Bakan Soylu'dan 'algı yapıyorlar' diyen Kılıçdaroğlu'na tepki: Yer kürenin en büyük depremlerinden bir tanesi
Bakan Soylu, Kılıçdaroğlu'nun "Asrın afeti ifadesiyle algı çalışması yürütüyorlar" sözleriyle ilgili, "Sussalar belki çok daha büyük katkı gösterecekler. Konuşarak hem toplumu yanlış bilgilendiriyorlar hem de toplumun sinir uçlarıyla oynuyorlar" dedi
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, TRT Haber'de katıldığı programda, deprem bölgesinde yapılan çalışmalar ve alınacak önlemlerle ilgili açıklamalarda bulundu. Bakan Soylu, Kahramanmaraş merkezli depremlere ilişkin hasar tespit oranının yüzde 75-80 arasında olduğunu belirterek, "600 binden fazla bağımsız bölüm yıkılmış, acil yıkılacak, ağır hasarlı ve orta hasarlı. Ticaret alanındakileri de eklerseniz 750 bini buluyor. Depremi abartıyorlar demek insafı, vicdanı, aklı bir tarafa bırakmak demektir. Her detayı tek tek inceledik, sahadaki bütün arkadaşlarımızın bilgilerini her şeyiyle değerlendiriyoruz" dedi.
"YER KÜRENİN EN BÜYÜK DEPREMLERİNDEN BİR TANESİ"
Bakan Süleyman Soylu, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun "Asrın afeti ifadesiyle algı çalışması yürütüyorlar" açıklaması ile ilgili ise, "Talihsiz bir açıklama yaptı. Talihsizlik değilse kötü niyettir. Ne akılla, ne vicdanla bağdaşıyor. Sahada birçok şeyi yaşıyoruz. Bu deprem çok geniş bir alanda olduğu için koordinasyon gerektiriyor. Herkes bu bölgede hakikaten canla başla bir mücadele ortaya koyuyor. Bu bir insanlığın karşı karşıya kaldığı büyük bir yıkım ve dram. Biz bunun nasıl oluştuğunu ve nasıl bir imtihanla karşı karşıya kaldığımızı biliyoruz. Ancak bütün bunlarla birlikte depremin başından itibaren sussalar topluma daha fazla bir katkı sağlarlardı. Burada umut bekleyen insanlar var. Bütün bu insanlar "yeni ben yerde yaşayabilirim" diye düşünüyor. Bir siyasi partinin genel başkanı bunu çok abartıyorlar diyebilir mi, işte diyorlar. Her zaman eleştirebilirsiniz, ama şimdi değil, yer kürenin en büyük depremlerinden bir tanesi" ifadelerini kullandı.
"DEPREMİ ABARTIYORLAR DEMEK AKLI BİR TARAFA BIRAKMAK DEMEKTİR"
Hasar tespitinde yüzde 75-80 arasında bir orana ulaşıldığını açıklayan Bakan Soylu, "600 binden fazla bağımsız bölüm yıkılmış, acil yıkılıacak, ağır hasarlı ve orta hasarlı. Ticaret alanındakileri de eklerseniz 750 bini buluyor. Depremi abartıyorlar demek insafı, vicdanı, aklı bir tarafa bırakmak demektir" dedi.
"PEK ÇOK FARKLI PROJEYİ AYNI ANDA YÜRÜTÜYORUZ"
Bir yıllık planlama içinde gıda, lojistik gibi her alanda pek çok farklı projeyi yürüttüklerini belirten Soylu, "Bugün Sayın Cumhurbaşkanımızdan talimat aldık. Bu büyük depremin etkisinden kurtulabilmek için böyle bir adım atılmış oldu. Bütün bu süreçlerde sağlık olacak, çocuklar için eğitim birimleri olacak, sosyal marketler olacak. Biz bu 1 yıllık süreçte depremzedelerimizin bu travmasının atlatmaları için büyük çaba sarf edecek. Bir de şehirlerin tahliye edilmesi konusunda nakliye araçları milyonlarca kez taşıma yapacaklar. Şehirde iş makineleri çalışacak, kamyonlar enkaz getirecekler, şehirlerin yeni alanları oluşmaya başlayacak. Onun için Türkiye'nin birçok yerinde oteller 10 bölgedeki depremzedeleri bu durumu atlatabilmeleri için ağırlıyorlar. Bir yıllık planlama içinde gıda, lojistik gibi her şeyi değerlendiriyoruz. Pek çok farklı projeyi aynı anda yürütüyoruz" diye konuştu.
"TÜRKİYE İÇİN KENTSEL DÖNÜŞÜMÜ YAPILMASI ELZEMDİR"
Muhalefetin kentsel dönüşüme karşı yürüttüğü kampanyalara işaret eden Soylu, şunları söyledi:
Her şeye siyaset gözüyle bakılırsa herkese potansiyel suçlu gözüyle bakarsanız dönüşüm için bir pozisyon alırsınız, herkese baraj kurarsınız. Herkesin iş yapabilme kabiliyetini engellersiniz, hizmete köstek olursunuz. Türkiye için kentsel dönüşümü yapılması elzemdir. Maalesef ana muhalefet partisi sanki bu bir düşmanlık gibi, sanki bir yer talan ediliyormuş gibi hiçbir iş yapmayan bir zihniyetle karşı karşıyayız. Kentsel dönüşüme tamamen karşıyız anlayışıyla değerlendiren buna engel ortaya koyabilmek bunların acı bir öyküsü olarak kalır.
Bu gerçeklikten uzaklaşmak doğru değil. Süreçler uzadığı zaman ve böyle bir afetle karşı karşıya kalındığı zaman süreç tıkanıyor, bunun bedelini de herkes ödüyor, maliyetini millet ödüyor. Kolay bir iş değil zaten, bunu engellemek için de her şeyi yapıyorlar. Benim kanaatim kentsel dönüşümde resen tedbir alınmasıdır.
"DEPREMZEDELERİMİZ ÇOK YAKINDA ŞEHİRLERİNİN YENİ HALİYLE KUCAKLAŞACAK"
Sayın Cumhurbaşkanımız talimatları verdiler, Murat Bey de birkaç toplantı yaptı. 10 şehirde oturulabilecek, sağlam olan yerler değerlendirilecek ve bu da bir taraftan bilimsel çalışma. Hep birlikte oluşturarak geleceğe yönelik bir karar verilecek. Bir umutsuzluk halini, yaşadığı yerleri kaybetmenin karşılaştırılmasından kaynaklanan endişeyi hepimiz yaşadık. Bu duygunun 2-2,5 ay içinde ortadan kalktığını hissedecekler. Depremzedelerimiz çok yakında şehirlerinin yeni haliyle kucaklaşacak. Onlar ihya edilecek hem çocuklarımızı daha güçlü şehirlerde yaşayacaklar. Nasıl bir imtihanla karşı karşıya geldiğimizi biliyoruz ve biz de buradan güçlenerek çıkacağız.
CAN KAYBIMIZ 43 BİN 556
Depremlerde 43 bin 556 vatandaşın hayatını kaybettiğini belirten Bakan Soylu, "Bu depremlerde vefat sayımız 43 bin 556. Az bir rakam değil. 10 AFAD personelimiz de hayatını kaybetti, toplumun her kesiminde her çalışanından hayatını kaybeden var. Her bir hayatını kaybeden vatandaşımıza karşı sorumluyuz. Bu travma ancak büyük bir birlik ve beraberlikle atlatılır. Bu işin içinde daha güçlü bir şekilde çıkacağız. Hüznümüz var, şehirlerimiz yıkıldı ama bu bizim umudumuzu ortadan kaldırmayı sağlamaz. İşimizi bitirmeden de kalkıp gitmeyeceğiz. Burada bu umudu canlı tutmak zorundayız, her zamankinden daha fazla da çalışmak zorundayız" dedi.
"KARŞI KARŞIYA GELDİĞİMİZ DÖNEMİ ZEHİRLEMEYE ÇALIŞMAK EN BÜYÜK KÖTÜLÜKTÜR"
Bakan Soylu, "En çok çadırın geldiği yer de Hatay'dır. Orada ciddi bir çalışma ortaya koyuyorlar. Bütün sorunların en aza indirilebilmesi için mücadele ediliyor. Bizim bunlarla mı uğraşmamız lazım, yoksa bu insanların karşı karşıya kaldığı sorunları en aza indirmemiz mi lazım. Karşı karşıya geldiğimiz dönemi zehirlemeye çalışmak en büyük kötülüktür. Psikologların yanı sıra Milli Eğitim Bakanlığı'ndan ve üniversitelerden de destek aldık" dedi.
"ÇADIR VE KONTEYNERLAR İLE İLGİLİ ÖNCELİKLER VAR"
Çadır ve konteyner taleplerine değinen Soylu, "Biz bundan önce Düzce'de bir deprem geçirdik. İnsanlar korkularından evlerine girmediği için 30 bine yakın çadır dağıttık. İkinci 6,4'lük depremden sonra evi sağlam olanlar da çadır talep ediyor, neredeyse bütün bölge çadır talep ediyor. Sahaya da sevk etmeye çalışıyoruz ama tabiiki öncelikler var. Çadırdan hemen sonra da konteynerlara geçilecek. İki ayın sonunda 100 bin konteynarı tamamlamış olacağız. Uzun süredir bu konteynerlarla ilgili bir düzen var. Özellikle ev sahibi olup evi yıkılanlar, şehit aileleri, engelliler, hamileler, yaşlılar gibi içlerinde öncelikleri var" açıklamasında bulundu.
"AFAD'A GELEN HİÇBİR MALZEME DIŞARIYA DÖKÜLMEDİ"
Soylu, yardım çalışmaları ile ilgili ise, "3 binin üzerinde dernek şuanda yardım ediyor. Şuanda bunların her birisi kıymettardır, istismar edene kadar. Burada bu istismar olabilir mi olabilir. Vatandaşımız toplanılan ve dağıtılan yardımları tetkik edeceğiz. Bağış ayrı, yardım ayrı. AFAD var, bize bu kadar çok yoğun bir lojistik akmasına rağmen hiçbir malzeme dışarıya dökülmedi. Yardım konusunda AFAD'a yardım edin. O dağıtıyor, depremzedelerimize ulaştırılıyor. 3 ve 4'üncü gün gelen tırların hepsi en ücra noktalara kadar ulaştırıldı. O insanların yalnız kalmamasını sağlarız. Şimdi de ihtiyaç var. Gıda kolisine, hijyen setlerine ihtiyaç var. Banyo temel ihtiyaçlarından bir tanesi. Şehrin bazı yerlerinde elektrik yok doğal gaz yok. Bir taraftan çadır hem kendi üretim ve sevkimiz devam ediyor. Yurt içinden ve yurt dışından gelen çadırları da dağıtıyoruz. Bu süreç içerisindeki bu devamlılığı sağlamalıyız, bu yardımlar devam etmeli" şeklinde konuştu.
DEPREM FIRSATÇILARINA HESABI SORULUR
Bakan Soylu, "Biz bunu yakalarız. Bugün çok sert bir şey söylemek istemiyorum. Bunun bedelini öderler. Kim böyle bir şeyle karşılaşıyorsa bu devlet bunu yapabilme kabiliyetine sahip. Bir çok türlü denetlenecek ve o kişiye bunun hesabının sorulabileceği bir ülke var" dedi.
İSTANBUL DEPREMİNE HAZIR MIYIZ?
Bakan Süleyman Soylu beklenen İstanbul depremi ile ilgili ise şu açıklamalarda bulundu:
Biz İstanbul ile ilgili 99 depreminden sonra kamu binaları, okullar, kavşaklar, üst geçitler, köprüler her şey güçlendirilmeye çalışıldı. İstanbul'daki deprem Kuzey Marmara Otoyolu olmadan, Avrasya Tüneli olmadan birçok şey olmadan İstanbul depremiyle karşı karşıya kaldığınızı düşünür müsünüz? Bunların hepsi hem şehrin kalitesini yükseltmek için hem de depreme hazırlık. 700'ün üzerinde toplantılar yapıldı şehirle ilgili depreme ait. Her kentsel dönüşümünü baltalayan bir zihniyetin olduğu bir süreç içerisinde İstanbul'da tabiiki dönüşecek binalar var. Toplantılara 20'nin üzerinde ben başkanlık yaptım. Lojistik nasıl sağlanır, hangi alanlarda daha büyük bir hasar olur bunlara nasıl ulaşabiliriz gibi birçok konuyu değerlendirdik. Tabiiki en önemli iş bu dönüşümün sağlanmasıdır.
Bu karşı karşıya kaldığımız deprem deprem değil. Meseleyi tam olarak adlandıramamak olur. O fay elbetteki büyük bir enerjiyi boşaltmaya çalışıyor, şu ana kadar 7930 artçı deprem olmuş.
Depremler, 3 Hollanda kadar bir alanı etkiledi. Devlet ilk andan itibaren büyük bir mücadele ortaya koydu. Köylerinden şehirlerine kadar yüzlerce farklı olayı aynı anda yönettik. Biz işimizi yapacağız, bu işi çok çabuk bir zamanda bitireceğiz.