AK Parti TBMM Grup Toplantısı

AK Parti TBMM Grup Toplantısı

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Davutoğlu: (1)-"Suriye'nin kuzeyindeki terör yuvalanmalarına karşı mücadelemize başından beri karşı çıkanlar Ankara'daki terör saldırısı sonrasında artık gerçeği görmek zorundadır"-"Kanıtlar çok açık ve net, ortada su gö

TBMM (AA) - AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Suriye'nin kuzeyindeki terör yuvalanmalarına karşı mücadelemize başından beri karşı çıkanlar Ankara'daki terör saldırısı sonrasında artık gerçeği görmek zorundadır" dedi.

Davutoğlu, partisinin Meclis grubunda yaptığı konuşmada, bu haftanın herkesi derinden üzen bir olayın etkileriyle geçirildiğini, Çarşamba günü Ankara'da vahşi bir terör saldırısının gerçekleştirildiğini anımsattı.

"Bu saldırıyla canımız yandı, büyük acı, ızdırap duyduk" diyen Davutoğlu, bir kez daha patlamada hayatını kaybeden tüm vatandaşlara Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı, yaralılara acil şifalar diledi.

Davutoğlu, "Bütün şehitlerimizin yakınlarına bir takdirimi arz etmek istiyorum: Cuma günü yapılan törenlerde bütün şehitlerimizin yakınları, sivil memurlar, askeri personelin yakınları o derece vakur, kendinden emin, o derece kadere teslim olmuşlardı ki başları hiç öne eğilmedi. Acılarını, ızdıraplarını derinden hissettiklerini hepimiz gördük ama teröristleri sevindirmediler" diye konuştu.

"Bu acı olayı bize yaşatanlar, bu olay üzerinden başımızın öne eğilmesini beklerler. Biz başımızı hiç öne eğmedik, eğmiyoruz, eğmeyeceğiz" ifadesini kullanan Başbakan Davutoğlu, şunları kaydetti:

"Pazar günü de iki kahraman askerimizin, Doğukan ve Enes'in cenazelerinde de Doğukan kardeşimizin bütün Türkiye'ye seslenen mesajlarının etkisini gördük. Orada da babalar, aileler şöyle seslendiler: Kimse bağırıp haykırmasın, yas tutmasın, çünkü bu en büyük mertebedir... Ben bu aileleri, yakınlarını, hürmetle, muhabbetle ve takdirle selamlıyorum.

Bir millet zor günlerde böylesine bir vakur tavır takınmayı bir kültür haline getirmişse, bir millet zor günlerde omuz omuza vermeyi başarabilmişse, memleketi, vatanı dört bir cepheden, dört bir köşeden saldırıya uğradığı anda omuz omuza, gönül gönüle verebilmişse, o milletin iradesini kırmak mümkün değildir, bizim irademizi kıramayacaklar, irademizi etkileyemeyecekler. Bu milletin birliği ve beraberliği, bu vatanın bütünlüğü için her birimiz bugün tek tek bütün bir milletin temsili görevinde ve makamındayız. Allah birliğimizi, beraberliğimizi daim eylesin.


-"Terörle mücadele, çok boyutlu ele alınması gereken bir mesele"


Ankara saldırısının ardından her türlü tedbirin alındığını ve soruşturmanın büyük bir titizlikle yürütülerek büyük ölçüde sonuca bağlandığını kaydeden Davutoğlu, bu saldırının ardından yapılan güvenlik toplantısında ülkeyi hedef alan iç ve dış terör ile alınacak tedbirlerin bütün boyutlarıyla gözden geçirdiklerini anımsattı.

Türkiye genelinde yapılan güvenlik değerlendirmelerinin bundan böyle her ilin özgün durumu göz önünde bulundurarak il bazında da yapılacağını belirten Davutoğlu, her ilin hassasiyet taşıyan güvenlik ihtiyaçlarını karşılamaya dönük çalışmaların yürütüldüğünü kaydetti.

Bu çerçevede Cumartesi günü Ankara'da yapılan geniş katılımlı güvenlik toplantısı neticesinde Ankara'ya has güvenlik anlayışı ve konseptini geliştirdiklerini söyleyen Davutoğlu, "Başkentin özelliklerini gözeten yeni bir güvenlik anlayışıyla meseleyi ele alıyor gerekli tedbirleri gözden geçiriyoruz. Ankara'nın huzur ve emniyeti için ne ihtiyaç varsa, ne teçhizat takviyesi yapılması gerekiyorsa bunu süratle yapacağız. Gerekiyorsa personel takviyesi yapacağız. Terörle mücadele, çok boyutlu ele alınması gereken bir mesele, hadiseye şümullü bir perspektifle bakmayı gerektiren bir mesele" dedi.


-"YPG-PKK işbirliği ortaya kondu"


Emniyet birimlerinin hızlı ve etkin çalışmaları sonrasında olayın bütün boyutlarıyla açığa kavuşturulduğunu ve YPG-PKK işbirliğinin ortaya konulduğunu belirten Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Suriye'nin kuzeyindeki terör yuvalanmalarına karşı mücadelemize başından beri karşı çıkanlar Ankara'daki terör saldırısı sonrasında artık gerçeği görmek zorundadır. PKK'dan talimat ve destek alan bu terör örgütünün Türkiye'ye yönelik terör faaliyetleri ayan ve beyan ortadadır. Eylemde kullanılan araba ve eylemi gerçekleştiren terörist üzerinde geriye dönük yapılan araştırmalar, içlerinde PKK ile yoğun ilişkileri de bulunan 21 kişilik bir terör şebekesini ortaya çıkarmış ve bu kişiler tümüyle yakalanmıştır. Kanıtlar çok açık ve net, ortada su götürmez bir gerçek var. Bu olay PKK-YPG işbirliği ile planlanmış ve gerçekleştirilmiştir. Ancak yine de bu bariz gerçeği bulandırmak için ellerinden geleni yapıyorlar. Bir kısmı YPG'yi aklamak için PKK'yı öne sürüyor. PKK'nın sözcüsü haline gelmiş bir partinin sözcüleri bunu yapıyorlar. Sayın Kılıçdaroğlu da bütün bu tartışmalar içinde bir de DAEŞ faktörünü ortaya koyarak dikkatleri başka yöne çekmek istiyor. Açık ve net söylüyorum: Türkiye'ye yönelik bu terör örgütlerinin hedefleri hepimiziz. Hepimiz de adı ve sanı ne olursa olsun, bu terör örgütlerine karşı birlikte olmak zorundayız. Bu saldırının sorumluluğunu PKK'nın alt bir örgütünün üstlenmesini bu yüzden istediler. İstediler ki YPG ve PYD uluslararası desteğini sürdürebilsin. İnternette basit bir taramayla bir erkek vesikalık fotoğrafı bulup gerçek fail olduğunu iddia ettikleri başka birinin yüzüne bu fotoğrafı montajladılar. Tabii bu montaj oyunu da hemen ortaya çıktı. Zihin bulandırmaya dönük bu acemi gayretler, bölücü terör örgütünün suçu üstlenerek YPG'yi temize çıkarmak taktiğini bütün açıklığıyla ortaya çıkarmıştır. Eğer böyle bir terör üstlenilecekse niye üç gün beklendi? Sadece ve sadece YPG'yi temize çıkarma çalışması var. Buna karşılık bizim sağlam kanıtlarımız, belgelerimiz ortada. İsteyen bütün devletlerle de bu belgeleri paylaştık. Zaten bunlar hırsız misali sabah akşam isim değiştirip duruyorlar. İsim değişince şeytani emellerini gizleyebileceklerini zannediyorlar. KCK'sı, PKK'sı, YPG'si, PYD'si, TAK'ı, PEJAK'ı, şusu busu, bunların hepsi aynı terör yapılanmasının farklı isimleridir. Sahipleri de kuklacıları da aynıdır. Bunların hepsi piyon örgütüdür. Bu örgütleri destekleyen ülkelerin artık gerçeklerle yüzleşmesi ve ikiyüzlü tavırları terk etmesi lazım.

Ülkemize yönelen bu güvenlik tehdidine bizim kayıtsız kalacağımızı düşünen varsa büyük bir yanılgının içindedir. Güney sınırlarımızda olan bitenleri, Türkiye karşıtı koalisyonu ve orada oynanan kirli oyunu yeniden bir seyirci gibi izlemeyeceğiz ve bu kirli oyunun sahiplerini, oyunun arkasındaki aktörleri deşifre edeceğiz, oyunun önündeki piyonları da gerektiği şekilde, uygun gördüğümüz vakitte, uygun gördüğümüz bir tarzda cezalandırmaya devam edeceğiz."

(Sürecek)

AA

Kaynak:Haber Kaynağı