İSTANBUL (AA) - Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Atatürk Havalimanı'ndaki terör saldırısında 250'ye yakın etkilenmiş kişi olduğunu, bunlardan şu anda hastanelerde yatan 128 kişi bulunduğunu belirterek, Bunların 41'i de yoğun bakımlarımızda yatıyor. Ama yoğun bakımda yatan hastaların tabii ki hepsinin hayati tehlikesi yok. Hayati tehlikesi olanlar da var." dedi.

Akdağ, dün Atatürk Havalimanı Dış Hatlar Terminali'nde meydana gelen saldırı sonrası yaralanarak kentteki çeşitli hastanelerde tedavileri devam eden yaralıları ziyaret etti.

Ziyaretlerinin ardından Atatürk Havalimanı'nda basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Akdağ, saldırıda hayatını kaybedenlerin ailelerine baş sağlığı ve sabır dileklerinde bulundu.

Akdağ, yaralılara da acil şifalar dileyerek, "İki gözlemim var. 10'a yakın hastanede sabahtan bu yana İl Müdürümüz ve arkadaşlarımızla beraber ziyaretlerde bulunduk. 250'ye yakın etkilenmiş kişi olduğunu biliyoruz. Bunların içinden şu anda hastanelerimizde yatan 128 kişi var. Bunların bir kısmı yaralı, bir kısmı hafif yaralı. Bir kısmı da bir şekilde etkilenmiş olan insanlar. Psikolojik olarak etkilenenler de var, aşırı sesten etkilenenler de var içlerinde. Bunların 41'i de yoğun bakımlarımızda yatıyor. Ama yoğun bakımda yatan hastaların tabii ki hepsinin hayati tehlikesi yok. Hayati tehlikesi olanlar da var." değerlendirmesinde bulundu.

Üzerinde durmak istediği iki husus bulunduğunu aktaran Akdağ, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Yüzlerce kişiyle görüşmüş olduk. Tabii yaralılar ve onların aileleriyle de görüşmüş olduk. Her yaralının aileleri var hastanelerde. Büyük bir dayanışma içerisinde olduklarını gördük. Bütün bu kişiler, yaralılar ve aileleri elbette bundan etkilenmişler, böyle bir terör saldırısından ama hepsi bize birlikte olduğumuz, dayanışma duygusu içerisinde olduğumuz düşüncesini oluşturdu. Bu bence çok önemliydi. Yaralıların içlerinde elbette Türk vatandaşlarımız var, kardeşlerimiz var. Suudi Arabistan'dan kişiler var. Afganistan'dan, Özbekistan'dan, Pakistan'dan, Ukrayna'dan var. Hatta bir İsviçre vatandaşı var. Hatta onu ziyaretimizde büyükelçileriyle de karşılaştık. Ancak hepsinin ortak duygusu, duruşu teröre karşı birlik olmak, omuz omuza durmak ve dünyanın üstüne çöreklenmiş olan bu lanet anlayışı dünyadan kovma üzerineydi. Ben bunu çok önemli gördüm doğrusu."

- "Sağlık camiası olarak buna karşı dimdik ayaktayız"

Bakan Akdağ, ikinci önemli hususun da sağlık çalışanlarının büyük bir adanmışlıkla yaptığı hizmet olduğunu belirterek, olaydan 3 dakika sonra birinci, 10 dakika sonra 11, daha sonra da onlarca ambulansın olay mahaline ulaştığını aktardı.

Sağlık çalışanlarının gayet iyi organizasyon ve koordinasyonla İstanbul'da hizmet edebilecek hastanelere yaralıların süratle sevk edildiğini dile getiren Akdağ, şunları kaydetti:

"Gerekli işlemler, ameliyatlar, müdahaleler yerli yerinde ve zamanında yapılmış durumdaydı. Bu hastaneler içinde büyük çoğunluğu Sağlık Bakanlığımızın hastaneleri olmak üzere, üniversite hastanelerimiz var, özel hastanelerimiz var ama hepsinin canla başla bu meseleye sahip çıktıklarını gördük. Bugün hepimize düşen milletçe dayanışma ruhu, duygusu içinde olmak. Bir hastanemizi ziyaret etmedim. Bakırköy'deki hastanemizi hem Başbakanımız ziyaret etmişti. Hem daha sonra da bir önceki Cumhurbaşkanımız Sayın Abdullah Gül ziyaret etmişti. Aynı hastaneyi bir kez daha benim de ziyaret etmemin uygun olmayacağını düşündüm. Bugün gerçekten birlik, dayanışma günü. Terörün adı ne olursa olsun maksatlarını biliyoruz ama biz sağlık camiası olarak buna karşı dimdik ayaktayız. Hizmetimizi bugüne kadar nasıl büyük bir adanmışlıkla yerine getirdiysek bundan sonra da vazifelerimizi yerine getireceğiz."

- "Kan vermek için böyle olayları beklemeyin"

Açıklamanın ardından soruları da yanıtlayan Akdağ, bir soru üzerine "Söylediğim gibi şu anda hastanelerimizde 128 yaralımız var. Bunların 41'i yoğun bakımda tedavi görüyor." diye konuştu.

Akdağ, Türkiye'de artık kan ihtiyacıyla ilgili hizmetlerin büyük bir başarıyla Kızılay tarafından yerine getirildiğini ifade ederek, "Uzun seneler boyunca buna emek verdik. Sağlık Bakanlığımız, Cumhurbaşkanımızın talimatıyla bu meseleyi geliştirdik ve Türk Kızılay'ı gerçekten çok başarılı bir biçimde vatandaşımızın ihtiyacı olan kanı topluyor. Herhangi bir zaman kan vermeyi arzu eden vatandaşlarımız Türk Kızılayı'na giderek kan verip bu ihtiyacı görme hususunda destek olmalılar ama böyle durumlarda hastanelerin önüne yığılmak, hele hele sosyal medyadaki birtakım paylaşımlarla sanki çok ciddi bir ihtiyaç varmış gibi verilen hizmetlerin aksamasına sebep olabilecek kalabalıklar oluşturmak gerçekten hiç doğru değil." ifadelerini kullandı.

Vatandaşların kan vermek istiyorlarsa böyle olayları beklememesi gerektiğini vurgulayan Akdağ, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"İstersek böyle bir olayda kan verelim, gideceğimiz yer bellidir, Kızılay'ın kan merkezleridir. Dolayısıyla ben bütün vatandaşlarımızdan istirham ediyorum, sosyal medyadaki bu kabil yayınlara hiç aldırış etmesinler, kulaklarını Türk Kızılayı'na, Sağlık Bakanlığımıza versinler. Bir ihtiyaç olsa biz zaten vatandaşımızın bu husustaki alicenaplığını biliyoruz ama mesela bu seferki terör saldırısında herhangi bir ihtiyaç yoktu, çünkü Kızılay'ın stokları yeterliydi. Yani, bütün son zamanlardaki ihtiyaç durumlarında stoklar her zaman yeterliydi ama Allah korusun çok büyük bir olay olduğunu düşünün, deprem gibi ya da başka bir şey gibi ihtiyaç olabilir o zaman da bunu ilan edecek merciler belli, Sağlık Bakanlığımız, Türk Kızılayı. Gidip kanı vereceğimiz yerler de belli. Tekrar hepimizin başı sağ olsun ölenlere rahmet ve ailelerine sabırlar niyaz ediyorum, yaralılarımıza da acil şifalar diliyorum."

AA