Avrasya Meclis Başkanları Üçüncü Toplantısı
Azerbaycan Milli Meclis Başkanı Oktay Esadov:- "Azerbaycan hala Dağlık Karabağ anlaşmazlığının uluslararası hukuk çerçevesinde çözüleceğine olan inancını kaybetmedi"- Filistin'in Ankara Büyükelçisi Faed Mustafa:- "Amerikan idaresi ülkemin ve halkımın çıka
ANTALYA (AA) - Azerbaycan Milli Meclis Başkanı Oktay Esadov, "Azerbaycan hala Dağlık Karabağ anlaşmazlığının uluslararası hukuk çerçevesinde çözüleceğine olan inancını kaybetmedi." dedi.
Avrasya Meclis Başkanları Üçüncü Toplantısı, TBMM Başkanı Binali Yıldırım'ın ev sahipliğinde Antalya'nın Belek Turizm Bölgesi'nde bulunan Kaya Palazzo Otel'de gerçekleştirildi.
Kapanış oturumunda söz isteyen Azerbaycan Milli Meclis Başkanı Esadov, Dağlık Karabağ diye bir milletin olmadığını, bunların Ermeni ve Azerbaycan toplumlarından meydana geldiğini söyledi.
Anlaşmazlık sırasında Dağlık Karabağ'ın Azeri vatandaşlarının etnik temizlik amacıyla ülkeden çıkartıldığını kaydeden Esadov, şöyle konuştu:
"Ermeni temsilcisi 'Dağlık Karabağ'ın kendi çıkarlarını, geleceklerini tayin etme hakkı verilsin.' dedi konuşmasında. Milletlerin tabii ki böyle bir hakkı var ama buradan ilginç bir fikir ortaya çıktı. Bu tabii ideolojiyle olacak şey değil. Türkiye ve TBMM Başkanı Sayın Binali Yıldırım çok önemli bir toplantı organize etti ama Türkiye'den bahsetmedi bile Ermeni temsilcisi. Bu ne kadar politik bir kültüre sahip olduğunu gösteriyor. Ermenistan sürekli Türkiye'yi suçluyor 'Ermeni katliamı yaptı.' diye ama dikkatinizi çekmek istiyorum, 26 sene evvel Hocalı şehrinde, 20'inci yüzyılın sonlarında katliam yapıldı ve Amerika'nın 18 eyaleti karar çıkardı Hocalı katliamını tanıdılar. Başka hiçbir devlet yok Azerbaycan'ı tanımamış olan, bir tek Ermenistan kabul etmedi. Azerbaycan hala Dağlık Karabağ anlaşmazlığının uluslararası hukuk çerçevesinde sorunun çözüleceğine olan inancını kaybetmedi."
- "İsrail'i uluslararası hukuka aykırı tavırlar izlemeye teşvik eden ülkeler var"
Filistin'in Ankara Büyükelçisi Faed Mustafa ise Filistin'in 51 yıldan bu yana çile çektiğini, 1948'den bugüne kadar alınan kararların, yapılan barış çalışmalarının hiçbir sonuç vermediğini söyledi.
İsrail'in düşmanca saldırılarının sürdüğünü, barış çalışmalarına tamamen zıt, çelişki teşkil eden davranışlarda bulunmaya devam ettiğini kaydeden Mustafa, Filistin ile ilgili Birleşmiş Milletler şemsiyesi altında alınan tüm kararların İsrail tarafından uygulanmadığını, askıya alındığını dile getirdi.
İsrail'i uluslararası hukuka aykırı tavırlar izlemeye teşvik eden ülkeler bulunduğunu belirten Mustafa, şöyle konuştu:
"Amerikan idaresi ülkemin ve halkımın çıkarlarıyla bağdaşmayan tavırları desteklemektedir, bununla da yetinmemekte, büyükelçiliğini Tel Aviv'den Kudüs'e taşıma kararı almıştır, uluslararası ve bölgesel kuruluşların yardımlarını kesmek için durmadan çalışıyorlar ve Uluslararası Adalet Divanı heyetinin, İsrail'in bölgede işlediği savaş suçlarını tespit etme ve rapor hazırlamasına fırsat vermiyor. Amerika bugün barışta katkısı olan bir ülke değil, savaşın devamında taraf olan bir ülke olarak tanınmaktadır ve bilinmektedir. Çok sayıda ülke de Filistin halkının haklarını desteklemektedir, hepimiz bunu biliyoruz, bu vesile ile de sizlere teşekkür ediyoruz."
- "Sonuç odaklı yeni bir müzakere süreci Kıbrıs sorununu nihayete kavuşturabilir"
KKTC Cumhuriyet Meclisi Başkanı Teberrüken Uluçay da Kıbrıs sorununun çözümü konusunda 2004'de BM'nin taraflara sunduğu çözüm planını Kıbrıs Türk tarafının kabul ettiğini ancak Rum tarafının reddettiğini dile getirdi.
KKTC olarak o gün olduğu gibi bugün de kararlılıkla çözüm iradelerini muhafaza ettiklerini, bu yönde umutla ve azimle çalışmaya devam ettiklerini vurgulayan Uluçay, şöyle devam etti:
"On yıllardır sürmekte olan müzakereleri sonuçlandırmak ve adamızı barış ve huzura kavuşturmak konusunda Rum tarafı gereken ciddiyeti göstermemekte, ihtiyaç duyulan siyasi iradeden yoksun olduğu görülmektedir. Bu tavrın kırılması, Rum tarafının aklıselime davet edilmesi, aynı zamanda bölgesel bir gereklilik ve ihtiyaçtır. Sonuç odaklı, takvimlendirilmiş, kısa ve yoğun yeni bir müzakere süreci Kıbrıs sorununu nihayete kavuşturabilir. İki bölgeli, iki toplumlu, iki tarafın siyasi eşitliğine dayalı federal çözüm için gereksinim duyulan hemen tüm teknik ve hukuki müzakere yapılmış bulunmaktadır. Eksik olan siyasi iradedir, liderliktir, cesarettir."
Kıbrıs Adası'nın doğal kaynaklarının Türk ve Rum tarafının ortak malı olduğunu, buna karşın Rum kesiminin tek taraflı ilan ettiği münhasır ekonomik bölgesinde uluslararası şirketlere lisanslar verdiğini, hidrokarbon arama ve çıkarma faaliyetlerini Kıbrıs Türk tarafının rızası olmadan sürdürmekte ısrar ettiğini anlatan Uluçay, inatla sürdürülen bu siyasetin Kıbrıs Adası'na da bölgeye de fayda sağlayamayacağını bildirdi.
Uluçağ, "Tabi tutulduğumuz kısıtlamalar ve mahrumiyetler kalkınmamıza ket vurmakta, çözüm yönünde açık ve güçlü irade sergileyen Kıbrıs halkını cezalandırmaktadır. Tek tek her bir ülkeye ve aynı zamanda da tüm Avrasya bölgesine, Kıbrıs Türk halkına uygulanan izolasyonun kaldırılması için yardımcı olmaya çağrı yapıyorum." dedi.
Maruz kaldıkları tüm imkansızlıklara, engellere ve baskıya rağmen Kuzey Kıbrıs'ın imrenilecek bir turizm ve örnek teşkil edecek bir yüksek öğrenim bölgesi olduğunu vurgulayan Uluçağ, tüm dünyadan on binlerce öğrencinin Kuzey Kıbrıs'ta öğrenim gördüğünü söyledi.
AA
Kaynak: