Artık Anadolu kökenli eserler kaçak yollarla İsviçre’ye giremeyecek
Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İsviçre İçişleri Bakanlığı arasında imzalanan "Arkeolojik Kültür Varlıklarının Yasa Dışı İthali ve Transit...
Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İsviçre İçişleri Bakanlığı arasında imzalanan "Arkeolojik Kültür Varlıklarının Yasa Dışı İthali ve Transit Geçişinin Önlenmesi ile İadesine Yönelik Anlaşma" sayesinde, artık Anadolu kökenli eserlerin kaçak yollarla İsviçre'ye girişi engellenecek.
Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İsviçre İçişleri Bakanlığı arasında imzalanan "Arkeolojik Kültür Varlıklarının Yasa Dışı İthali ve Transit Geçişinin Önlenmesi ile İadesine Yönelik Anlaşma" için Anadolu Medeniyetleri Müzesi'nde tören düzenlendi. Törene Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, İsviçre Cumhurbaşkanı Yardımcısı ve İçişleri Bakanı Alain Berset ile davetliler katıldı. Programın açılış konuşmasını gerçekleştiren Bakan Ersoy, kültür varlıklarının korunması ve geleceğe aktarılmasının, üzerinde titizlikle durdukları en önemli konuların başında geldiğini söyledi.
Türkiye'nin, UNESCO'nun kültürel alanındaki anlaşmalarından beşine taraf olduğunu ve böylelikle pek çok çalışmayı yapmaya sahip bir ülke konumunda bulunduğunu dile getiren Ersoy, "Türkiye ile İsviçre arasında 2007 yılında başlayan ilk görüşmeler, dönem dönem yeniden başlayan müzakerelere sahne oluyor. Pek çok defa bu konuyu sizlerle paylaştım. Şube Müdürlüğünden Daire Başkanlığı seviyesine çıkardığımız Kaçakçılıkla Mücadele birimimize ilk talimatlarımdan biri, bu iki ülke arasında uzun görüşmelere sahne olan sürecin sonuçlandırılmasıydı" ifadeleriyle İsviçre ile olan ikili diyaloğa değindi.
"Bundan böyle Anadolu kökenli eserlerin İsviçre'ye giremeyecek"
Anlaşma ile beraber yapılacaklardan bahseden Bakan Ersoy, şunları kaydetti:
"Bu anlaşma yürürlüğe girdikten sonra yasadışı yollarla ülkemizden çıkarılan arkeolojik eserlerin İsviçre'ye girmesini yasadışı hale getirmekte, İsviçre makamlarına, bu eserlere el koyma yetkisi vermektedir. Bu yolla İsviçre makamlarınca tespit edilen kültür varlıklarının ülkemize iadesini mümkün kılacaktır. Her ne kadar bu tür anlaşmaların en dikkat çekici noktası, eser iadesine odaklıysa da ben, bu sözleşmeyi aynı zamanda bir önleyici tedbir olarak görüyorum. Bundan böyle Anadolu kökenli eserlerin İsviçre'ye giremeyecek olması, muhtemel bir kara pazarın gelişmesini engelleyecektir."
İmzalanan anlaşmanın aynı zamanda yasadışı ağların zayıflamasına neden olacağına vurgu yapan Ersoy, bu tür anlaşmalar yapılmadığında hukuki sürecin çok fazla uzadığını anlattı.
"Neye mal olursa olsun eserlerin bir şekilde Türkiye'ye getirilmesi yasal yollardan sağlanacak"
Ersoy, şöyle devam etti:
"Bu yasadışı ağlar, her pazar değiştirmeye çalıştıklarında ise aralarında Bulgaristan, Romanya, İran, Sırbistan, ABD ve şimdi İsviçre gibi ülkelerin olduğu ikili anlaşmalarımız yoluyla uluslararası yardımlaşma çerçevesinde gerekli cevabı alacaklardır. Bu tarz protokolleri yapmadığımız zaman yıllarca süren prosedürlerle uğraşıyorsunuz. 30, 40, 50 yıl süren davalar ile süreç çok uzuyor ve maliyetler çok artıyor bu da alıcıları cesaretlendiriyor. Artık Anadolu kökenli eserleri Türkiye'den çıkaranlar ve bunları almak isteyenler biliyorlar ki bu eserleri gün yüzüne çıkardığı andan itibaren Türk hükümeti anında fark edecek ve eserin peşine düşecek. Neye mal olursa olsun bu eserin bir şekilde Türkiye'ye getirilmesini yasal yollardan sağlayacak."
"Bugün, İsviçre Federal Konseyi ile karşılıklı imza altına aldığımız bu anlaşma ile, küresel ölçekte sürdürülen kültür varlığı kaçakçılığıyla mücadeleye yeni bir güç kazandırmış oluyoruz" diyen Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy, artık kültür varlığı kaçakçılığının bir ülkenin kaybına karşılık diğer ülkenin kazancı olarak düşünülemeyeceğini belirtti.
Dünyanın herhangi bir yerinde bir kaçakçılık olayı gerçekleştiğinde, bunun evrensel bir değerin kaybı anlamına geldiğini ifade eden Bakan Ersoy, "Bu mücadelenin giderek daha da güçleneceğine, çok taraflı ve ikili mekanizmaların daha etkin kullanılacağına inanıyorum" dedi.
"İsviçre ile daha fazla ekonomik, kültürel ve turizme yönelik ilişki kurmak istiyoruz"
Türkiye ile İsviçre arasındaki ilişkilere kültür alanında bir katkı yapmanın kendisi için gurur kaynağı olduğunu kaydeden Bakan Ersoy, "İsviçre, Avrupa'daki ve dünyadaki merkezi konumu ve kendine has nitelikleriyle ilişkilerimize özel önem verdiğimiz bir ülke olduğu için daha fazla ekonomik, kültürel ve turizme yönelik ilişki kurmak istiyoruz. Türkiye de dünyada ve bölgesinde önemli bir güç ve kültürel açıdan da bir çekim merkezi. İki ülke arasındaki ilişkilere, kültür alanında bir katkı yapmış olmak şahsım ve Bakanlığımız için bir gurur kaynağıdır" diye konuştu.
Ersoy, kültür varlığı kaçakçılığıyla mücadeleye katkıları için Bakan Berset'e ve bu süreçte görev alan Türk ve İsviçreli uzmanlara teşekkür etti.
Bakan Berset ise anlaşmanın imzalanmasından dolayı mutluluğunu dile getirdi. Kültür varlıklarının çalınmasının ağır bir suç olduğunu ifade eden Berset, yasadışı kültür kaçakçılığı yapanların halkları tarihlerinden, kültürlerinden ve köklerinden mahrum ederek kimliklerini hedef aldıklarını vurguladı.
Bakan Ersoy ile Bakan Berset, konuşmaların ardından iki ülke arasındaki "Arkeolojik Kültür Varlıklarının Yasa Dışı İthali ve Transit Geçişinin Önlenmesi ile İadesine Yönelik Anlaşma"sını imzaladı.
İmza töreninin ardından Bakan Ersoy, Bakan Berset'e Anadolu Medeniyetleri Müzesi'ni gezdirdi.
Kaynak: