"Arşivi Unutmak" Sempozyumu

"Arşivi Unutmak" Sempozyumu

İstanbul Şehir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Peyami Çelikcan:- "Arşiv filmler görsel hafızamızı oluşturan kültür hazinemizin nadide parçalarıydı. Dijital hale getirilince bunları paylaşma imkanı doğdu. Bugünkü etkinlikte birçoğu ilk kez gösterilecek Osma

İSTANBUL (AA) - İstanbul Şehir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Peyami Çelikcan, arşiv filmlerinin görsel hafızayı oluşturan kültür hazinesinin nadide parçaları olduğunu belirterek, "Dijital hale getirilince bunları paylaşma imkanı doğdu. Bugünkü etkinlikte birçoğu ilk kez gösterilecek Osmanlı döneminden ve Cumhuriyetin erken döneminden çeşitli filmleri sunacağız." dedi.

İstanbul Şehir Üniversitesi İletişim Fakültesi ile Kültür ve Turizm Bakanlığı iş birliğiyle çoğunluğu 1900'lü yılların ilk yarısına ait sessiz filmlerden oluşan arşivin erişime açılması projesi kapsamında düzenlenen "Arşivi Unutmak/Forgetting the Archive" konulu uluslararası sempozyum başladı.

TRT'nin Harbiye binasında gerçekleştirilen sempozyumun açılışında konuşan Çelikcan, Kültür ve Turizm Bakanlığının uzun yıllardır büyük emeklerle dijitalleştirdiği ulusal film arşivinden bir seçkinin sempozyumda gösterileceğini söyledi.

Hassas malzemelerde kayıtlı olan arşiv filmlerinin, erişilmesi zor olan film depolarında ve arşivlerde saklandığını anımsatan Çelikcan, şunları kaydetti:

"Arşiv filmler görsel hafızamızı oluşturan kültür hazinemizin nadide parçalarıydı. Dijital hale getirilince bunları paylaşma imkanı doğdu. Bugünkü etkinlikte birçoğu ilk kez gösterilecek Osmanlı döneminden ve Cumhuriyetin erken döneminden çeşitli filmleri sunacağız. Bunları önemli bir kısmı sessiz filmlerden, kurmaca olmayan haber, seyahat gibi kısa filmlerden oluşuyor."

Sempozyumda gösterilecek sessiz filmlere gelenek olduğu üzere canlı müziğin eşlik edeceğini belirten Çelikcan, "Böylece sinemanın ilk yıllarındaki film izleme deneyimini de izleyicilere yaşatmış olacağız." diye konuştu.

Sempozyuma ilişkin bilgi veren Çelikcan, "Türkiye'de ve dünyada film arşivciliği nereye gidiyor, bu alandaki gelişmeler neler gibi soruların cevabını arayacağımız ve elimizdeki bu filmleri farklı disiplinlerden akademisyenlerle birlikte tartışacağımız paneller planladık. Bu panellerde hem filmlerin analizini yapmak hem de arşivciliği tartışmak istiyoruz. Görsel belleğimizi oluşturacak bu filmlerle Osmanlı döneminin ve Cumhuriyetin ilk yıllarının mimari yapısı, hayat tarzı, giyim kuşam gelenekleri, sosyal, siyasi ve kültürel hayatın yansımaları bulunmakta." ifadesini kullandı.

Etkinlik serisinin Kültür ve Turizm Bakanlığının iş birliğiyle gelecek yıllarda da devam edeceğini açıklayan Çelikcan, "Her yıl tekrar ederek elimizdeki bu kültür hazinesini iç ve dış kamuoyuyla paylaşmayı hedefliyoruz." dedi.

İstanbul Şehir Üniversitesi olarak Kültür ve Turizm Bakanlığının çabasına akademik destek vermek ve konuyu sinema araştırmacılarını gündemine taşımak istediklerini dile getiren Çelikcan, Nabi Avcı'nın bakanlığı döneminde başlayan projenin, sinema tarihi alanında önemli çalışmalar yapan araştırmacılarla devam edeceğini sözlerine ekledi.

- "Binlerce makara film elden geçirildi"

Eski Kültür ve Turizm Bakanı ve AK Parti Eskişehir Milletvekili Prof. Dr. Nabi Avcı, bakanlık çalışanlarının yoğun bir emek sarf ederek binlerce makara filmi arşiv standartlarında elden geçirdiklerini söyledi.

Dijital ortama aktarılan 2 bine yakın film olduğunu anımsatan Avcı, "UNESCO'nun somut kültürel miras ile somut olmayan kültürel miras ayrımının tam orta yerinde bu filmler duruyor." dedi.

Sinemanın tarihiyle dünyanın alt üst oluşlarının tarihinin iç içe geçmiş durumda olduğunu, insanlığın birinci dünya savaşıyla başka bir dünyaya açıldığını bunun en somut örneklerinin o dönem çekilmiş olan sessiz filmlerde görüldüğünü ifade etti.

Kültür ve Turizm Bakanlığı ve ilgili kurumların sempozyumdan çıkacak önerilerden yararlanacaklarını kaydeden Avcı, şöyle devam etti:

"Birinci Dünya Savaşı'ndan sonraki filmlerde insanların sadece kılık kıyafetlerinden değil, bakışlarından bile farklı bir dünyanın insanları olduklarını görebiliyoruz. Bizim milli tarihimiz açısından da bu fazlasıyla geçerli çünkü biz bu dönemde aynı zamanda imparatorluktan cumhuriyete evrildik. Bütün o serencamı bu filmlerde görmemiz mümkün. Bu arşivler hem insanlık tarihi hem de bizim ulusal tarihimiz açısından gençlerin yararlanabileceği önemli bir zemin oluşturuyor."

- "900 film tarandı, kataloglandı ve web sitesine yüklendi"

Açılış konuşmalarının ardından yapılan "Bir Ulusal Arşivin Geçmişi ve Geleceği/The Past and Future of a National Archive" konulu ilk panele konuşmacı olarak katılan Sinema Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Selçuk Yavuzkanat, filmlerin hepsinin dijitalleştirmeden önce tek tek izlendiğini kaydetti.

Türk Tarihi Kurumunun da arasında bulunduğu kurullardan filmlerin kataloglanmasında destek aldıklarını belirten Yavuzkanat, "Elimizdeki kutu filmlerin hepsini dijitalleştirmeden önce tek tek izledik. Etiketlenmesi ve kataloglanması konusunda uzun bir çalışma yaptık. Filmlerin içeriklerinin belirlenmesi için de ayrı bir çaba sarf ettik." dedi.

Dijital ortama aktarılan filmleri sonrasında restore etmeyi de planladıklarını ifade eden Yavuzkanat, "İlk etapta tüm filmleri dijitalleştirmeye başladık. Yaklaşık 900 film tarandı, kataloglandı ve web sitesine yüklendi."

Yavuzkanat, araştırmacıların kullanımına yılbaşından itibaren açmayı planladıkları bu web sitesinde şu an yaklaşık 900 film bulunduğunu aktardı.

Panelin konuşmacılarından Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü film arşivi departmanı görevlisi Beyza Aytunç ise görüntülerin dijitale aktarılmasına ilişkin teknik bilgiler verdi.

"Görüntüleri 6K'ya kadar aktarabiliyoruz." diyen Aytunç, bazı filmlerin HD bazılarının ise 6K çözünürlükle dijitale aktarıldığını, gerekli durumlarda sesin ayrıca kaydedilip sonradan görüntüye eklendiğini söyledi.

- "Proje genç sanatçıların da önünü açacak"

İstanbul Şehir Üniversitesi Sinema ve Televizyon Bölüm Başkanı Prof. Dr. Nezih Erdoğan ise arşiv filmleri üzerine bir sunum yaparak, dünyada bu alanda yapılan çalışmalardan örnekler verdi.

Daha önceki çalışmalarda Hollanda ve Avusturya'nın film arşivinden yararlandıklarını hatırlatan Erdoğan, "İlk defa hem ulusal hem de uluslararası düzeyde Türkiye'yi ve Osmanlı'nın son yıllarını gösteren filmlere bu topraklardan katkı yapılacak." dedi.

Erdoğan, sempozyuma konu proje sayesinde bakanlığın sadece araştırmacıların ve tarihçilerin değil, genç sanatçıların da önünü açmış olacağını dile getirdi.

Nezih Erdoğan, sunumunda arşivdeki bazı filmleri tahrip olabildiğini, Birinci Dünya Savaşı'na ait bir filmden verdiği örneklerle açıkladı.

Renklendirilmiş filmlerin de her zaman o döneme ait renkleri yansıtmayabildiğini anımsatan Erdoğan, "Arşivler bir tahrip ve çürüme diyarı gibi. İlk döneme ait filmlerin internetteki örneklerinde hızlarının arttığını, saniyede 25 karenin yansıdığını görüyoruz. Aslında ilk dönem filmlerinin saniyede 16 kare olarak çekildiğini biliyoruz." ifadelerini kullandı.

Erdoğan, arşivlerde bugüne kadar görüşmemiş pek çok filmin, padişahların tahta çıkış görüntülerinin, sokaktaki halkın, sıradan insanların, fabrikada çalışan kadınların görüntüsü gibi farklı içeriklerde filmlerin yer aldığını sözlerine ekledi.

Daha sonra Kültür ve Turizm Bakanlığının film arşivinden seçkilerden oluşan "An Empire in Decline" filmi, Çiğdem Borucu, Güniz Alkaç ve Nurcan Arısoy'un çaldığı canlı müzik eşliğinde izletildi.

- Sempozyum

Arşivi Unutmak Sempozyumu, İstanbul Şehir Üniversitesi İletişim Fakültesi Sinema-Televizyon Bölümü, Kültür ve Turizm Bakanlığı iş birliği ile çoğunluğu 1900'lerin ilk yarısına ait sessiz filmlerden oluşan film arşivinin internet üzerinden erişime açılması projesi kapsamında düzenleniyor.

Sempozyumda 24 Kasım'a kadar Birleşik Krallık, Avusturya, Almanya, Hindistan, Hollanda ve Türkiye'den akademisyenler, arşiv yöneticileri, sanatçılar ve film yönetmenleri; panel, tartışma, sergi ve film gösterimlerinde bir araya gelecek.

Ian Christie, Thomas Elsaesser, Rashmi Sawhney gibi alanında uzman isimlerin konuşmacı olarak katılacağı sempozyumda, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemine ait tarihi önem taşıyan sessiz filmler ilk defa gösterilecek.

Bilim ve Sanat Vakfı Türk Sineması Araştırmaları'nın (TSA) da katkısıyla gerçekleştirilen sempozyum, 23 ve 24 Kasım'da Beyoğlu Aynalı Geçit'te devam edecek.

Kaynak:Haber Kaynağı