Arıların kovan içindeki yaşantısını öğrenmek için geliyorlar
Bursalı bir arı yetiştiricisi, yurt dışında örnekleri olan ve arılarla yakın temas kurarak bal üretimini görme imkanı sunan "apiturizm" uygulamasını hayata geçirdi- Arı çiftliği sahibi İslam Dikbıyık:- "Çiftliğimize gelenler maskesini, eldivenini takıyor,
BURSA (AA) - ELİF ÖZLEM ÇELİKLER - Bursa'da arıcılık yapan İslam Dikbıyık, çiftliğinde ağırladığı misafirlerine arıcılıkla ilgili tüm süreçleri deneyimleme ve üretimlere tanık olma imkanı verdiği "apiturizm" uygulamasını başlattı.
Avrupa ve Amerika'da özellikle çocuklara arıları sevdirme amaçlı yapılan apiturizm çalışmaları, son yıllarda giderek yaygınlaşıyor.
Uygulama, arı yaşantısına ve üretimine şahit olmak, farklı ırk ekotipleri görmek ve kimi zaman da arı ve arı ürünleriyle tedavi olmak isteyen ziyaretçilerden ilgi görüyor.
Bitkilerin tozlaşmasına yardımcı olarak verim artışına ve tarımsal ekosisteme büyük katkı sağlayan bal arılarını insanlara tanıtmak ve sevdirmek amacıyla yapılan çalışmalar, Bursa'da arıcılık yapan İslam Dikbıyık tarafından hayata geçirildi.
Uludağ'ın eteklerinde kırsal Cumalıkızık Mahallesi'ndeki çiftliğinde misafirlerini ağırlayan Dikbıyık, onlara arının kovan yaşantısı ve üretim aşamalarını gösteriyor. Katılımcılar ayrıca Dikbıyık'ın çiftlikte "arı sevme alanı"na yaptırdığı şeffaf ve dışı yumuşak dokulu kovan sayesinde kovan içi yaşantıyı gözlemleme ve arıları "sevme" imkanı buluyor.
- "Unutamayacakları anılarla ayrılıyorlar"
Dikbıyık, AA muhabirine yaptığı açıklamada, arıların, çiçeklerin tozlaşmasını sağlaması, meyve sebzeleri döllemesi ve insanlığa sunduğu tüm ürünleriyle büyük öneme sahip olduğunu söyledi.
Bundan dolayı arılara değer verdiğini ve çiftliğinde çalışmalar yürüttüğünü belirten Dikbıyık, şöyle devam etti:
"Türkiye'de ilk defa apiturizmi Bursa'da başlattık. Bu zaten yurt dışında olan bir uygulamaydı. Bursa'dan ve başka illerden insanlar arıcılığı öğrenmek için çiftliğimize geliyorlar. Kimseden ücret almıyoruz. Gelen kişileri burada çalıştırıyoruz. Apiturizm için gelenler maskesini eldivenini takıyor, körüğünü yakıyoruz ve birlikte kovanları açıyoruz. Onlara kovan içindeki kraliçe arıyı, kız ve erkek arıları gösteriyoruz. Burada kovandaki bal üretimini çıplak gözle görmüş oluyorlar. Onlarla polen topluyoruz."
Dikbıyık, çiftliğe apiturizm amaçlı gelenlerin, arıcılıkta üretim teknikleri ve aşamalarını tek ya da ailece gözlemleme imkanı bulduğunu, buradan unutamayacakları anılarla ayrıldıklarını anlattı.
Apiturizmin ilerleyen dönemde Türkiye'de daha da ivme kazanacağını düşündüğünü vurgulayan Dikbıyık, "Yoğun bir talep var. İnsanlar şehir dışından telefon açıyorlar, gelip kalmak istediklerini söylüyorlar, ücret soruyorlar. Arılar hayatımızda çok önemli bir yere sahip. Yediğimiz gıdaların yüzde 80'ini arılar sayesinde elde ediyoruz. Dolayısıyla ülkemizde arıcılığın gelişmesi, yaygınlaşması ve insanların üretime adapte olabilmesi için insanları sahaya indirdik." diye konuştu.
- "Arı sevmek ve ona dokunmak ayrı bir şey"
Çiftlikte apiturizm uygulamasına katılan Ertuğrul Şahin de Dikbıyık ile bir fuarda tanıştığını ve hobi olarak arı yetiştirmeye başladığını söyledi.
Apiturizmi hobi olarak gördüğünü anlatan Şahin, "Uygulamanın bize kattığı çok şey var. Şu anda benim de burada 2-3 kovan arım var. Bildiğim birkaç arkadaşın daha kovanı var. Burada kendi arılarımızın bakımını yapmayı öğreniyoruz. Hafta içi çalışıyoruz. Hafta sonu buraya geliyorum. Burayı deşarj olma ve terapi yeri olarak görüyoruz." diye konuştu.
Şahin, çiftlikte bulunan arı sevme alanında arılarla bir arada olma imkanı bulduklarını da belirterek, "İnsanlar kedi ya da köpek seviyor ama arı sevmek ve ona dokunmak ayrı bir şey. Onların o vızıltısını hissetmek çok farklı bir dünya. Arının kovan yönetimine şahit olmak, o balın aşama aşama nasıl ve nereden geldiğini bilmek muazzam bir şey." dedi.
Çağlar Aksu da uygulama sayesinde arının bal dışında ürettiği ürünleri de öğrendiklerini bildirdi.
Arıyı yeni yeni tanımaya başladıklarını anlatan Aksu, "Fırsat buldukça çiftliğe geldik ve arıcılığı öğrendik. Bildiğimizi zannettiğimiz arıcılığı aslında bilmiyormuşuz. Burada birçok insanla tanıştık, hafta sonu gelip kovanları inceledik. Bu çok güzel bir uygulama, bizi rahatlatıyor ve stresimizi atıyoruz." ifadelerini kullandı.
Kaynak: