Bakan Soylu: Vatandaşı koşturacağımıza devleti koştururuz

Bakan Soylu: Vatandaşı koşturacağımıza devleti koştururuz

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Vatandaş niye her şeyini takip etsin. Devlet takip etsin. Bu bilgisayarlar, fiber optik kablolar niçin var. Vatandaşı koşturacağımıza devleti koştururuz, teknolojiyi, fiber optik kabloları koştururuz" dedi.

Antalya'da düzenlenen İl Nüfus ve Vatandaşlık Müdürleri Hizmet İçi Eğitim Semineri'ne katılan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, birbirinden bağımsız uygulamaların entegrasyonu meselesinin önemli olduğunu, bu konuya büyük önem verdiklerini vurgulayarak "Jandarma ile polis arasındaki entegrasyonu başarılı bir şekilde sağladık. Hala devam ettiriyoruz. İşin belli bir noktasındayız ama önemli bir entegrasyon sağladığımızı ifade etmek istiyorum. Mesele devletin bilgileri, verileri, işleyişi noktasında bu entegrasyonu en üst seviyeye çıkarabilmektir. Bu kamu verimliliğini, tasarrufu, vatandaş memnuniyetini arttırır. Devlet olma vasfını her gün adım atarak kuvvetlendirir ve güçlendirir. Millet olmanın nasıl bir vasfı varsa devlet olmanın da aynı şekilde vasfı vardır. Milletin gözündeki devlet anlayışının, devlet pratikliğini, kararını ve bu konudaki devletin hizmet bütünlüğünü hiçbir gün milletin gözünden düşürmemek bizim temel vazifemiz, ödevimizdir" ifadelerini kullandı.

"Amacımız vatandaşın zamanı ve parasını boşa harcamamaktır"
"Oluşturdukları entegrasyon sistemlerinin bir kısmı kendi bağımsız alanında çalışan ama devlet hizmetlerinin tümüyle entegrasyonunu sağlanmamış hizmetlerdi" diyen Bakan Soylu, "Geçtiğimiz günlerde nüfus hizmetleri kanunu ile bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair kanun meclisten geçti. Şuan da resmi gazetede yayınlanma sürecinde ne yazık ki, hepimiz görüyoruz anlamsız, meseleyi bir tarafa odaklayıp, oradan ideolojik bir tartışma çıkartmak isteyenler ve attığımız adımları bunun gölgesinde bırakmaya çalışanların, bu değişiklikleri vatandaşın gündelik hayatına olumlu yönde etkileyecek ciddi yenilikler içerdiğini gözden ırak tutmaya çalışmaktadırlar. Temel amacımız vatandaşın zamanını, parasını boş yere harcamamaktır. Kurduğumuz sistemlerin alt yapısını hazırlarken vatandaşımızı oradan buradan evrak getirmeye, şahsen başvuru ile kayıt yaptırmayla, küçücük bir isim tahsisi için mahkeme kapılarında çile çektirmeye son vermek temel amacımızdır. Altımızda arabamız varken vatandaşımızı yürütmenin bir anlamı yoktur. Bunu düzeltmek istedik. Devletin bir cebindeki bilgiyi bir cebinden imtina ettirmenin, saklamanın doğru olduğu kanaatini de hele bu konularda taşımadığımızı ifade etmek isterim. Bu kanun ile doğum tescillerinden, isim soy isim tahsislerine kadar birçok işlemde vatandaşın bürokrasi yükünü hafiflettik. Elbette nüfuslara vatandaşımız gelecek ama elektronik ortam üzerinden yapılacak meseleler için vatandaşı nüfus dairesine yormak çağımızın gerçekleri, teknoloji ve gelişmişlikle bir ilgisi yoktur" dedi.

"Vatandaşı koşturacağımıza devleti koştururuz"
Vatandaşın işini belirttiği ortamlarda çözmeleri halinde nüfus idarelerindeki hizmet kalitesi ve vatandaşa hizmet ayırma süresinin o kadar iyi bir noktaya geleceğine değinen Bakan Soylu, "Nüfus idaremize giren her vatandaşın oradan ayrılırken memnuniyet derecesi o denli yüksek olacaktır. Devletin elinde tek tuşa basarak ulaşabileceği kayıtları vatandaştan kağıt ortamında istemesi garabetine de yaptığımız bu değişiklik ile son verdik. Artık kağıtları elinde tutuşturup da gelmenin bir anlamı olmayacak. Bu kanunu çıkartmadan önce de bu değişikliği yaptık ve uyguladık. Sebebi zaman, maliyet ve tasarruf açısından doğru adımları atabilmekti. Sebebi, adresi esas alan tüm hizmetlerden yerleşim yeri ve diğer adres bilgilerinin etkin olarak kullanılmasını, güvenlik kimlik doğrulama araçları kullanılarak nüfus kayıt örneği ve yerleşim yeri belgesinin e-devlet üzerinden alınmasını, hastane, mahkeme, evlendirme memurlukları, dış temsilcilikleri, doğum, evlenme, boşanma ve ölüm olayları ile mahkeme kararlarını elektronik ortamda bildirme ve nüfus kütüğüne kayıt etme yetkisinin verilmesiyle birlikte vatandaşların nüfus müdürlüklerine gerek kalmadan işlem yapabilmesiydi. Vatandaş niye her şeyini takip etsin. Devlet takip etsin. Bu bilgisayarlar, fiber optik kablolar niçin var. Vatandaşı koşturacağımıza devleti koştururuz, teknolojiyi, fiber optik kabloları koştururuz. İki iki daha dört. Hastanede doğacak çocuk, baba anne koştur koştur. Nüfus idaresine gidecek. Gerek yok. Oradan hastaneden adı ve soyadıyla, eğer aile adını koyamamışsa soyadıyla oradan bildirilecek. TC kimlik numarasını alacak daha sonra adı soyadı bildirilmişse nüfus kağıdı adresine gidecek. Normali 5 artı 2 günde gönderiyorsak, bunu biraz daha önce göndereceğiz. Yeni doğan bebeklerin nüfus kağıtlarını yetişmişlerden çok daha erken bir şekilde ailelerine teslim edebilme fırsatına sahip olabileceğiz" diye konuştu.

"Güven devleti"
Bu uygulamalarla nüfus idaresine gelip gitme konusundaki bir mesaiden vatandaşı arındırmış olacaklarını aktaran Bakan Soylu "Soyadı Kanunu'na aykırı soyadları, yazım ve imla hatasından kaynaklanan anlam değişikliği bulunan isim ve soy isimlerin mahkemeye gitmeden il veya ilçe idare kurulu kararıyla değiştirilebilmesini. Bu çok doğal bir hak. Burada geçmiş dönemlerde yapılan bir yazım yanlışlığını düzeltebilmek için mahkeme kapılarında sürünmenin bir anlamı yok. Nüfus müdürlerimiz kendi iradeleriyle gelen kişilerin bu taleplerini yerine getirebilme kabiliyetine her daim, koskoca devletimizin nüfus kütüklerini teslim ettiğimiz, nüfus kaydı yapabilme ehliyeti verdiğimiz, ilk kaydı yaptıkları gibi bu tip taleplerdeki düzeltmeleri yapabilme kabiliyetine ulaşmaktadırlar. Aslında biz bir yere gidiyoruz. Güven devletine. Vatandaş ile devlet arasındaki güvenin tamamen kurulduğu, arka planda da bu güvenin teknolojik aygıtlarla kontrol edildiği bir anlayışa doğru hep beraber adım atıyoruz. Vatandaşların evlenme işlerini kolaylaştırmak, resmi nikahı artırmak amacıyla il ve ilçe müftülüklerine evlendirme memurluğu yetkisini verilmesini sağlayacak düzenlemeler yeni kanunda yer almaktadır. Müftüler de kıyabilecek ama nüfus müdürlükleri de bu konuda yetkinlikleri, evlendirmeyi yerine getirebilecek yetkinlikleri söz konusudur. Köy muhtarlarımız, belediye başkanlarımız zaten bu nikahları kıyabiliyor. İsteyen istediği yerde, çoğulculuğu esas alan bir unsurla beraber kıydırabilme ve aynı zamanda erişimi daha da yaygınlaştırabilme konusunda bir adımı ortaya attığımızı ama bütün bunların sorumluluğu içişleri bakanlığında, bunları tutma açısından da, kurallarını aynı şekilde muhafaza edilme açısından da nüfus müdürlüklerinde olduğunu ifade etmek isterim" değerlendirmesini yaptı.
Nüfus hizmetleri konusunda yeni bir iletişim kanalı kurduklarını kaydeden Bakan Soylu, vatandaşlara hızlı ve etkin bir cevap verebilmek için Alo 199 etkileşim merkezini hayata geçirdiklerini hatırlattı.

"Türkiye Cumhuriyeti kimlik kartlarında 12 milyon 700 bin sayısına ulaşıldı"
Türkiye Cumhuriyeti kimlik kartlarında 12 milyon 700 bin sayısını aştığını kaydeden Bakan Soylu, "13 milyon sayısına doğru gidiyoruz. Burada hepinizi tebrik ediyorum. Başlangıçta zor bir süreçle başladık. Geceler boyu mesailer ortaya kondu. Birikmeler oldu. Okul kayıt dönemlerinde, üniversite kayıt dönemlerinde, harç dönemlerinde ciddi yoğunluklar oldu. Özellikle imtihan ve sınav dönemlerinde bu yoğunlukların her birini önceliklendirerek, kimseyi mağdur etmeden hem de geçiş sürecini birlikte büyüterek sağladınız ve gerçekleştirdiniz."dedi.

"Devlet vatandaşa öngörülebilirlik ortaya koymalıdır"
"T.C kimlik kartını gördüğümde rengi gri ve solgundu. Bunu hemen çok iyi noktaya taşınması gerektiğini söyledim" diyen Soylu, "Yetkili arkadaşlarımız bu konuda çalıştılar. Yeni bir yazılımla hiçbir maliyete girmeden daha kaliteli, daha renkleri ayırt edici çok daha iyi noktaya ulaşan kimlik kartını oluşturdular. Şimdi vatandaşlarımıza giden kimlik kartı bu. Kendi iç yeteneklerimizle kaliteyi çok daha iyi noktaya getirebiliyoruz. Bizim hükümet politikamız vatandaşımıza, ehliyet, pasaport ve kimliklerinin belirli süre içinde gitmesini sağlayabilmektir. Devlet vatandaşına öngörülebilirlik ortaya koymalıdır. Kabiliyeti budur devletin. Hizmet, huzur için bunu koymalıdır. Bir belirsizlik değildir devletin vatandaşına verebileceği. Ben nüfus kağıdına başvurduğumda kaç günde alırım. 5, 6, 7 gün mü? Ben bunu 2-3 ayda alacağım ne zaman geleceği belli olmaz beklentisi içinde olmamalıdır. Bu konuda önemli adımlar daha atılacak. Bir günlük daha bir tasarruf sağlayacak adım gerçekleştiriyorlar. Aynı zamanda bu pasaport, ehliyet içinde geçerlidir. Bir kurumun en üst profesyonelliği noktasında gerçekleştirmek temel görevimizdir" açıklamasında bulundu.
Soylu, ikinci nesil pasaportun hem Avrupa Birliği nezdinde attıkları önem bir adım olarak anlaşılması hem de önemli bir süreç olarak değerlendirmesi gerektiğinin altını çizdi.

"4 bin polis tasarrufu sağlayacak"
İllerdeki ödenek ve personel ihtiyacının bilgileri dahilinde olduğunu ifade eden Soylu, "2018 yılı için cari ödenek miktarını bir önceki yıla göre yüzde 6, yatırım ödeneği miktarını ise yüzde 53,21 oranında arttırdığımızı ifade etmek istiyorum. Personel noktasında sözleşmeli ve normal memur alımı yollarından kısa zamanda gidermek üzere çalışmalarımız devam etmektedir. Bin 200 civarında personeli bir kısmı başlamış bu hafta sonuna kadar başlayacak. İş yükünün artmasıyla personel açısından da bir artışa gittik. Çok az daha bir personel ihtiyacımız karşılanması söz konusu olabilir ama bu bize 4 binin üzerinde polis tasarrufu sağlayacak. Gerek pasaporttan, gerek ehliyetten gerekse polisin elinde bulunan trafik tescilinin noterlere devrinden dolayı ciddi şekilde hem tasarruf hem de herkes kendi hizmetlerini yapabilecek kabiliyette olabilecek bir odaklaşmayı gerçekleştirecek" diye konuştu.

"Yüzde 30 kırtasiye tasarrufu"
İçişleri Bakanlığı olarak bütün hizmetlerde kamu verimliliği sağlama adına iyileştirme ve sadeleştirme hamlesi içerisinde olduklarını vurgulayan Bakan Soylu "Strateji Geliştirme ve Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığı eliyle yürüttüğümüz ve 'Yalınlaştırma Projesi' olarak tabir ettiğimiz bu çalışma ile hizmet süreçlerinin vatandaş odaklı olarak yeniden tasarlandığı, kurumlararası veri paylaşımını ve veri mahremiyetini en üst düzeyde sağlamaya imkan veren bir takım düzenlemeleri gerçekleştiriyoruz. Bu dönüşüm için bakanlık ve taşra birimlerimizde değişik kademelerden 253 kişilik bir ekip oluşturduk. Öncelik olarak bakanlığımızca yapılan tanımlayabildiğimiz 684 hizmetin tamamı hizmet envanteri yönetim sisteminde tamamlandı. Yaptığımız incelemeler sonunda anlaşıldı ki başvuruya dayalı hizmetlerin sunulduğu kişi ve kurumlardan bakanlık olarak 2 bin 186 belge talep ediyoruz. Yapacağımız bu yalınlaşma çalışması ile bunların 664 tanesinden kurtuluyoruz. Bu sayede yüzde 30 oranında kırtasiye yani bürokratik bir tasarruf sağlıyoruz. Ayrıca 4 birim kapatılacak ve 96 işlem sürecinde de iyileştirme sağlanacaktır. Emniyet Genel Müdürlüğü ile Jandarma arasında tespit ettiğimiz 29 ortak hizmette istenilen belgelerde süreçler birebir eşleştirilmiştir. Örneğin özel güvenlik eğitim kurumu faaliyeti izin belgesi, maddi hasarlı trafik kazalarında trafik kazası tespit tutanağının taraflara verilmesi veya otoparklara çekilen araçların teslimi gibi hizmetlerde bu eşleştirmeler sağlanmıştır" ifadelerini kullandı.

"Sürücü belgesi için istenen belgeyi 2'ye indirdik"
Nüfus Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünde 18 yaşını tamamlayıncaya kadar nüfus kütüklerini tescil edilmemiş kişilerin tescil işlerinde istenen belge sayısının 6 olduğunu anlatan Soylu, yalınlaştırma sonucunda bunu 4'e düşürdüklerini kaydetti.
İl özel idare ve belediyelere genel bütçeden ayrılan payların belirlenmesiyle ilgili kanunda dağıtımın esas olması için il nüfuslarının her yılın ocak ayında İçişleri Bakanlığı tarafından Türkiye İstatistik Kurumu'ndan alınıp İller Bankası ve Maliye Bakanlığı'na bildirilmesi hükmü bulunduğuna işaret eden Soylu, "Bu veriler oysa bizde var. Genel müdürlüğümüz tarafından üstelik daha sağlıklı bir şekilde tutuluyor. Bu verilerin TUİK'ten alınmasına gerek olmadığını belirtiyoruz. Mevzuatı burada değiştiriyoruz. Sürücü belgesi için emniyet genel müdürlüğü için istenen belge sayısı 5'tir. Bu belgeyi 2'ye düşürüyoruz. Jandarma Genel Komutanlığı tarafından özel güvenlik görevlisi çalışmaları izin belgesi için 7 isteniyordu, yapılacak düzenleme ile bunu 3'e düşürüyoruz. Bunun gibi bir çok örnek mevcut. Bunu niye tek tek anlatmaya çalışıyorum. Kamu verimliliği bizim temel hedefimizdir. Biz bunu sağlamalıyız. Özellikle hizmetler noktasında. Zamanımızı en verimli şekilde kullanalım. Bir kişiyle bir kere karşılaşıp işini görelim. O çıkarken 'Allah devlete, millete zarar vermesin' desin. Biz de aldığımız maaşların karşılığı, devlete olan sadakatımız karşılığı hizmet yapmaktan büyük bir memnuniyet duyalım. Kuralsızlık ve ilkesizlik tartışma ve sürtüşmeyi getirir. Bunu en aza indiği noktaları ortaya koymak durumundayız." açıklamasını yaptı.

"Hiçbir gelişmeden geri kalmayacağımız bir coğrafyada yaşıyoruz"
İçişleri Bakanlığı olarak devletin millete en çok dokunduğu noktanın nüfus idareleri olduğuna değinen Bakan Soylu, "Bizim yumuşak noktamız burasıdır. Bu konuda her türlü teknolojiyi, insan kaynağını, verimliliği en üst seviyede kullanıp, vatandaş odaklı hizmet anlayışını en iyi noktada değerlendirmek ve sonuca eriştirmek durumundayız. Bu projeler tamamlandığında vatandaş memnuniyeti, bürokrasi yükünün hafiflemesi, zaman ve para israfına yol açan işlemler noktasında da çok olumlu neticeler almış olacağız. Dünyadaki gelişim bizleri sürekli olarak üretmeye, yaşamı kolaylaştırmaya, verimi arttırmaya ve vatandaş memnuniyetini yükseltmeye zorlamaktadır. Hiçbir gelişmeden geri kalamayacağımız bir coğrafyada yaşıyoruz. 2019'da yeni bir yola çıkma arefesindeyiz. Devlet bürokrasisi olarak buna her anlamda hazır olmak durumundayız. 2019'da çıkacağımız yolculuk bugüne kadar yaptığımız yolculukları taçlandıracak ve bizim dünyadaki rekabetimizi daha rahat bir şekilde yapabilmeyi bize temin edecek" dedi.

"Avrupa'dan 11 yaş daha genciz"
Türkiye'de nüfus üzerinden ciddi tartışmalar olduğunu hatırlatan Bakan Soylu, "Türkiye'de ciddi bir nüfus daraltması yapabilmek için bir takım tedbirler alındı. 'McNamara' diye bir dünya bankası başkanı vardı. O'nun dünyaya bela ettiği işlerden bir tanesidir bu. Bu ülkelerin nüfuslarını istedikleri şekilde yönetebilmeyi temin edebilmek için ortaya koyduğu süreçlerden bir tanesi. Oysa nüfusa bugün ne kadar ihtiyacımız olduğunu net bir şekilde görüyoruz. Biz yaklaşık 11 yaş daha genciz Avrupa'dan. 2050 yılına kadar da bu iş böyle devam edecek. Onlar yaşlanacak ama bizlerin de yaşı artacak. Onun için cumhurbaşkanımız 3 çocuktan bahsetmektedir. Bu bir ülke politikasıdır. Bu bizim, milletimizin politikasıdır. Nüfus sayımızı artıracağız, eğitim niteliğimizi, meslekleşmemizi, devletin hizmet sunumunu ortaya çıkaracağız. Bunu sağlamak durumundayız" diye konuştu.