör örgütü saldırdığı zaman seslerini çıkarmazlar"

Kurtuluş Savaşı yıllarının şartlarından daha ağır bir dünya ile karşı karşıya bulunulduğunu anlatan Ünal, şöyle devam etti:

"Çünkü o gün dost belliydi, düşman belliydi. Bugün bakıyorsunuz bu ülkede PKK severler var mı? PYD severler var mı? FETÖ severler var mı? Terör seviciler var mı? Kendi ülkesini gidip yurt dışında şikayet edenler var mı ? Kendi ülkesini aşağılamak için kendi ülkesini suçlamak için fırsat arayanlar ve kollayanlar var mı? Üstelik bunları söyleyenler demokrasiyi, özgürlüğü ve insan haklarını dillerinden düşürmüyorlar. Bunlar terör örgütü saldırdığı zaman seslerini çıkarmazlar. Terör örgütü sıkıştığı zaman 'barış' demeye başlarlar, 'savaşa karşıyız' demeye başlarlar. 'Özgürlük' demeye başlarlar. 'İnsan hakları' demeye başlarlar.

Ama Aybüke öğretmen şehit edildiğinde bunların sesi çıkmaz. Necmettin öğretmen şehit edildiğinde bunların sesi çıkmaz. El yapımı patlayıcılarla masum çocuklar şehit edilirken bunların sesi çıkmaz. Bir tanesinin çıkıp da 'terör karşıyız' dediğin duymazsınız. 'Şiddet karşıyız' dediğini duymazsınız. 'Çocuk ölümlerine karşıyız' dediğini duymazsınız. 'Sivil ölümlerine karşıyız' dediklerini duymazsınız. Ne zaman ki o çok sevdikleri terör örgütü köşeye sıkıştığında bunlar ellerine pankartları alır sokaklar düşerler. Şimdi biz bunlara nası vatansever diyeceğiz. Bunlara nasıl yurt sever diyeceğiz. Diyebilir miyiz? diyemeyiz."

"O çocuk ve kadın ölümleri, orada sivil katliamları, dünyada tek bir köşe yazısı, gazete ya da bir insan hakları izleme örgütünün Rakka ile ilgili, Münbiç ile ilgili, Halep ve Şam'la ilgili sivil katliamlar yaşanırken tek bir seslerini duydunuz mu? Tek bir tweet attılar mı?" diye soran Ünal, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Atmadılar. Şimdi biz Afrin'i terörden temizliyoruz. İstesek buldozer gibi ezer geçeriz ama ne yapıyoruz. Her bir köyü, her bir kasabayı, her bir sivil yerleşim yerini kuyumcu hassasiyetiyle, teröristle sivil vatandaşı bir birinden ayrıştırarak hareket ediyoruz. Ama bakın her bir insan hakları izleme örgütleri ve o küresel medya her gün yalan haber yapıyor 'sivil ölümleri' diye. Resimler kullanıyorlar. Sonra kullandıkları resimlerin, sahte olduğu ortaya çıkıyor. 2012'de, 2013'te kendilerinin yaptığı katliamlarda masum yavruların resimlerini kullandıkları ortaya çıkıyor. Bunların yaptığı şey 'Acaba insanların zihnini bulandırabilir miyiz, kamuoyundan bir şüphe uyandırabilir miyiz?"

AA

Kaynak:Haber Kaynağı