AK Parti TBMM Grup Toplantısı

AK Parti TBMM Grup Toplantısı

Genel Başkan ve Başbakan Yıldırım: (4)"Türkiye, 15 Temmuz darbe girişimiyle yıkılmayınca eski yöntemlere başvurdular, bel altı vuruşlarını devreye soktular, değerlendirme kuruluşlarını sahaya sürdüler"- "Tamamen siyasi saiklerle Türkiye'nin kredi notunu d

TBMM (AA) - AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Binali Yıldırım, "Türkiye, 15 Temmuz darbe girişimiyle yıkılmayınca eski yöntemlere başvurdular, bel altı vuruşlarını devreye soktular, değerlendirme kuruluşlarını sahaya sürdüler." dedi.

Başbakan Yıldırım, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, 15 Temmuz gecesi verilen 241 şehit ve 2 bin 194 gazinin, ülke ve millet olarak şeref beratı ve baştacı olduğunu söyledi. Yıldırım, şöyle konuştu:

"Türkiye 15 Temmuz darbe girişimiyle yıkılmayınca yine boş durmadılar, yeniden eski yöntemlere başvurdular, bel altı vuruşlarını devreye soktular. Önce değerlendirme kuruluşlarını sahaya sürdüler. Hiç bir gerekçesi yokken, objektif izahı yokken tamamen siyasi saiklerle, zorlama gerekçelerle Türkiye'nin kredi notunu düşürdüler. Ancak bu not indirimlerini ne piyasa ne de uluslararası camia ciddiye almadı. Neden? Söyleyim. Not düştükten sonra enflasyon düşmeye başladı, şu anda enflasyon 7,28, öngörülenden daha düşük. İhracat yüzde 8 arttı, güven endeksi yüzde 21 arttı. Senin notun buysa, bizim notumuz da bu. 3- 5 tane değerlendirme kuruluşu bize not veremez, bize notu millet verir millet."

- "Ne anlıyorsunuz? Anladınız mı, zırva"

Notu milletten aldıklarını, hesabı da millete verdiklerini belirten Yıldırım, "O hesabı da 10 sandık kuruldu, 10'unda da verdik, alnımızın akıyla verdik. Bu kuruluşlar Türkiye'ye karşı sergiledikleri haksız tutumla, aslında kendi notlarını kırmış oldular. Türkiye'nin notunu değil, kendi güvenilirliklerini kırmış oldular." diye konuştu.

Son not indiriminin gerekçesinin, "dış kaynak ihtiyacı, kurumsal zayıflık" olduğunu ifade eden Yıldırım, "Ne anlıyorsunuz? Anladınız mı, zırva. Daha bunların açıklamalarının mürekkebi kurumadan Hazine'nin yaptığı ihaleye 3,5 kat talep geldi, o taleplerdeki faiz oranı da beklenenden düşük oldu. Yine o günden bugüne ekonomik güven endeksi yükseldi, kapasite kullanım oranı arttı, enflasyon 7'ye doğru yaklaştı." değerlendirmesini yaptı.

- "2017 bütçesini 16 Ekimde Meclis'e teslim edeceğiz"

Başbakan Yıldırım, grup toplantısından önce Orta Vadeli Planı açıkladığını anımsattı.

Planın her 3 yıl için açıklandığını dile getiren Yıldırım, "2017-2018-2019'da nasıl bir Türkiye hayal ediyoruz, neleri yapacağız, hangi yatırımları yapacağız, hangi reformları gerçekleştireceğiz, hangi alanda ülkeyi büyüteceğiz" konularını içeren kapsamlı bir reform hazırlandığını söyledi.

Binali Yıldırım, 2017 bütçesini 16 Ekim'de Meclis'e teslim edeceklerini belirtti.

Bütçede ekonomi ile ilgili bütün göstergeler ve planların olacağını aktaran Yıldırım, "Büyüme vazgeçilmez, büyümeye, enflasyonla mücadeleye, istihdam oluşturmaya, yeni iş alanları açmaya devam. Büyümeden, enflasyonu düşürmekten, yeni iş ve aş alanları oluşturmaktan taviz yok." dedi.

Bunları çıkarılacak yasalarla yapacaklarını anlatan Yıldırım, şöyle konuştu:

"Bir kısmı Meclis'te, bir kısmı gelecek, iş hayatını, eğitimi, yargıyı, adaleti, sanayi ve teknolojiyi ilgilendiren yasalar var; alt yapıyı geliştirmeye yönelik yasalar var. Mali sistemin iyileştirilmesini öngören yasalar var. Bunların hepsi teker teker gelecek. Milli eğitimde ne yapacağız? 2019'a kadar artık sabahçı-öğlenci yok. Sabah-öğlen tam gün eğitime geçeceğiz, hiç bir yerde ikili eğitim kalmayacak. Niye? Çocuklarımız, gençlerimiz daha iyi yetişsin, donanımlı hale gelsin diye. Bir başka yapacağımız şey, bir lisan bir insan. Lisan eğitimini 5. sınıfta bir yıl boyunca bütün okullarda mecburi hale getiriyoruz."

Başbakan Yıldırım, yargıdaki bilirkişilik müessesini yeni baştan ele alacaklarını bildirdi.

Yargı sisteminde, soruşturmanın kollukta kovuşturmanın ise bilirkişide olduğuna dikkati çeken Yıldırım, böyle bir yargı sistemiyle bir yere varılamayacağının altını çizdi.

Binali Yıldırım, "Kolluk kendi işini yapacak, mahkemeler de hakimler de kendi işini yapacak; diğer konular destek hizmetleridir. Bilirkişilik yargılamanın esası haline gelirse, orada adalet tecelli etmez. Ne oluyor? Bilirkişiye dosya gidiyor. O bir rapor hazırlıyor, getiriyor, veriyor, diğeri itiraz ediyor. Yeni bir bilirkişi atanıyor. O da bir rapor hazırlıyor. Bu sefer ikisi birden itiraz ediyor, bir bilirkişi daha atıyor. Yıllar geçiyor, dava uzuyor, uzuyor; bilirkişiler kazanıyor, vatandaş kaybediyor. Böyle bir yargılama olmaz. Bunu özünden değiştireceğiz." ifadesini kullandı.

(Sürecek)



AA

Kaynak:Haber Kaynağı