Allah bize ‘Ensar’  olma fırsatı verdi!

Allah bize ‘Ensar’ olma fırsatı verdi!

“Ülkemizin Geleceğinde Genç Girişimcilerin Rolü” başlığıyla Konya'da düzenlenen Genç MÜSİAD Genel İdare Kurulu Toplantısı'nın ayrıntılarını Genç MÜSİAD Konya Şube Başkanı Emre Babayiğit ile konuştuk.

Türkiye 1 milyon 850 bin civarında Suriyeli sığınmacıya ev sahipliği yaparken, dünyanın yaşanan drama duyarsızlığı dikkatlerden kaçmıyor. Yaklaşık 50 bin Suriyeli de Konya’da yaşıyor. Memleket’e konuşan Genç MÜSİAD Konya Şube Başkanı Emre Babayiğit, “Aslında Allah bize 'ensar', Suriyelilere de 'muhacir' olma fırsatı verdi” diye kaydetti.

DOKTOR AMA ASGARİ ÜCRETLE ÇALIŞIYOR!

Suriye’de yaşanan iç karışıklıktan sonra bir anda ortaya çıkan sığınmacı sorununun toplumun misafirperverliğiyle güzel bir noktada olduğunu işaret eden Babayiğit, “Suriyeli bir doktordan faydalanamıyoruz. Doktor, ama sanayide asgari ücretle çalışıyor. Ya da adam motor ustası ama çay dağıtıyor. Onları uzmanlaştıkları alanda çalıştırabilmemiz önemli” dedi.

-Genç Müsiad olarak geçtiğimiz haftalarda Genel İdare Kurulu Toplantısınız yaptınız.Bu toplantının Konya'da yapılması neyi ifade ediyor?

Konya STK'lar şehri olduğu kadar aynı zamanda sanayi şehridir. Bu toplantıyı Konya'da yapmak hem Konya hem de Genç MÜSİAD açısından önemlidir. Bilinmelidir ki, Konya'nın bu ülkenin geleceğinde söyleyecek sözü var. Toplantıda bu konularla ilgili istişareler yaptık. Ve hamdolsun güzel bir çalışma ortaya çıktı.

img-20150830-wa0002.jpg

-O toplantıdan Konya'ya dair ne çıktı?

Tüm Türkiye'den şube başkanları katıldı. Temsil ettikleri şehirlerin siyasi, ekonomik, sosyal ve kültürel yapısına dair bilgiler verdiler. Ayrıca o şehrin yatırımları, projeleri konuşulurken şehre dair Genç Müsiad olarak neler yapılabileceğini de masaya yatırdık. Çıkan sonuç çok önemli. Çünkü diğer şehirlerin ekonomik yapısıyla kıyasladığımız zaman, Konyalı bir Başbakan'ın olması şehre çok olumlu bir şekilde yansımış. Konya bir önceki yıla göre belirgin bir oranda büyüme göstermiş. Biz Genç Müsiad yönetimi olarak göreve gelirken dedik ki, 'her şehrin bir 2023 hedefi var ama Konya 2023 hedefine kesinlikle ulaşması lazımdır. Konya bu hedefine ulaşamazsa çok büyük kaybı olacak'.

-Bu hedef Konya için neden önemli?

Bu şehrin bir Başbakan'ı var. Şehir Başbakan'ından aldığı güçle hedefe gitmesi gerekir. Bu şehrin şu anda 1,5 milyar dolarlık ihracatı var. Bu hedef 2023'te 8 milyar dolar olması bekleniyor. Asıl nokta ise, 2023'ün iş adamları tamamen Genç Müsiad ekibi ve bizim kuşak olacak. O gün, bu hedefi yakalayamazsak utanacak olan da biziz. Biz utanmak istemiyoruz dedik ve çok çalışıyoruz ve daha da çok çalışacağız.

-O rapora göre Konya'yı hangi ille kıyaslayabiliriz?

Bütün illerin koşturması ve başarılı olması hepimiz için çok önemli ama Konya şu anda Denizli, Antep ve Kayseri gibi illerle yarışıyor. Yalnız son birkaç yılda Konya bu şehirlere göre büyümesini çok iyi geliştirmiş.

-Konya'nın hızlı büyümesini neye bağlıyorsunuz?

Yatırımlar, doğru atılan adımlar ve geliştirilen projeler...

img-20150830-wa0003.jpg

 

-Konya ihracatının yetersiz olmasının sebebi nedir?

Bunun birkaç tane sebebi var. Konya'nın ulaşım sorununun yani limanlara uzak olması. Bu sorunun giderilmesine yönelik çalışmaların olduğunu hepimiz biliyoruz. Özellikle Şube Başkanımız Lütfi Şimşek'in 8 yıllık bir çalışması var bu konuda. "Konya'da bir 'Lojistik Köy' kurulmasının ulaşım sorununa çözüm getireceğini" söyledi ve Sanayi Odası, Ticaret Odası gibi meslek temsilcileriyle de ortak çalışmalar yaparak eski Ulaştırma Bakanı Lütfi Elvan'a projeyi sundu ve kabul edilmesini sağladı. Burada 'Lojistik Köy' projesinin Türkiye'nin gelecek 50 yılına etki edeceğini söylemek doğru olur. Bir örnekle de süsleyelim mi bunu? Biz Genç Müsiad olarak İSVE üyesi bir kurumuz. Geçtiğimiz aylarda İSVE'nin Paris'te düzenlediği konferansta Konya'yı anlatıyorduk. Sunumumu yaparken Kuveytli bir katılımcı sürekli bana, Konya'daki yabancı yatırımcıları soruyor. Açıkçası biraz huzursuz oldum. Sunum bittikten sonra yanına indim ve kendisiyle görüştüm. Bana verdiği cevap Konya adına tarihi bir nitelik taşıyordu: "Eğer sözü edilen bu firmalar başka ülkelerdeki, başka bölgelerdeki fabrikalarını kapatıp Konya'ya yatırım yapıyorlarsa bu şehrin 50 yıllık geleceğini gördükleri içindir. Demek ki, Konya'nın (şehrinizin) geleceği çok parlak". Bu cevaptan sonra ben kendi adıma üzüldüm yanlış anladığım için ama Konya adına gururlandım. Hakikaten Konya'nın dışarıdaki fotoğrafı bu. Çok gururlandım. Biz kendi değerlerimize sahip çıkmalıyız ve Konya bizim için büyük bir değerdir. Bu konuda bir de anekdot daha anlatayım. Bizim ağabeylerimiz dünyanın birçok yerine yardım amaçlı gidiyorlar. Bu yaşanmış bir olay. Geçtiğimiz yıllarda da Arakan'a gittiler. Kabilelerin olduğu yere ulaşabilmek için muz bahçelerinin arasından geçiyorlar. Ama öyle böyle değil... Alabildiğine muz bahçeleri... Ve en sonunda gidecekleri yere ulaşıyorlar. Misafir oldukları evde kendilerine özel misafirimiz diye turunçgiller ikram ediyorlar. Turunçgiller dediğimiz meyveler de, o bölgelerde yetişmeyen meyveler. Ağabeyimiz dayanamamış sormuş; "O kadar muz bahçesinden geçtik,  neden siz bize muz değil de ithal ettiğiniz meyveleri ikram ettiniz?" Cevap çok manidar; "Muz köylü yiyeceği, misafire ikram edilmez"  Sadece şunu ifade etmeliyim; değerlerimizin farkında olmalıyız. Konya bizim için bir değerdir.

-Konya'daki Suriyeli gerçeği, Konya ekonomisini ve istihdamı nasıl etkiliyor?

Aslında Allah bize 'ensar' Suriyelilere de 'muhacir' olma fırsatı verdi. Elbette ki ilticalar bir plan program çerçevesinde yapılabilmeliydi. Şöyle ki, içlerinde çok fakir olup da mecbur olduğu için göçenler var, yine içlerinde maraz çıkarmak, huzursuzluk yaratmak için gelenleri var ve yine bakıyoruz ki içlerinde akademisyeni, doktoru olup da rejim baskısına dayanamayıp gelenleri de var. Ama bunlar geçişlerde kayıt altına alınmadıkları için Suriyeli bir doktordan faydalanamıyoruz. Doktor, sanayide hiç tanımadığı bir alanda asgari ücretle çalışıyor ya da çalıştırılıyor. Onları uzmanlaştıkları alanda çalıştırabilmemiz önemli. Ya da adam motor ustası ama yine hiç alakası olmayan alanda çalışıyor. Sanayide ise motor ustası açığı var. Dolayısıyla bu konuda bir çalışma yapılması gerekiyor. Mesela Halep bölgesi ayakkabıcılıkla bilinen bir bölge ve buradan Türkiye'ye iltica edenler kunduracılarda çalışıyor. Yalnız bu tür denkleştirmeler azınlıkta.

-İstihdamı artırmaya ve Üniversite-Sanayi işbirliğine dair çalışmalarınız var mı?

Şu anda yürüttüğümüz bir 'TEZCANLIYIZ' çalışması var. Bakınız, öğrencilerimiz sanayicilerimizden şikâyetçi, sanayicilerimiz de üniversiteden ve öğrencilerden... Belki de şikâyetçi demek doğru olmaz ama bir iletişim kopukluğu var. Biz her iki tarafı da yaklaşık 7 ay süreyle dinledik. Buna bir çözüm geliştirelim istedik. Yani sanayi ile ilmi birleştirelim... Üniversitelerimizde tez yazma zorunluluğu olan mühendislik fakülteleri ile görüşmeler yaptık. Öncelikle üniversitelerde 3. ve 4. sınıfta staj yapma zorunluluğu olan öğrenci kardeşlerimizin staj sorunlarını çözdük. Onları iş dünyasına kazandırıyoruz. Hocalarına diyoruz ki, "kitaptan teorik bir ödev vermeyin ve vereceğiniz bu ödev Rampalı Çarşı'dan ya da internetten yapılacak bir ödev olmasın. Sanayideki birebir uygulamalı bir ödev olsun". Bu çözüm, hocalarımız tarafından inanılmaz bir kabul gördü. Bizim de yapmak istediğimiz bu. Tamamen reel olsun, o sanayideki bir soruna uygulama arayışıyla çözüm bulsun. Görerek öğrensin istiyoruz. Bu projeyle öğrenci bir yıl boyunca daha önceden belirlediğimiz firmada uygulama üzerine çalışmalar yapıyor. En önemli tarafı ise, öğrenci daha önceden çalıştığı firmada okul sonrasında iş bulabilme fırsatını da yakalamış oluyor. Burada sanayici, öğretmen ve öğrenci ilişkilerini de geliştiriyoruz. Yani her iki tarafın da ihtiyacını karşılamış oluyoruz. Öğrenci, öğretmen ve sanayicilerimizi Müsiad çatısı altında buluşturup çözüme ortak ediyoruz.

-Projenin kazanımları ne olacak?

En başından öğrenci mezun olur olmaz ortaya çıkan 'vasıfsız eleman' kavramını ortadan kaldırıyoruz. Sanayicimiz de sorununu aşmış ve firmasını büyütmüş olacak. Yani böylece istihdamı da uzun vadede çözmüş olacağız.

-Bu proje şu anda aktif mi?

Evet, uygulamamız başladı. Pilot olarak seçtiğimiz noktalar ve 38 öğrencimiz proje kapsamına dahil edildi.

-Konya'daki bütün üniversiteler proje kapsamında mı?

Şu anda sadece Necmettin Erbakan Üniversitesi ile pilot uygulama başlattık ama ilerleyen aşamalarda, Selçuk ve KTO Karatay Üniversiteleri de gerekli protokol çalışmaları yapılarak de projeye dahil edilecek.

Röportaj-M.Ali Elmacı