Seyit Küçükbezirci
Aziz Türkiye Cumhuriyeti, ilelebet “payidar” olacaksın
“Konya’ya 1915’de gitmiştim. Daha ilk adımda büyük bir hayal kırıklığına uğradım. Yıllarca Selçukiler saltanatına merkezlik yaparak, başlı başına bir tarih yaratmış olan bu şanlı ve şöhretli ilin, bu derece ihmal ile, bakımsız bırakılmış olabileceğini asla tahmin ve tasavvur edemezdim.
Yolsuz, susuz, ışıksız, bir kelime ile imparatorluğun bir bir metruk öksüzü halindeki Konya’nın, bahtsız evlatları arasına bu ilk katıldığım günü, şimdi hatırlarken bile içim sızlıyor.
Fakat şunu da kaydedeyim ki, Konya’yı, işte o sızının tesiriyle, hemderdi haline gelerek, ömrüm boyunca zerresi sarsılmayacak bir sevgi ile sevdim.
Konya’ya ikinci gidişim; Mütareke devrine rastlar. Bu sefer Konya’yı bütün bütün bitkin ve ölgün bir durumda buldum.
Birinci Dünya Harbinde, yurdun her tarafı gibi, nesi var, nesi yoksa hepsini vermiş, karşılığında hiç, hiçbir şey alamamış olan Konya, adeta can çekişir bir vaziyette idi.
Lakin buna rağmen pek kısa bir zaman sonra, büyük kurtarıcı Mustafa Kemal’in sesini duyar duymaz birdenbire dirilerek, O’nun etrafında canla başla ve imanla toplanan Konya, Milli Mücadelenin sonuna kadar, asla zaafa uğramayan bir aşk ve kuvvetle savaşmış ve böylece, ruhundaki asalet ve necabeti bir kere daha ispat etmiştir.”
Bu satırları “Gönül Verdiğim Konya” başlığı ile, “Konya’da Milli Mücadele”ye katılan; Celal Bayar, Adnan Menderes, Fuat Köprülü ile birlikte Demokrat Parti’yi kuran, 1950’den 1960’a kadar on yıl Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin başkanlığını yapan Refik Koraltan yazar; 1957 yılında…
“İLK YILLARIN” MANZARA-İ UMUMİYESİ”…
Birinci Balkan, İkinci Balkan, Birinci Cihan Harbi, Kurtuluş Savaşı… üç kıtada kanını döken “Türk Milleti”, 29 Ekim 1923’de “Cumhuriyet”i ilan eder. “Kula kul olmak bitmiştir. Herkes “Fikri hür, vicdanı hür Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşlar”dır.
Şöyle bir geriye gidelim; “Cumhuriyet”in ilk yıllarına doğru.
Konya’da “Cumhuriyet öncesi” bir idadi, bir sanat okulu ve harap birçok medreseden başka kültür müessesi yok”
-Kurtuluş Savaşı yıllarında Türkiye nüfusu 12 milyonun altında.
-Osmanlı dönemi, 1831’de Konya’nın nüfusu 12.467; 5162 ev, 123 mahalle…
-1935’e gelindiğinde Konya nüfusu 52 bin.
Cumhuriyetin 15. Yılında Konya’da 6, ilçelerinde 7 okul; köylerinde 120 okul yapıp sevinmişiz.
-1927’de yetişmiş nüfusun yüzde 10,5 i okur yazar, yedi yaş üzerin kadınlardan okuma yazma bilenlerin sayısı yüzde 4,6
-Cumhuriyetin ilan edildiği yıl Türkiye’de 86 hastane, 554 doktor var.
-1928’de Türkiye’de 673 eczane, Konya’da 5 eczane.
-1921’de Antalya’nın çevresi ile birlikte nüfusu 200 bin, sıtmalı insan sayısı 172.000
MESELA KONYA BELEDİYESİ’NDE DURUM:
-1923’de Konya Belediyesi: I. Başkan, 12 meclis üyesi, 1 muhasebeci, 2 katip.
-Belediye fen işleri: 1 Fen memuru. Sağlık işleri: 1 doktor, 1 aşı memuru, 1 ebe.
-Konya Belediyesi “Temizlik İşleri Kadrosu”: 1 memur, 10 hademe,1 bekçi
“Temizlik işleri”nin araçları: Tek atlı 3 çöp arabası, 2 el arabası, 1 ahır.
-Asfalt, şose, yaya kaldırımı yok. “iş makinası” olmayan bir belediyede yolarda kumlama bile yapmak mümkün değil. Konya yazın bir toz, kışın bir çamur denizi.
“2012’DE “MANZARA-İ UMUMİYE”
-Eğitim: Türkiye’de 60 bin 165 okulda, toplam 25 milyon 429 bin 670 öğrenci. Türkiye’de 880 bin 317 öğretmen.
-Konya’da durum: “Konya’da ilköğretimde 949 okul, 119 genel ile, 97 meslek lisesi, 40 eğitim merkezi, 285 dershane ve kurs.
Devlet okullarında 18 bin 265, özel okullarda 4 bin 86 olmak üzere Konya’da görev yapan eğitim-öğretim personelinin sayısı 22 bin 351.
-Konya’da okur-yazar oranı nüfusun yüzde 93,1
-Okul öncesi ve ilköğretim öğrenci sayısı 423 bin 330; teknik eğitim öğrenci sayısı 42 bin 477, üniversitedeki öğrenci sayısı 75 bin 702.
2012’DE EKONOMİDE “MANZARA-İ UMUMİYESİ:
-2012 cari fiyatlarına göre Türk Ekonomisi dünyanın en büyük 18 ekonomisi.
“Cumhuriyet’in 100. Yılı” olan 2023 de gayri safi yurt içi hâsılasını 2 trilyon 64 milyar dolara çıkartmak, dünyada en büyük ilk on ekonomi arasına girmek, kişi başına düşen milli gelirini de 25 bin dolara çıkarmak hedeflenmiştir”
-Türkiye, NATO ittifakı içinde, ABD’den sonra ikinci büyük silahlı kuvvetlere sahiptir.
BİR “DURUM DEĞERLENDİRMESİ”
Cumartesi günü Cumhuriyetimizin 93. yaşını kutladık. “Cumhuriyeti Kuranlar”, Cumhuriyetin onuncu yılında, 1933’te “on yılda onbeş milyon genç yarattık her yaştan” diyerek marşlar söyleyerek yere göğe sığmamışlardı. Şimdi olsalardı da, “Cumhuriyetin 93. Yılı”nda 78 milyon olan bizi görselerdi. Sevinçten ağlarlardı, belki kalp krizi geçirirlerdi. Başarımızın karşısında “-Berhudar olun” derlerdi; sanırım, haklarını da helal ederlerdi.
Yukarıda Konya Belediyesi’nden, sağlıktan, eğitimden devede kulak, bir tutam rakamlar verdim. Sanırım, nereden nereye geldiğimizi ayan beyan gösterir. Ekonomide, bayındırlıkta, hayatın binbir kolunda; üretimde, tüketimde, ihracatta ulaştığımız bütün aşamalara, iletişim ortamında, bir “tık”la sizde hemen ulaşabilirsiniz.
-78 milyon nüfusuyla, 93 yaşında bir “Cumhuriyet” gerçekten gurur duymayı gerektiren, önde gelen, sayılı bir dünya devletidir.
-Kolay gelinmedi bu aşamalar. “Türk Milleti”nin kanı ile kurulan bu saygın Cumhuriyet; 93 yılda akıtılan altın terleri ile, dökülen göz nurları ile meydana geldi.
Cumhuriyetin elbette bahtsız iç ve dış düşmanları olacaktır. Ama, Türk halkı eserinin bilincindedir.
“Türk Milleti”nin kurtuluşuna, Türkiye Cumhuriyeti”nin kuruluşuna, bayındırlaşmasına, zenginleşmesine kimin emeği geçmişse gerçekten “müteşekkiriz”.
“Cumhuriyet Bayram”ınız kutlu olsun. Eminiz, “Türkiye Cumhuriyeti” ilelebet payidar olacaktır.”
“-Benim naçiz vücudum bir gün elbette toprak olacaktır, fakat, Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır” / Gazi Mustafa Kemal Atatürk.
-Yukarıda kapağı görülen kitap, Cumhuriyet’in 15. Yılında Konya’da yayınlanmıştır. İçinde, Cumhuriyet Dönemi’nde Konya’nın kazanımları hakkında pek çok bilgi istatistik ve onlarca belge nitelikli resim var. Konya açısından dikkatle değerlendirilmesi gerek bir doküman.