Konyaspor Teknik Direktörü Ziya Doğan, trafik kazası sonrası felç kalan ve futbol hayatı biten Poljac’a şampiyonluk kupasını götüreceklerini söylemişti. Bütün işlemlerin halledilmesi halinde Konyaspor kupayı Norveç’e götürürse dünyada bir ilk olacak ve dünya Konyaspor’u konuşacak.

Zaman Gazetesi Köşe yazarlarından Ahmet Çakır’da Konyaspor’un bu hareketinin çok anlamlı olduğunu ve Süper Lig’e çıkmak kadar önemli olduğunu yazdı.

Kupayı Poljac'a götürürseniz Avrupa Konyaspor'u konuşur

Turkcell Süper Lig'e yükselen üçüncü takım Konyaspor oldu. Yeşil-Beyazlılar sadece 1 sezon aradan sonra yine burada oynama hakkını kazandılar.

Başta Ziya Doğan dostumuz olmak üzere başarıda emeği geçen herkesi gönülden kutlarız.

Konya gibi büyük bir potansiyele sahip olan kentin takımının Süper Lig'de yer alması, olumlu gördüğümüz bir gelişme. Ayrıca Bucaspor'un yükselmiş olması nedeniyle İzmir'in özlemi de giderilmiş sayılır. Bucaspor'un pek İzmir gibi görülmediğini bilmiyor değilim. Karşıyaka'nın 35,5 olarak nitelendirilmesi gibi Buca da 35,6 sayılıyor ama olsun! Sonuçta İzmir il sınırları içinde bir Süper Lig takımı var.

Zaten bu yazının yazılma nedeni bunlar değil. Altay maçı sonrasında Konyaspor Teknik Direktörü Ziya Doğan'ın söylediği bir söz, sanılanın çok ötesinde anlamlar ve açılımlar taşıyor. Zafer sarhoşluğu içindeki Konyasporlu dostlarımız gözden kaçırabilirler diye uyarıda bulunma zorunluluğunu hissediyorum.

Ziya Doğan, pasaport ve vize işlemlerini kısa bir sürede halletmeleri durumunda futbolcularıyla birlikte kazandıkları kupayı Konyaspor'un Norveçli futbolcusu Poljac'a götürmek istediklerini söyledi.

Bu, gerçekten harika bir jest olur. Talihsiz bir kaza sonrası felç olma durumu ortaya çıkan Norveçli futbolcu için bu hem çok anlamlı bir değerbilirlik örneği oluşturur hem de bu güzel davranış, bütün Avrupa'da yankılanır.

Biliyorum, sezon yorgunluğunun üzerine bir de play-off maçları geldi ve herkes çok yoruldu. Bütün futbolcuların da tatile çıkmayı her şeyden çok istemeleri ve hatta bazılarının buna başlamış olmaları anlaşılır bir durum.

Ancak bu birkaç gün içinde olmasa da önümüzdeki ay içindeki uygun bir tarihte bunu yapmak muhteşem bir iş olur. Unutmayalım ki sadece kazanıp kaybetme kabızlığı içinde çırpınan futbolumuza bu tür hareketler çok güzel bir pencere açmış olur. Spor kültürü denilen oluşum, biraz da bu tür çabaların bir araya gelmesiyle ortaya çıkar.

İsterseniz şöyle anlatayım: Konyaspor'un sportif bir başarıyla Avrupa'ya çıkması daha uzun yıllar sürebilir. Oysa böyle güzel bir davranış, bütün dünyada yankı bulur. Konyaspor bir anda kendisini Avrupa'da fair play'in onur koltuğuna oturmuş olarak bulabilir.

Yeterince ikna edici olmadıysa bir de kişisel vaatte bulunabilirim: Bu işi yaparsanız, yani takım halinde kupayı Norveç'te Poljac'a götürürseniz bundan sonra ben de Konyasporlu olurum.

N'olur, 'şu engel çıktı, bu zorluk oldu' diye birşeyler uydurup bu harika işten vazgeçmeyin! Göreceksiniz, Süper Lig'e çıkmanız kadar önemli ve anlamlı bir iş olacaktır bu...