AK Parti'nin Hatay mitingi
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan: (3)- "Bay Muharrem, 24 Haziran'da sen bu seçimi kaybedersen ne yapacaksın, onu söyle. Bırakıp gidecek misin, onu söyle. Bay Kemal yapmadı, sen de onun talebesisin, senin yapacağına da biz güven
HATAY (AA) - Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bay Muharrem, 24 Haziran'da sen bu seçimi kaybedersen ne yapacaksın, onu söyle. Bırakıp gidecek misin, onu söyle. Bay Kemal yapmadı, sen de onun talebesisin, senin yapacağına da biz güvenmiyoruz." dedi.
Erdoğan, partisinin Hatay İtfaiye Meydanı'nda düzenlenen mitinginde halka hitap etti.
Alandakilere, CHP'nin Cumhurbaşkanı Adayı Muharrem İnce'nin daha önce partisi ve Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu ile ilgili sözlerinin yer aldığı bir video izleten Erdoğan, "Bay Muharrem, 24 Haziran'da aynı şekilde sen, bu seçimi kaybedersen ne yapacaksın, onu söyle. Bırakıp gedicek misin, onu söyle. Göreceğiz. Mesele orada. Bay Kemal yapmadı ama sen de onun talebesisin. Senin yapacağına da biz güvenmiyoruz. Niye? 'Niye yapayım?' diyorsun." ifadesini kullandı.
Şu anda Ballıöz Barajı ve Yayladağı Şakşak Barajı'nın da inşasının sürdüğünü belirten Erdoğan, inşa ettikleri projelerle 82 bin dekar zirai araziyi sulamaya açtıklarını söyledi.
Erdoğan, şu anda yapımı devam eden sulama tesisleriyle 137 bin dekar mümbit araziyi daha sulamaya açacaklarını dile getirerek, Hataylı çiftçilere toplam 2,2 milyar liralık tarımsal destek verdiklerini kaydetti.
Verdikleri 1,1 milyar lira tutarındaki teşviklerden Hatay'da 434 bin sigortalı ve iş verenin yararlandığını ifade eden Erdoğan, Hatay'ın kültür hayatını canlandırmak, turizm kapasitesini artırmak için de yeni yatırımları devreye aldılarını, Kırıkhan ve Reyhanlı'nın çehresini değiştirecek iki adet kültür hanı inşa ettiklerini anlattı.
Aynı şekilde, Hatay'ın çekim merkezi olan Uzun Çarşı'yı da restore ederek Hataylıların ve il dışından gelen misafirlerin hizmetine sunacaklarını dile getiren Erdoğan, "Bölgemizde etnik, mezhebi ve inanç temelli çatışmaların arttığı bu dönemde, Hatay modelini tüm dünyada tanıtacağız. Barış içinde, bir arada yaşamanın şehri olan Hatay'ı çok daha cazip hale getireceğiz. Yani kesrette vahdet anlayışını getireceğiz. İşte bunun için 'Yaparsa yine AK Parti yapar.' diyoruz. İşte bunun için 'Durmak yok, yola devam.' diyoruz. İşte bunun için sizlerden 5 sene daha icazet istiyoruz." diye konuştu.
- "Siyaset, kalp, sevda işidir"
Muhalefetin adayları gibi yıkmak, kapatmak, durdurmak için değil, çok daha büyük projeler için destek talep ettiklerini belirten Erdoğan, "Biz, muhalefet gibi mevcutların kapısına kilit vurmak için değil, Hatay'a yeni yatırımları kazandırmak için oyunuzu istiyoruz. 'Kaynak nereden?' diye soruyorlar. 'Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ni satacakmış.' Zavallı bunlar. Geçmişte birinci köprü, ikici köprüde komünistler ne diyordu? 'Biz, oraları satacağız, yıkacağız.' Şimdi bunlar da onların başka bir versiyonu." dedi.
"Hatay, 24 Haziran'da Türkiye'yi şaha kaldırıyor muyuz? 24 Haziran'da 'yatırımlara devam' diyor muyuz? Parlak bir gelecek için mührü AK Parti'ye basıyor muyuz?" diye soran Erdoğan, "Evet" yanıtını alınca, "Maşallah değerli kardeşlerim. Gerçekten bir başkasınız. Sizde şunu görüyorum. Siyaset, kalp, sevda işidir. Vatandaşıyla gönül bağı kuramamış birisinin, siyasette başarı şansı yoktur. Halka hizmeti hakka hizmet anlayışıyla yürütmeyen birinin ülkeyi idare etmesi mümkün değildir." karşılığını verdi.
Aşık Yunus'un "Ben gelmedim dava için, benim işim sevi için, dost'un evi gönüllerdir, gönüller yapmağa geldim." dediğini anımsatan Erdoğan, sadece diliyle değil, gönlüyle de böyle demeyen birinin kendine ve millete hiçbir faydasının olamayacağına işaret etti.
Erdoğan, siyasetin aynı zamanda tecrübe, liyakat ve vizyon işi olduğunu vurgulayarak, siyasetçinin daima milletinin bir adım önünde yürüyen, yürümeyi başarabilen kişi olduğunu söyledi.
- "Niye ziyaret ediyorsun"
Siyasetçinin, milletten aldığı emaneti hakkıyla, layıkıyla göze alan kişi olduğunu belirten Erdoğan,"Siyasetçi duruşuyla, tavrıyla, söylemleriyle, başarılarıyla devletini en iyi şekilde temsil eden kişidir. Hal böyleyken bakıyorsunuz, CHP'nin genel başkanlık yarışını kaybetmiş şahıs, hiç yüzü kızarmadan ülkeyi yönetmeye talip oluyor. CHP delegelerinin genel başkanlık için bile yeterli görmediği bir şahsı 'Gel buraya Muharrem, gel bakalım Muharrem' diyerek cumhurbaşkanlığına aday gösteriyorlar." dedi.
"Siyasi kariyerinde tek bir başarısı, becerisi, milletin faydasına tek bir dikili ağacı dahi olmayan birinden Türkiye'yi yönetmesini bekleyebilir miyiz?" diye soran Erdoğan, şunları kaydetti:
"Kendi partisinin emanet edilmediği kişiye bırakın ülke yönetimini üç koyun, iki keçi verip, 'Git şunları Amik Ovası'nda güt' deseniz, hepsini de kaybedip gelir. İşte böyle birini cumhurbaşkanı adayı diye milletin huzuruna çıkardılar. Tabii çıkardıktan sonra da biraz pişman oldular ama nafile. Aday gösterilen kişi de çapsızlığını, vizyonsuzluğunu örtmek için ne yapacağını şaşırmış durumda. Rüzgar gülü misali, bir sağa, bir sola dönüyor. Bir sabah kalkıyor 'PKK sizi tükürüğünde boğar' diyen Edirne'deki provokatöre gidiyor. Senin, terör örgütünün desteklediği bir partinin başındaki kişiyi cezaevinde ziyaret etmen niye? Ne işin var orada? Bunlar, 6-7 Ekim'de Diyarbakır'da benim 53 kardeşimi 'Sokağa çıkın' dediği zaman, sokağa çıkarak 53 kardeşimizi öldürenler değil mi? Peki böyle bir talimatı veren kişiyi sen cezaevinde niye ziyaret ediyorsun? "
- "Ağızlarından 'terörle mücadeleyi' duydunuz mu"
"Bir başka gün Amerika'dan telefon geldi diye havalara uçuyor. Başka bir gün Türkiye'nin otomobili gibi yerli ve milli projeleri aşağılıyor. Bay İnce, sen bu işlerden anlamazsın. Yani gidip Almanya'da otomobil fabrikasını gezip, 'Çok güzeldi' demekle, bu iş güzel olmuyor." diyen Erdoğan, bir şey yapmanın önemli olduğunu vurguladı. Erdoğan, şöyle konuştu:
"Dikkat edin bu şahıs, bölücü örgütün mensuplarına karşı alabildiğine nazik, alabildiğine ezik davranırken, Afrin'i terörden temizlemiş komutanımıza karşı ise o derece hoyratça hareket ediyor. Daha düne kadar 'Biz, sırtımızı PYD/YPG'ye dayadık.' diyerek devlete ve millete posta koyan terör sempatizanlarını baş tacı ederken, Türk ordusunun şerefli subaylarına dil uzatıyor. Bakınız şu ana kadar Bay Muharrem'in, Bay Kemal'in ağzından terörle mücadeleyi duydunuz mu? Zaten seçim bildirgelerinde de terörle mücadeleye yönelik doğru dürüst bir şey bulamazsınız. Ne bölücü terör örgütü ne FETÖ, ne diğer terör örgütleri yokmuş gibi davranıyorlar. Tam tersine seçim beyannameleri terör örgütlerinin söylemlerinden mülhem ifadelerle dolu. Bunlar Ankara'dan İstanbul'a terör örgütüyle bağlantılı olanlarla yürümedi mi? "
- "Anayasa'ya göre ben Başkomutanım"
Erdoğan, "Şimdi sağda solda efelenen bu şahsı Hataylı kardeşlerimin tepesine bir yıl içinde 700'e yakın roket düşerken, siz hiç ortalıkta gördünüz mü? Afrin'den yapılan saldırılar Reyhanlı'da can alırken siz hiç bu şahsın terör örgütünün aleyhine bir laf ettiğini duydunuz mu? Şayet biz bunların çağrılarına kulak verip Afrin'e girmeseydik Hatay hala huzura ve güvene hasret kalacaktı." ifadelerini kullandı.
Afrin PYD'den temizlenmeseydi teröristlerin burada kan dökmeye devam edeceğini vurgulayan Erdoğan, 2. Ordu Komutanı Korgeneral İsmail Metin Temel'le Malatya'da geçen günlerde iftarda bir araya geldiğini ve burada yaptığı konuşmanın tüm katılımcılarla birlikte İsmail Metin Paşa tarafından da alkışlandığını anımsattı.
CHP'nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce'nin bundan rahatsız olduğunu aktaran Erdoğan, şöyle devam etti:
"Beyefendi rahatsız oldu, 'sen bir siyasiyi alkışlayamazsın' diyor. Bay Muharrem, ben ince değilim, dikkat et. Ben aynı zamanda Silahlı Kuvvetlerin Başkomutanıyım. Aramızda böye bir fark var, bunu da öğren. Orası da bir siyaset merkezi değil, TESK'in bir iftarını yapıyoruz bir otelde ama cahil bunlar ya, cahil. Anayasa'ya göre ben Başkomutanım. Dolayısıyla Afrin'e çıkmanın talimatını, emrini veren de benim.
Bay Muharrem, sen değilsin. Sen dur bakalım, daha çırak bile değilsin. Anayasa'nın vermiş olduğu yetkiyi kullanmayacak mıyım, kullanırım ve attığımız adımları da buna göre attık. Onun için sen İsmail Metin Paşamıza o terbiye, edep dışı lafları edemezsin. Onun apoletlerini sökmek senin haddine mi, dur bakalım. Sana zaten benim milletim sandıktan icazet vermeyecek. Sen ondan sonra bakalım ne yapacaksın. Şöyle arkaya baka baka herhalde yola devam edersin."
- "Bu ne edep dışılıktır"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Eli kanlı caniler için kullanmadığınız, kullanamadığınız ifadeleri Afrin'i terörden temizleyen kahramanlar için kullanıyorsunuz. Bu ne edep dışılıktır. Hataylı kardeşlerimin kurbanlarla, dualarla, gözyaşlarıyla Afrin'e uğurladığı kahramanlara hadsizlik, edepsizlik yapılıyor. Proje, eser, yatırım, vizyon desen zaten bunların hiçbiri yok." şeklinde konuştu.
Seçimlere 16 gün kaldığına ve birlik, beraberliğe her zamankinden daha fazla ihtiyaç olduğuna dikkati çeken Erdoğan, alandaki vatandaşlardan seçimlere kadar çok çalışma, kapı kapı dolaşma sözünü aldı.
Vatandaşlarla Rabia işaretini yapan Erdoğan, "Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. İşte bunu gerçekleştirmek için bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız. Bunu başardığımız anda kimse bizim önümüzde dikilemez." diye konuştu.
- Notlar
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mersin'deki mitinginden sonra helikopterle Hatay'a geldi.
Miting alanına parti otobüsüyle gelen Erdoğan'a, AB Bakanı Ömer Çelik de eşlik etti.
Erdoğan, konuşmasının ardından partisinin Hatay milletvekili adaylarını tanıttı.
Miting alanına "Millet karar verecek, güven ve istikrar devam edecek" yazılı afişler asıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasını alandaki vatandaşlardan bir bölümü, sıcak hava dolayısıyla şemsiyelerle dinledi.
(Bitti)
AA
Kaynak: