AK Parti'nin Büyük İstanbul Mitingi
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan: (6)- "Bunların kek olduğunu biliyorduk ama 3,5 kuruşluk keke tamah edeceklerine ihtimal vermiyorduk. Arnavut ciğerinden, Tatar böreğinden bahsediyor, ben bunlardan hiçbir yerde bahsetmedim. Yal
İSTANBUL (AA) - Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP'nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce'yi eleştirerek, "Bunların kek olduğunu biliyorduk ama 3,5 kuruşluk keke tamah edeceklerine ihtimal vermiyorduk. Arnavut ciğerinden, Tatar böreğinden bahsediyor, ben bunlardan hiçbir yerde bahsetmedim. Yalan söyleme. Maalesef, meğerse bunların vizyonu kek kadar kek..." dedi.
"Büyük İstanbul Mitingi"nde Erdoğan, kendilerinin içinde kitaplarıyla, internetiyle, orada ders çalışacak, araştırma yapacak gençlere katkı olsun diye yapacakları ikramlarla Millet Kıraathaneleri'nden bahsettiklerini, muhalefetinse "projenin kekine takılıp kaldığını" kaydetti.
Muharrem İnce'nin Elazığ mitinginde herkesin elinde kek olduğunu ifade eden Erdoğan, "Bay Muharrem bak, sana bir şey söyleyeceğim, eğer dürüstsen çık Zeytinburnu'ndaki Millet Kıraathanesi'ne gel. Bak bu bizim Zeytinburnu Belediyemizin yaptığı -daha devlete başlamadık- sadece sana şimdi belediyemizin yaptığını söylüyorum. Bizim belediyemizin ulaştığı yerlere sizin kudretiniz ulaşamaz. Şu anda bizim belediyemiz, orada öğrencilere çorba veriyor. Bunu belediyemizi yapıyor. Kek, bunun yanında çayı, kahvesi, simidi... İnşallah bu bizim projemiz." diye konuştu.
Erdoğan, Beyazıt'ta Kültür ve Turizm Bakanlığının eski Millet Kütüphanesi'ni restore ettiğini aktararak, İnce'ye "Gel yüreğin yetiyorsa, bir ibret al ya, git orayı bir gez. Bak bakalım nasıl bir şey olmuş." diye seslendi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bunların kek olduğunu biliyorduk ama 3,5 kuruşluk keke tamah edeceklerine ihtimal vermiyorduk. Arnavut ciğerinden bahsediyor, Tatar böreğinden bahsediyor. Ben bunlardan hiçbir yerde bahsetmedim, böyle bir şey konuşmadım. Yalan söyleme. Maalesef, meğerse bunların vizyonu kek kadar kek... Bunların sadece sözleri değil, hayatları da yalan." ifadelerini kullandı.
Milletin hak ve özgürlüklerini CHP'nin lütfuyla değil, idam edilen başbakanlarının fedakarlığıyla, bedel ödeyerek kazandığını söyleyen Erdoğan, şunları kaydetti:
"10 yıl boyunca milletimizi tarihi nitelikli hizmetlerle buluşturan Menderes, hizmetlerinin karşılığını CHP'nin kışkırtmasıyla gerçekleşen darbe sonucu canıyla ödedi. Tanıyan herkesin 'Tam bir beyefendi' dediği merhum Menderes'i uyduruk davalarla, asılsız ithamlarla, iftiralarla bunların ağa babaları ne yaptı? Dar ağacına götürdü. CHP'liler aynı tavrı Özal'a da takındı. Görev süresinde rahmetli Özal hakkında atmadık iftira, söylemedik söz bırakmadılar. İktidar yolunu milletin gönlünde değil, cuntacıların icazetinde aradılar. Şimdi ne diyor? 'Yok Edirne'den bilmem nereye kadar gönül köprüsü kuracağız.' Ya geç kaldın geç. O gönül köprülerini biz bu ülkenin en doğusundan en batısına kadar kurduk. Öğrencilerimizi aldık doğudan batıya, batıdan doğuya taşıdık. Biz bunları yaptık Bay Muharrem."
Erdoğan, ecdadın "Can çıkar ama huy çıkmaz" dediğini dile getirerek, "CHP'nin faşist, baskıcı karakteri yıllar geçse de asla değişmiyor. Her seferinde çuvallasalar da iftira ve yalan siyasetlerinden bir türlü vazgeçemiyorlar. Dün merhum Menderes'e iftira atıyorlardı, bugün bize atıyorlar. Dün hizmetlerinden dolayı merhum Özal'ı eleştiriyorlardı, bugün bizi eleştiriyorlar. Yaptırmamak için diğer siyasetçilere adeta kan kusturdukları eserler üzerinden güya bizim eserlerimizi de kötülemeye çalışıyorlar." değerlendirmesini yaptı.
Muharrem İnce'nin son günlerde köprü geçiş fiyatlarını "diline doladığını" ifade eden Erdoğan, "Sen İstanbul'dan Yalova'ya gidip gelirken, niye Körfez'i dolaşmıyorsun da Osmangazi Köprüsü'nü tercih ediyorsun? Demek ki işine yarıyor, eğer bizim yaptığımız bu köprü olmazsa sen bizim aleyhimizde atıp, tuttuğun mitinglerine bile yetişemezsin. Eğer bizim yaptığımız havalimanları, bölünmüş yollar olmazsa, sürekli yalan söylediğin o il mitinglerini yapamazsın. Bir de kendince cinlik yapıyor. İmayı Boğaz'daki köprüye yapıyor. Fiyatı, üstelik de en büyük araç tarifesinden Osmangazi Köprüsü'nden veriyor. Bunlar hizmetten, yatırımdan, icraattan anlamaz." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunların milli bütçeden yapılan köprüler olmadığını, kaynakların çeşitlendirilmesiyle Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nü yaptıklarını, aynı şekilde Osmangazi Köprüsü'nün kamu-özel ortaklığıyla yapıldığını anımsattı.
Geçiş fiyatı belirleme hakkının, yetkisinin oradaki işleticiyle yapılan anlaşmaya göre yürüyen bir süreç olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Kimse oradan geçmeye mecbur değil. Arzu eden geçer." dedi.
"Bunların en büyük hizmetleri darbe şakşakçılığı yapıp başbakan astırmak. Dikkat ederseniz kendilerinin yaptığı bir tek hizmetten örnek veremiyor." diyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı:
"Örnekleri Demirel'den veriyor, Özal'dan veriyor, hatta farkında olmadan AK Parti'den veriyor. Niye biliyor musunuz? Çünkü onların bu ülkede dikili ağacı yok. Yalan, yanlış bile olsa bizi üzerinden eleştirebilecekleri ortada tek bir tane eseri yok. En önemli icraatları 18 yıl boyunca bu milleti Ezan-ı Muhammediye'ye hasret bırakmak oldu. Yasaklar, baskılar Nazileri aratmayan uygulamalar dışında bu ülkede sayabilecekleri tek bir eserleri dahi yok. İşte dün iktidar yolunu cuntacılara yaranmakta buldular. Aday oldu, gittiği ilk yer neresi oldu? Edirne Kapalı Cezaevi. Kimi ziyaret etti? Terör örgütünün arkasında olduğu bir kişiyi gitti orada ziyaret etti. Ben şimdi milletime soruyorum, böyle bir terör örgütünün arkasında olduğu bir kişiyi ziyaret eden bu zata gerekli dersi 24 Haziran'da vermeye hazır mıyız? Ya bu kadar ucuz mu bu iş? Bu kadar şehit vermişiz, düşünebiliyor musunuz? 7 Haziran'da 'herkes sokağa' diyor, sokağa döktükten sonra da 53 Kürt kardeşimi orada öldürüyorlar. 15 yaşında Yasin Börü'yü kurban eti dağıtırken öldürüyorlar. Düşünebiliyor musunuz? Bu talimatı veren kişiyi Bay Muharrem gidip Edirne Kapalı Cezaevinde ziyaret ediyor. Ankara'dan İstanbul'a sözde adalet yürüşüşü yapan bunlar değil mi? Bunlar. Ne adaletiydi? Hiç, sadece laf ola beri gele. Bunların adaletle falan da bir alakası yok. Şimdi bunların elinden gelse Türkiye'yi 1940'a dönüştürürler. Ellerinden gelse bölücü örgütün siyasi uzantısıyla el ele verip Türkiye'yi yasakların kol gezdiği Baas Rejimi'ne döndürürler. Ama milletimiz bunların karakterini iyi biliyor. Bu millet CHP zihniyetinin ne demek olduğunu gayet iyi biliyor. Yokluk, yoksulluk... Hatırlayın büyükbabalarımızın, benim babamın cüzdanında, karnesinde o yokluk döneminin damgaları vardı. Yağ kuyrukları, orada hepsinin mühürleri var. Ama şimdi böyle bir şey var mı? Çıkıyor fakirlikten bahsediyor. Hamdolsun nereden nereye geldik. Bu çakma takiyecilere bekledikleri cevabı inşallah bir hafta sonra veriyor muyuz? Onun için tekrar 'Vakit dirlik vakti' diyor muyuz? 'Vakit İstanbul vakti' diyor muyuz? 'Vakit Türkiye vakti' diyor muyuz? Öyleyse hep beraber Rabia'mıza yönelelim. Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız. İnşallah haftaya pazar Rabbim bizlere zaferi lütfeylesin."
(Bitti)
AA
Kaynak: