Almanya'daki NSU davası
NSU mağdurlarıyla ilgilenmesi için ombudsman olarak görevlendirilen Barbara John: "Onlar (mağdurlar), mahkemenin Federal Başsavcılık tarafından Beate Zschaepe için talep ettiği en yüksek ceza olan ömür boyu hapis cezasını açıklamasını bekliyor"
BERLİN (AA) - Almanya'da Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) terör örgütünün mağdurlarıyla ilgilenmek için Alman hükümeti tarafından ombudsman olarak görevlendirilen Barbara John, NSU mağdurlarının, baş sanık Beate Zschaepe'ye en yüksek ceza olan ömür boyu hapis cezası verilmesini isteklerini söyledi.
John, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yarın NSU davasında kararın açıklanacağı duruşmaya mağdurların bir kısmının katılabileceğini, bir kısmının ise karar gününün kısa süre önce açıklanması yüzünden programlarını ayarlayamadığını dile getirdi.
"Mağdurlar hangi beklentilerle bu duruşma gününde mahkemeye gidecekler?" şeklindeki soruya Barbara John, "Onlar, mahkemenin Federal Başsavcılık tarafından Beate Zschaepe için talep ettiği en yüksek ceza olan ömür boyu hapis cezasını açıklamasını bekliyor." cevabını verdi.
Karar açıklandıktan sonra NSU olayının tümüyle aydınlatılmayacağını belirten John, "Dersler çıkarılacak uzun bir davada sadece sanıkların suçlarının bir bölümü aydınlatıldı." şeklinde konuştu.
Baş sanık Beate Zschaepe'nin kararın açıklanacağı duruşma öncesinde yaptığı açıklamada kendisini "11'inci mağdur" olarak gösterdiğini belirten Barbara John, "Düşük bir cezanın verilmesini istedi. Seri katillerle 13 yıl birlikte olacaksın, onlarla birlikte yaşayacaksın ve daha sonra bunları istemediğini iddia etmek ne kadar inandırıcı?" değerlendirmesinde bulundu.
Cinayetlerin soruşturulması aşamasına ilişkin olarak güvenlik kurumlarını eleştiren John, polisin ve yargının 10 yıl boyunca NSU tarafından işlenen suçların "yabancı örgütler tarafından işlendiği ve kurbanların olaylara karıştığı" varsaymalarının ciddi bir ön yargı oluşturduğunu belirtti.
Barbara John, davada devletin hiçbir şekilde sorumluluk almadığına yönelik eleştirilere katılıp katılmadığına ilişkin bir soruya da "Evet. Bunun için devletten bağımsız bir araştırma komisyonuna ihtiyaç var. İngiltere'de bunun için 'Royal Commissions' tayin ediliyor." yanıtını verdi.
Bundan sonra da ailelerin yanında olacağını belirten John, "Aileler, bundan sonra da onların sıkıntılı durumlarında ve talepleri olduğunda yanlarında olmamı, kurumlarda onlar için aracılık yapmamı ve sorunlarında onları desteklememi istiyorlar." dedi.
Barbara John, Almanya'da terör saldırılarına uğrayanlar için bir dernek kurulması gerektiğini de belirterek, "Almanya'da, mağdurların kendileri için faaliyet yapabileceği, kamuoyu, siyaset, polis, okullar ve toplumun muhatabı olabileceği terör saldırılarının kurbanları için bir derneğe ihtiyaç var. Bu tür dernekler diğer Avrupa ülkelerinde var." ifadelerini kullandı.
Bir süredir Avrupa Komisyonuna bağlı "Radicalisation Awareness Network" (Radikalleşme Farkındalığı Ağı) ile çalıştığını belirten John, mağdurların birbiriyle iletişim kurmalarının oldukça önemli olduğunu bildiğini de kaydetti.
Münih Yüksek Eyalet Mahkemesinde 5 yılı aşkın bir süredir devam eden davada karar yarın açıklanacak.
- NSU davası
Almanya'da 2000-2007 yıllarında 8'i Türk 10 kişiyi öldürmek, 2 bombalı saldırı ve 15 banka soygunu yapmakla suçlanan NSU terör örgütü üyelerinin varlığı ve cinayetlerdeki rolü, 4 Kasım 2011'de tesadüf sonucu ortaya çıkmıştı. NSU üyelerinden Uwe Böhnhard ve Uwe Mundlos, 4 Kasım 2011'de bir banka soygununun ardından saklandıkları karavanda ölü bulunmuş ve intihar ettikleri öne sürülmüştü.
Münih Eyalet Yüksek Mahkemesinde Mayıs 2013'ten bu yana görülen davada, NSU terör örgütü üyesi olduğu iddiasıyla yargılanan Zschaepe, NSU üyelerinin son kullandıkları hücreevini ateşe verdikten birkaç gün sonra polise teslim olmuştu.
Davada, aralarında NSU terör örgütünün hayattaki tek üyesi Beate Zschaepe ile örgüte yardım ve yataklık yapmakla suçlanan 4 kişi yargılanıyor.
AA
Kaynak: