Bakan Kirişci: Seccadeye ayakkabılarıyla basacak kadar paçoz olan o muhalefet bizi Rusya -Ukrayna konusunda eleştirmişti
Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, "Bu paçoz muhalefet. Hani şu yürüyen merdivene tersinden binen, Konya'nın bir şehir olduğunu unutup ona ülke diyen ve kadınlarımızın başındaki örtüye paçavra deyip ve bunu bir metre bez parçası olarak nitelendiren.....
Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, "Bu paçoz muhalefet. Hani şu yürüyen merdivene tersinden binen, Konya'nın bir şehir olduğunu unutup ona ülke diyen ve kadınlarımızın başındaki örtüye paçavra deyip ve bunu bir metre bez parçası olarak nitelendiren hızını alamayıp bizim alnımızı koyduğumuz, Rabbimize kapandığımız, niyazda bulunduğunuz o seccadeye ayakkabılarıyla basacak kadar paçoz olan o muhalefet bizi Rusya-Ukrayna konusunda eleştirmişlerdi" diye konuştu.
Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, Sakarya Tarım Sektör Temsilcileri Toplantısı'nın ardından Sakarya Büyükşehir Belediyesi Seracılık ve Mükemmeliyet Merkezi'ni ziyaret etti. Merkezi gezen Kirişci, daha sonrasında çiftçilerle iftar sofrasında buluştu.
Bakan Kirişci, "20 yıldan beri yaptıklarımız Allah'ın izniyle bundan sonra da yapacaklarımızın teminatı olacak. Bu zamana kadar bu memlekete gözle görülür bir katkısı olmamış olanların bu memleketin evlatlarına bir vaatleri ve bu vaatleri de gerçekleştirmek için bir çabaları olmadı ve olmayacağını da görüyoruz. Tamamıyla bir çıkar birlikteliği olan bu memleketin bu aziz milletin devletimizin burada sahip olması gereken bütün vasıflarını adeta bir çuvala koyup atma peşinde olanların kimler olduğunu gördük. Masanın etrafında altı kişi var ama başkalarının da olduğunu gördük. Bunların tamamı tek bir gayeleri var ülkede cumhurbaşkanımız gitsin, yerine kim gelirse gelsin. Bir cumhurbaşkanı karşıtlığı var ama öyle zannetmeyin. Bunların esas karşı oldukları gelişmiş, güçlenmiş bir Türkiye'de rahatsızlık duyan o dışarıdaki çevreleri, bunların içerideki işbirlikçileridir. Çok açık ve net olarak söylüyorum bunların başka bir gayeleri yok. Bunların bu ülkenin daha ileri, daha mutlu nasıl olacağına dair en ufak bir söylemleri bir açıklamaları yok. Ama bunlar bu ülkenin kırk yıldan beri başına bela olan PKK terör örgütü ve onun içindeki uzantılarıyla bir olmaktan artık çekilmez hale geldiler ve bu konuda en ufak bir imtinaları yok her şey açık ve aşikar. Onlar da eğer iktidar olurlarsa Allah muhafaza nasıl bir değişiklik istediklerini, bir sefer Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin işlemediklerini görüyoruz. Çünkü bir devleti ayakta tutan o devletin sahip olduğu nitelikleridir. Kendilerine göre yeni bir Türkiye, yeni bir devlet tasarlanma peşindedirler. Rabbim bunlara fırsat vermeyecek çünkü bu aziz millet her zaman için ferasetle hareket ediyor. 14 Mayıs'ta inşallah bu millet sözde, kararda milletindir diyerek Bunlara bir kez daha bir tokat daha vurmuş olacak. Bunların derdi, bu ülkenin ileri gitmesi falan değil. Bunların derdi, o Amerika'daki başkanın yaptığı açıklamaların gereklerini yerine getirmek" şeklinde konuştu.
"TÜM DÜNYANIN DA DİKKATİNİ ÇEKEN ÜLKE OLMAYA DEVAM ETTİK"
Bakan Kirişci, "Hatırlarsanız Rusya- Ukrayna savaşı başladığında biz şunu demedik. "Ya biz Rusya'yla enerji dahil dış ticaretimiz var, şu kadar hacmi var veya Ukrayna, Avrupa Birliği tarafından, NATO tarafından biz Ukrayna'dan taraf olalım" demedik. Rusya'da taraf olalım demediğimiz gibi peki ne oldu? Biz dedik ki "Her iki ülke bizim için komşu ve dost ülkeler, biz barış istiyoruz" dedik. Ve bu söylediğimizin gereğini yaptık. O zaman bu paçoz muhalefet. Hani şu yürüyen merdivene tersinden binen, Konya'nın bir şehir olduğunu unutup ona ülke diyen ve kadınlarımızın başındaki örtüye paçavra deyip ve bunu bir metre bez parçası olarak nitelendiren hızını alamayıp bizim alnımızı koyduğumuz, Rabbimize kapandığımız, niyazda bulunduğunuz o seccadeye ayakkabılarıyla basacak kadar paçoz olan o muhalefet bizi Rusya -Ukrayna konusunda eleştirmişlerdi. Tıpkı Libya'da ne işiniz var, Suriye'de ne işiniz var? Irak'ta ne işiniz var dedikleri gibi. Ne oldu? Asker değişiminde dahi, askerlerin takasıda dahil Türkiye taraflarla görüşebilen ülke olduğu için ve de tahıl koridoruna moderatörlük yaptığı için tarafları bir araya getirdiği için biz bir anda bu iki ülkenin yanında tüm dünyanın da dikkatini çeken ülke olmaya devam ettik" dedi.
"BU MİLLETE BEL BAĞLAMIŞ, DÜNYADA PEK ÇOK MAZLUM MİLLETLER VAR"
Tahıl koridoruna değinen Bakan Kirişci, "Tahıl koridoru tam 870 gemi geçti oradan 27 milyon tonda hububat ve diğer ürünler geçti. Sadece tahıl fiyatlarında bir rahatlama olmadı, sadece gıda fiyatlarında rahatlama olmadı. Gübrenin fiyatı bugün bir yıl önceki fiyatın yüzde dört, beş altında yüzde 50 enflasyona rağmen. Diğer taraftan emtia fiyatları geriledi, dünya rahatladı. Peki bu kendiliğinden ne oldu? Hayır. Eğer bunlara bir tesadüf, bir tevazu, bir rastlandı dersek o zaman bu yapılanları biz göz ardı etmiş oluruz. Bu adımları atmayı Cumhurbaşkanımız kendi iradesi ve bu büyük devletin kurumları sayesinde aziz milletten güç alarak bunları gerçekleştirdi. İşte bu cumhurbaşkanından rahatsız olan çevrelere içeride olan işbirlikçileri şu anda el ovuşturuyorlar. Bizim bu 14 Mayıs'ta kesinlikle ve kesinlikle fırsat vermemeliyiz, asla bir zafiyet göstermememiz gerekir. Bakın ben 4 günden beri sadece Pazartesi hariç 4 günden beri 4 tane ili ziyaret ediyorum. Bu benim görevim bakan olarak ben onu anlatacağım. Ama hepimizin bunu bir milli mesele olarak görüp burada bir seferberlik halini hep birlikte yaşayıp bunun gereklerini yerine getirmemiz lazım. Çünkü bu millete bel bağlamış, dünyada pek çok mazlum milletler var" şeklinde konuştu.
"HİKAYEYDİ GERÇEK OLDU"
Togg'a değinen Bakan Kirişci, "İtalya'ya giderdik bakardık oranın Cumhurbaşkanı ve Başbakanı Fiat'a biniyor veyahut Fransa'ya giderdik Peugeot'a biniyor, Almanya'ya giderdik Mercedes'e biniyor. Biz dedik ki ya biz de acaba kendi ülkemizin yapacağı bir yerli otomobile ne zaman bineceğiz? Çok şükür bu da hani hikayeydi gerçek oldu. Sordular bunun fabrikası yok yapamazsınız yaptığınız gibi satacaksınız söylemediklerini bırakmadılar. Ama şimdi herhalde utanmadan yıkılmadan bazıları otoyollardan köprülerden, havalimanlarından yararlandıkları gibi Togg'a da talip olacaklar ve bu otomobile de binecekler. Şimdi bizler de bakanlıklar olarak artık birer tane, şimdilik bu otomobillerin kendi kayıtlarımızı almış olacağız. Biz de bu araç İnşallah makam aracı olarak kullanacağız" ifadelerini kullandı.
"TÜRKİYE'Yİ KİMSENİN TUTMA ŞANSI YOK"
Türkiye'nin yükseldiğine değinen Bakan Kirişci, "26 tane havalimanı var. Uçaklara binenlere tamamı papyonlu ve kürklü ama bugün benim Ayşe teyzem Mustafa kardeşim biniyor, benim vatandaşlarım biniyor. Halkın yolu haline geldi hava yolu. Bunlar kendiliğinden mi olmalı? Hayır. Bir Yusufeli Barajı yaptık 2 milyar 130 milyon metreküp arkasında su tutuyor ve bu baraj bu ülkenin Antalya'nın ihtiyacı olan elektriğin tamamını tek başına bir baraj karşılayabilecek durumda. Biz buna dışarıdan kaynak kullanmadık. Kendi yerli ve milli kaynaklarımızı kullandık. Dünyanın en yüksek beşinci Türkiye'nin en yüksek kendi özelinde birinci barajdır. Dolayısıyla bunları da bu ülke yaptı. Köprüleri, otoyolları, bunları saymayacağım. Bu hastaneleri ne yapacaksınız dediler. İtalya'da yaşlılar pandemide evlerinde ölüp defin bile yapılamazken bizim hastanelerimiz hizmet verdi ve o şehir hastaneleri bizim bu pandemide en az insan kaybıyla bu süreci atlatmamızı sağladı. Büyük bir sağlık gücümüz var, büyük bir sağlık potansiyelimiz var. Hastaneye gitmek için nasıl randevuları nasıl aldığımız, yazdırılan reçetenin üçünün beşini dahi eczaneden nasıl temin edilemediğini bunları hep beraber yaşadık. Belki bugünkü işte o adlandırılan x, y, z kuşağı gibi kuşaklar buna muhatap olmadı çünkü bizim dönemimize denk geldi çok şükür. Ama, önemli bir dönemi geride kaldı Türkiye'yi kimsenin tutma şansı yok" dedi.
"YAPTIĞIMIZ SİLAHLARA AD KOYMAKTA GÜÇLÜK ÇEKER HALE GELDİK"
Bakan Kirişci, sözlerini şöyle tamamladı:
"Kısa zaman süre sonra bu ülkede artık bizim dünyadaki sayılı ülkelerden birisi olarak kendi savaş uçağımızda semalarda uçuyor olacak. Yaptığımız silahlara ad koymakta güçlük çeker hale geldik. Aklınıza gelebilecek ne kadar tarihi ve kültürel kavram varsa bunların her birinin bir silaha, bir mühimmata adını verir olduk. Her seferinde diyorum. Acaba bundan sonrakine ne diyeceğiz. Biz de Tarım ve Orman Bakanlığı olarak bir devrim niteliğinde yasayı, gazi meclisimizin kabulüyle beraber hayata geçirmiş olduk. Bir planlı üretim, sözleşmeli üretim ve devamında yine aynı şekilde bu ülkenin ihtiyacı olan stratejik ürünlerin üretimi, ÇKS bir çileye dönüşmüştü. Sakarya gibi ortalaması 24 dekar, altı parselden oluşuyor, altı parçadan oluşuyor. Ya bunlara kayıt yaptırmamda vatandaşımız güçlük çekiyor. Ama şimdi o vatandaşlarımıza diyorum ki "Biz senin bu üretim yaptığın alanı koordinatlarını kendi elimizle belirleyeceğiz ve biz kayıp işçilerimize bunları dahil edeceğiz. Şimdi de bu desteklerden mahrum etmeyeceğiz. Aksine bu desteklerden yararlandıracağız" diyoruz."
Kaynak: