Bahara uyanmak…

 

Havalar ısındıkça ağaçların çiçekleri tomurcuklanmaya başlamış…

Yalancı Bahar hep mi kandırır sizi böyle? 

Yalancı bahara kanan çiçeklerin saflığında olmak lazım belki de bilemiyorum…

Bahar yalancı ama çiçeklerin duyguları sahici…

Biz bu ışıldayan güneşe, tenimize değen sıcaklığa hiçbir polemiğe girmeden  inanıyoruz  diyor  tomurcuklanan ağaçlar…

Hayatımızda bir kez olsa dahi böyle sorgusuz sualsiz kendimizi bıraksak doğaya tıpkı açan tomurcuklar gibi…

Nedensiz, niçinsiz, kaygı duymadan açsak kollarımızı bahara…

Baharın diri ve dinç duyguları kanımızı yeniden deli deli kıpır kıpır eylese…

Sebepsiz küçük mutluluklar yaşasak…

Kendimize mesela  tomurcuklu çay demlesek,  mutfakta şarkı mırıldansak, papatyaları koklasak…

Pencereden süzülen ve ıtır ıtır esen rüzgar yeniden saçlarımızı uçuştursa…

Ve  gelen yalancı baharla birlikte, memleketimde yalancı baharlar artık son bulsa…

Birbirimizin gözlerine yeniden sevgiye bakabilsek…

Tutsak düşeni kaldırsak kimsin necisin demeden ayağa…

Çalınmayan kapıları çalsak, baharla birlikte biz de geldik, merhamet geldi, aşk geldi. Kucaklaşma zamanı geldi desek…

Kuruyan vicdanların vicdanı olsak, görmeyen gözlerin gözü, duymayan kulakların kulağı, hissetmeyen kalplerin kalbi olsak…

Baharla birlikte açsak kollarımızı birbirimize…

Sarılsak sımsıkı, binlerce yıllık kardeşliğimizi haykırsak bu topraklarda…

Tomurcuktan nasıl görkemli bir çınara döndüğümüzü yeni nesle anlatsak tane tane tomurcuk tomurcuk…

Yalancı baharlar gerçeğe döner inanın…

Önceki ve Sonraki Yazılar