AYDER olarak Müslüman kardeşlerinin yanında olduklarını ifade eden Çimen "Şu an Halep’e un, battaniye ve kışlık giysi gerekiyor" Müslümanlara Halep için çağrı yaptı.

-Müslümanlar için Suriye ve Halep neden önemlidir ?

Mart 2011’de başlayan Suriye savaşı adeta Ortadoğu'nun kalbi, ehli sünnetin imtihanı ve mazlumların çaresizliğinin adı haline geldi. Bu savaş 5. Yılını doldururken zalimler ise amansız bir mücadele vererek Suriye’yi hayalet şehir haline getirmeye başladı. Akabinde ise dünyanın bütün ülkeleri hemen hemen Suriye’de söz sahibi olmak adına savaş verdi ve veriyor. Suriye'nin bizim için önemini şu şekilde açıklayabiliriz, Zalim Baas rejimi savaştan önce binlerce Müslüman’ı tutuklayıp haksız yere hapis ve ölüm cezalarıyla cezalandırdı. Bir keresinde konuştuğumuz ve Suriye’nin ilk yıllarında Türkiye’ye sığınan bir kardeşimiz zulmü şu şekilde dillendirdi. ‘’Ben 5 sene tek başıma Esed hapishanelerinde yattım. Hapse atılmamın tek nedeni ise düzenli olarak 5 vakit namaz kılmamdı’’ dedi. Evet, Müslümanların yüz binlercesi bu zalim rejimden bıkmış ve yorulmuştu. Ayaklanmalarının haklı bir sebebi vardı. Zalim Baas rejimini yıkıp Allah’ı razı edecek bir şekilde yönetmek için ayaklandılar. Ardından Müslümanlar bu mazlumları destekleyerek onları bu rejimden kurtarmak için çabaladılar. Çünkü Suriye’ye sahip olanın Ortadoğu’da söz hakkı olacaktı. Bu savaş ilerlerken Halep ise kurtuluş havasında ve Müslümanlar Halep’in yüzde 70’ine sahip durumdaydı.  Fakat Rusya, Suriye’de ki söz hakkının bitmesinden korkarak Suriye’ye acil müdahale yaptı. Esed rejiminin katliamlarına ortak oldu. Şu an ise sivil asker, genç yaşlı, sakat hasta ayırmaksızın zalimane bir bombardımana tutmuş durumda. Ta ki geriye kalan 300 bin sivil orayı terk etsin.

-AYDER olarak Suriye’ye ne gibi yardımlarınız oluyor?

Bizler AYDER olarak 5. yılını dolduran bu zalimane savaşta daima mazlumların yanında olduk ve olmaya devam ediyoruz. Suriye’de mücadele veren yiğitleri TIR, Kardeş Ailem, Bir Murabıtın Çantasını Sen Doldur, projeleriyle daima destekledik. Şu an ise yoğun bombardıman ve kuşatma altında olan Halep halkına ulaşmaya ve oraya yardım götürmeye çalışıyoruz. Geçtiğimiz hafta 13 tır gönderdik. Önümüzdeki haftalarda tırlarımız Suriye’ye girmeye devam edecek. Ve yine önümüzdeki haftalarda 'Kardeş Ailem' Projesi kapsamında kardeşlerimize maddi yardım ulaştıracağız.

-Türkiye’nin ve Müslümanların Suriyeli Mültecilere yaklaşımı nasıldır?

Savaş başladığından bu yana 3 milyonu aşkın Suriyeli mülteci ülkemize gelerek burada barınma ve diğer ihtiyaçları karşılandı. Fakat Suriye savaşının farklı bir ivme kazanması ve Müslümanların Rusya, İran ve Esed rejimi tarafından yenilgiye doğru gitmesi Türkiyeli Müslümanların Suriyeli eli silah tutan erkek mültecilere bakış açısını değiştirdi. Biz, sivil toplum kuruluşu olduğumuz için bizlere gelen bağışçılarımız, ‘’Neden bu erkekler burada?’’ sorusunu sormadan edemiyorlar. Yani eli silah tutan bir Suriyeli mülteciyi kolay kolay hiçbir vatandaş hoş gözle bakmıyor.

-Ortadoğu’da bundan sonra neler olacak, bizleri neler bekliyor?

Ortadoğu’da, özellikle Suriye’de savaşın bizim aleyhimize gitmesi Esed ve YPG-PKK’nın önünü açacak. Ve bu da bizim için hiç iyi bir sonuç doğurmayacak. Şu an Türkiye Bab’a yürüyor. Türk askerlerini kimliği belirsiz uçaklar bombalıyor bunlar bile savaşın kaybedilmesi durumunda Türkiye'yi çok sıkıntılı günlerin beklediğinin habercisidir.

-Halep’te son durum nedir, insanların en çok neye ihtiyacı var?

Kuşatma altında tutulan ve yoğun bombardıman olan Halep’te resmi rakamlara göre ölü sayısı 600’ün üzerinde fakat bize gelen bilgilere göre ölü sayısı daha fazla. İnsanlar ufak bir alana sıkışmış ve adeta ölümü beklemekte. Muhalifler ise "son mermimize kadar Halep’i terk etmeyeceğiz" çağrısı yapıyor.Şu an Halep’e un, battaniye ve kışlık giysi gerekiyor. Fakat bu dış mahalleler için geçerli. İç mahallelere gıda veya başka bir malzeme girmesi imkânsız gibi bir şey.

-Müslümanlar bu savaşta nerede durmalı?

Müslümanlar bu savaşta mazlumun yanında olmalı. Mazlum Halep halkını gerek Basın-Yayın organlarıyla gerekse Sivil Toplum Kuruluşlarıyla desteklemeli. Çünkü kıyamet günü yanı başımızda olan bu savaştan hepimiz sorumlu tutulacağız.

Röportaj-Ferit Hepokur