Anılarımızı Yıkmayın Uğur Başkanım

Konyaspor’da yeni sezon hazırlıkları devam ediyor. Ligin başlamasına iki hafta gibi bir zaman kaldı.

Yeni yönetim şu ana kadar tatmin edecek işler yaptı.

Kombine fiyatları haricinde kendilerine hemen hemen her icraatlarında destek veriyorum.

Kombine konusunda umarım onlar haklı çıkar.

Geleneksel "transferi kamplara yetiştirememe” şenliklerimiz de tüm hızıyla devam ediyor.

Ligin başlamasına iki hafta var ama halen takımın iki yönlü ve ofansa yönelik oyuncuları kadroya dahil edilmedi.

Kale, stoper, bek ve ön libero transferleri tamamlansa da bize oyun kazandıracak ve futbolu güzelleştirecek oyuncularla ilgili girişimler sonuçsuz kaldı.

Pazarda fiyatlar el yaktığı için ikindin ve akşam alışverişine ölümcül mevkileri bırakmamalıydık.

Ölümcül mevki derken tabi ki orta sahadan bahsediyorum. Son 2 yıldır attığımız gol sayılarının düşük  olmasının en önemli nedeni orta saha.

Yönetim bir an önce orta sahaya takımı organize edecek bir isim kazandırmalı.

Yoksa Eto’o tek başına maç kazandıramıyor.

 

***

Neyse gelelim asıl mevzuya.

Uzun süredir bu konuyu yazmak istiyordum.

Aslında uzun bir süreden sonra köşe yazısı yazma sebebim de bu konu.

Mevzu şu; Eski stadyumun yerine millet bahçesi yapılması.

Proje Cumhurbaşkanımızın emriyle hayata geçiriliyor.

Benimse ufak bir itirazım var.

Orası Millete bahçesi olmalı mı?

Olmalı.

Peki neye itirazım?

Tamamen dümdüz edilmesine.

Girişteki kapı tescilli bir yapı olduğundan kapı yıkılmıyor çok şükür.

Yani millet bahçesine de o kapıdan girmeye devam edeceğiz.

Sadece kapının kalması yeterli mi?

Hayır.

1950 yılından bu yana sporun merkezi olmuş, birçok anıya, hatıraya, şampiyonluklara şahit olmuş stat bu şekilde tamamen dümdüz edilmemeli.

İnsanların geçmişleriyle gelecekleri arasındaki bağlar koparıldıktan, köprüler yıkıldıktan sonra yeni şeyler yapmanın ne anlamı var?

Roma İmparatorları “antik tiyatrolar eskidi hadi yıkıp yenisini yapalım” demiş olsaydı bugün Romalıların tiyatro kültüründen hangi birimizin haberi vardı?

Turizm rotalarımızın hemen hepsini tarihi mekanlar oluşturmuyor mu?

Bugün Türbe önünde ve çevresinde tarihi dokuyu koruyamadığımızdan yakınmıyor muyuz?

İnsanların anı yoğunluğunun yüksek olduğu kent merkezlerinde yıkımlar böyle kolay olmamalı.

Cumhurbaşkanımızın millet parkı arzusunu elbette anlıyorum. Fakat milletin anılarını da kazıyıp atmamalıyız. 1950 yılından itibaren o stadyumda gol krallıkları yaşamış, amigoluk yapmış, kavga etmiş, kırmızı kart görmüş, şampiyonluk kutlamış, şampiyon olmuş, gazetecilik yapmış, TRT’ye canlı bağlanmış, top toplamış, sakatlanmış, futbol hayatı bitmiş insanların anılarını bir çırpıda nasıl silebiliriz?

Evet karşımızda nitelik açısından bir yapı yok. Olmadığı için yıkımı bu kadar kolay zaten. Lakin bu şehrin insanının orada çok nitelikli anıları var.

Gelin bu stadı dümdüz etmeyelim. Anıların en yoğun olduğu kapalı tribünü orada tutmaya devam edelim. Bizim gözümüzdeki güzelliği size yetmez ise estetik hale getirmenizde de bir mahsur görmüyorum. 100 koltuk da kalsa orada 30-40 metrekarelik anımız, anılarımız kalsın (kale direkleri, soyunma odalarının bir kaçı vs.) lütfen.

Hatta kapalı tribünün önüne bir sahne kurulursa millet bahçemizde çeşitli etkinlikler içinde bir alan oluşturmuş oluruz.

Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay’ın bu konuda hassasiyet göstereceğini biliyor, şüphe duymuyorum.

Neden şüphe duymadığımı da söyleyeyim. Uğur Başkan bu şehre çok önemli yapılar kazandırmış bir isim. Kongre Merkezinin bundan 60-70 yıl sonra yıkılacağını bilse herhalde yapmazdı. En azından kongre merkezi bir gün yıkılacaksa Uğur İbrahim Altay’ın bir anısı orada yaşatılmalı.

Uğur Başkan bizi kırsa da, stadyumu yaptıranı kırmaz diye düşünüyorum.

Şimdiden kendisine teşekkür ederim. Selametle...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum