AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Çelik: (5)

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Çelik: (5)

"Bu kadar kan dökmüş birisinin (Esed) hala Suriye'nin başında kalabileceğini düşünmek bölge için felaket olur. Suriye için de bir felaket olur"- "Özellikle ulusal güvenlik meselelerinde, milli siyaset meselelerinde dünyanın her yerinde anamuhalefet partil

ANKARA (AA) - AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Suriye'de Beşşar Esed'in başında olacağı bir hükümet formülüne karşı, "Bu kadar kan dökmüş birisinin hala Suriye'nin başında kalabileceğini düşünmek bölge için felaket olur. Suriye için de bir felaket olur" dedi.

Çelik, AK Parti Genel Merkezi'nde gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu ve ardından soruları yanıtladı.

PYD konusunda Amerika Birleşik Devletleri'nin tavrının hayal kırıklığına sebep olduğunu belirtmesinin anımsatılarak, bu durum karşısında Türkiye'nin bir tavır alıp almayacağı, ayrıca Suriye'de kurulması öngörülen hükümetle toprak bütünlüğünün korunmasına ilişkin planların Türkiye açısından ne şekilde değerlendirildiğinin sorulması üzerine Çelik, mikro devletçikler üzerinden Suriye'nin yeniden yapılandırılması gibi çabaların var olması durumunda, bunun bölgeye daha çok felaket getireceğini belirtti.

"Suriye, Afganistan'ın dünyaya yarattığı, dünyaya getirdiği güvenlik krizinden, kaostan 100 katını getirebilecek bir potansiyel üretecektir orada" diyen Çelik, şöyle devam etti:

"Üstelik, Afganistan Orta Asya'da ama Suriye Avrupa arasında, batı devletleri arasında sadece Akdeniz var. İnsanlar o Akdeniz'i botlarla geçmeye çalışıyorlar. Bunun bütün bir Atlantik ittifakı için çok daha büyük güvenlik riskleri getireceğini düşünüyoruz. Dolayısıyla zaman zaman konuşuluyor, Lazkiye merkezli bir Nusayri devleti, kuzeyde bir Kürt, ortada bir Arap devleti vesaire şeklinde... Bu bölge için çok daha büyük bir felaket olacaktır. Bunun peşinden kim koşuyorsa bilsin ki hem bölge açısından hem de kendi başkenti açısından yeni bir Afganistan sendromu ile karşı karşıya kalacaktır."

Bu konuda tutumlarının net olduğunu aktaran Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Herhangi bir şekilde bu büyük güçlerin Suriye'deki vekalet savaşları ile ilgili ortaya çıkan tablonun Suriye'nin hayrına olmadığını düşünüyoruz. Burada Esed'in kalıcı olduğu, yani 'Esed'li bir geçiş olsun sonra bir hükümet kurulsun' deniyordu, şimdi ise Esed'in içinde olduğu, Esed'in başında olduğu ama muhaliflerin içinde olduğu bir hükümet formülüne doğru birtakım şeyler, Cenevre 3'te ifade edildi. Bu bir felaket olur. Bu kadar kan dökmüş birisinin hala Suriye'nin başında kalabileceğini düşünmek bölge için felaket olur. Suriye için de bir felaket olur. Zaten çalışmaz ve işlemez bir düzen bu. Şu anda büyük güçlerin birbirleri ile olan bu mücadelesi aralarında koskoca bir Suriye halkı, Suriye devletinin altyapısı tamamen yok oluyor. Dolayısıyla geleceğe aktaracakları herhangi bir şey kalmıyor.Halbuki önemli olan, birtakım değişimler olsa bile gelecekte toplumun bu kazanımlarını korumasıydı. Şu anda enkaza dönmüş bir ülke var. Bu ülkeden kaçanların, uluslararası toplum için ne tür meydan okumalarla ortaya çıktığı da net bir şekilde gözüküyor."

- "Anamuhalefet partisi demokrasilerde çok önemlidir"

CHP'den PYD'ye yönelik farklı açıklamaların geldiği, iki milletvekilinin PYD'nin terör örgütü olmadığı yönünde açıklamalarda bulunduğu ancak CHP Genel Başkanı'nın PYD'yi "PKK'nın yavrusu" olarak açıklamasını nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine Çelik, "Acaba birbirlerinin açıklamalarını okumuyorlar mı diye düşündüğümüz oluyor" dedi.

Bir CHP milletvekilinin, "Türkiye'nin PYD'ye niye düşmanlık yaptığını anlamıyoruz" şeklindeki sözlerini hatırlatan Çelik, şunları söyledi:

"Enteresan bir şey de söylüyor tabi diyor ki 'Daha önce niye ülkeye davet ettiniz, ülkeye davet ettiğiniz için terör örgütüne yardım ve yataklık yapmış oldunuz. Dolayısıyla savcılara suç duyurusunda bulunuyorum' diyor. Doğrusunu söylemek gerekirse, ilkokul düzeyinde bir diplomasi bilgisine ihtiyaç olduğunu, bir diplomasi tarihine, pratiğine ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz. Bu tip örgütler ortaya çıktığı zaman Suriye'deki bütün yapılar, Türkiye ne yapar burada, kendi milli çıkarları, milli politikaları gereği bunları kendisine müzahir yapmaya çalışır. Müzahir olmayıp da hasmane tutumlara girdiğinde, birtakım terörist faaliyetlere girdiğinde de bunlar terör örgütü olarak değerlendirilir. Çünkü oradaki yapı değişken bir yapı. Oradaki ilişkiler değişken ilişkiler.

Türkiye'ye bunlar niye davet edilmiştir? 'Türkiye'nin hassasiyetlerini anlayın, orada fiili durum oluşturmayın, Esed yönetimi ile PKK ile aranıza mesafe koyun, onlarla ilişki içerisinde olmayın, Türkiye'ye karşı hasmane tutuma girmeyin' diye bunlar çağrılır, konuşulur. Sonuç alınırsa başka bir tablo ortaya çıkar. Sonuç alınmaz da PKK ile ilişkileri sürdürürlerse, Esed rejimi ile ilişkilerini sürdürürlerse ve Türkiye'ye karşı terörist faaliyetler içine girerse o zaman da terörist örgüt tanımının içerisine girmiş olurlar."

Ömer Çelik, "CHP'nin siyasetinde vardır bu, tarihin herhangi bir noktasında siyaseti donduruyor, bütün bir geleceği bunun içerisinden okumaya çalışıyor" değerlendirmesinde bulunarak, şöyle devam etti:

"Diplomasinin belli bir aşamasında, belli bir kesitini alıyorlar, bütün diğer süreçleri bunun içerisinde değerlendirmeye çalışıyorlar. Biraz daha diplomasi bilgisi, biraz daha dış politika bilgisi, biraz daha dış politika teknolojisi konusunda çalışılması gerektiğini düşünüyoruz. Bu meseleler Türkiye'nin milli güvenliği ile ilgili meselelerdir. Burada anamuhalefet partisi demokrasilerde çok önemlidir. Bir ağırlığı vardır. Ama bu ağırlığı kendisinin üretmesi gerekir. Özellikle ulusal güvenlik meselelerinde, milli siyaset meselelerinde dünyanın her yerinde anamuhalefet partileri iktidarın yanında dururlar, ülkenin birlik ve beraberliğini temsil ederler. Fakat maalesef biz kendi anamuhalefet partimizden ülkenin büyük meseleleri ile ilgili bu duyarlılıkları her zaman göremiyoruz."

(Bitti)

AA

Kaynak:Haber Kaynağı