İşte Başbakan Davutoğlu'nun cevapladığı merak edilen sorular ve cevapları:

"Terörle mücadelede 4 hedef vardı, hepsine de ulaşıldı. PKK halkı sokağa dökmek için tahrik ediyordu ama halk oyuna gelmedi. Terör örgütünün beli artık kırıldı. Tek tek, fevri hamleler yapıyorlar."

"AK Parti'nin oyunu yüzde 43'ten az gösteren anket yok. Bazılarında yüzde 44 çıkıyor. Göçmenler için Cerablus ile Azez arasında yüzer bin kişilik üç şehir kurabiliriz. Maliyetini AB üstlenecek, inşaatını biz yapacağız."

 "Terörün belini kırdık" dediniz. Bunu açar mısınız?"

DHKP-C, PKK ve DAEŞ'a karşı Huzur ve Demokrasi Operasyonları'nda ciddi mesafe alındı. PKK'ya karşı mücadelede 4 hedef vardı: 1- Kuzey Irak'taki kamplar. 2- Şehirde terörize edilmiş topluluklar. 3- Şehir çevrelerinde mezarlıkların etrafındaki illegal yapılar. 4- Kırsaldaki terörist unsurlar. Kandil, kırsal kesim, mezarlıklar adı altındaki yapılar vs. ile şehir arasındaki irtibatları koparttık. Diyarbakır'dan kaçırılan bir grup gencin Kandil'e ulaşması mümkün değil artık. Kandil'de eğitilip Türkiye'ye gelmesi de mümkün değil. Terör örgütü PKK'yı en fazla şaşırtan şey, "halk harekete geçmedi." Kitleleri sokağa çıkmaya tahrik ediyorlardı fakat birkaç yüz kişi dışında sokağa çıkan olmadı.

5 AYAKLI SEÇİM BEYANNAMESİ

Seçim beyannamesinde terörle mücadele dışında gündeminiz neler?

"Gayretimiz, Türkiye'yi parlak geleceğe taşımak. Halkın Türkiye'nin ekonomisine güvenini yeniden ihdas etmemiz lazım. Beyannamemizin "reform ayağı var, geniş kitlelerle ilgili vaatler var, mega projeler var." Kurlardaki olumsuz yöndeki değişim, Türkiye'nin ihracatını pozitif etkiliyor ama kişi başına gelir mukayeselerinde geriye gidiş anlamına gelebilir. Bütün bunları tekrar dengeye oturtma çabası var. Emeklilerle ilgili ciddi düzenlemeler yaptık. Devamını da getireceğiz. OECD'ye göre gelir adaletini en fazla iyileştiren 2 ülkeden biriyiz. Sosyal yardımlarda standartları o kadar yükselttik ki beklentiler de yükseldi. Şu an en fazla üzerinde durduğumuz konu istihdam artışı."

Anketlerden nasıl sonuçlar geliyor?

"AK Parti'den kayan oyların geri döndüğüne dair işaretler var. Hiçbir anket yüzde 43'ün altında değil, yüzde 44 olan var. Trend değişmeye başladı. Mesele oy oranı değil de Meclis'e 4 partinin girmiş olması. Geçmişte daha az oy oranı ile daha fazla milletvekili çıkartılıyordu."

CUMHURBAŞKANI KONUSU

"Kongre ve MKYK sürecinde Sayın Cumhurbaşkanı ile aranızda problem varmış algısı oluştu...

Muhalefet partilerinin enerjilerini, benimle Cumhurbaşkanımız arasında ihtilaf olur mu meselesine ayırması kendileri açısından acziyet göstergesidir. MKYK, MYK ve aday listelerinin belirlenmesi doğal seyrinde gelişti. AK Parti'nin tamamını ekip bilinciyle yönetiyorum. AK Parti'de gruplaşmalara müsade etmem."

PYD konusunda Türkiye ile ABD ile farklı mı düşünüyor?

"2013'te Salih Müslim Türkiye'ye geldi. PYD'nin belli şartlarla Suriye muhalefetine katılması için gayret ettik. Gezi olayları başlayınca PYD sanki AK Parti hükümeti geçici gibi düşündü. Kimyasal silah kullanmasına rağmen rejimin cezalandırılmaması yüzünden Suriye rejiminin de kalıcı olduğunu düşündü. Bu da Türkiye ile aralarının açılmasına yol açtı. PYD silahlı gücünü ve insan unsurunu Kandil'den alıyor. Kürt siyasi hareketi anlamında Barzani ile rekabet halinde. Bir kuşak oluşturma gayreti de var. Türkiye dışında da Kürtleri PKK'nın insafına terk etmeyeceğiz. DAEŞ ile PKK'ya aynı anda operasyon yaparak, uluslararası alanda PKK'nın meşrulaştırılmasını engelledik. PYD'nin tavrı değişene kadar PYD'yi de PKK'yla aynı çizgide görürüz."

Güvenli Bölge konusu hangi aşamada?

"Güvenli Bölge konusu önemli. Bunun tek yolu Özgür Suriye Ordusu'nun ılımlı unsurların güçlendirilmesi. DAEŞ daha önce bizim sınır hattımızda saldırı kapasitesini artırmıştı. Onlar püskürtüldü. Şimdi hedef Cerablus-Azez hattından güneye doğru püskürtülmesi. Sınırlarımızda DAEŞ'i de Suriye rejimini de görmek istemiyoruz. Suriyeli veya Iraklı Kürtleri tehdit olarak görmeyiz. Ama rejim bağlantılı PKK-PYD unsurları Türkiye için tehdittir."

MERKEL'LE GÖRÜŞME

 Şansölye Merkel ile görüşmenizde mülteciler, Türkiye'ye yapılacak yardım konuları görüşüldü mü?

Temelde mülteciler konusunu ele aldık. Önce ikili bir yapı kuracağız daha sonra gerekirse Yunanistan'ı da içine alacağız. Yıllardır, Suriye krizinin yol açabileceği insani krizlere dikkat çekmek istiyorduk, uluslararası toplum minderden kaçıyordu, bu işi Türkiye'nin üzerine yıkmıştı. Bu gelişmelerden sonra meselenin Türkiye ile sınırlı kalmayacağı görüldü.

 Kemal Kılıçdaroğlu mülteciler konusunda Türkiye'nin doğru yaptığını söyledi...

"Günaydın" deriz ona.

AB'nin maddi taahhütü nedir?

"AB'den 1 milyar euroluk bir yardım teklifi oldu. Katılım öncesi mali destek fonları var, "O fonlardan verelim" diyorlar. Bunu kabul etmeyiz. Bize, katılım sürecinde verilecek olan parayı yardım gibi sunuyorlar. Avrupa'ya, Türkiye'de "toplama kampı" olmayacağını da söyledik. DAEŞ ve rejim tehditinden arındırılmış güvenli bölge çok önemli. Bu konuda bazı Batılı liderlerde Srebrenitsa tramvası var. "Ya Srebrenitsa gibi olursa ve koruyamazsak" diyorlar. Ben de, "Bu korkuyla insanları ölüme mi terk edeceğiz?" diyorum. Bizde konteyner kent kapasitesi var. Kalıcı bir şekilde Cerablus- Azez arasında yüzer bin kişilik üç şehir kurabiliriz. Maliyetini AB üstlenecek, inşaatını ise biz yapacağız.

MOSKOVA'NIN ESAD'A DESTEĞİ ENDİŞE VERİCİ

Rusya'nın Suriye'deki tutumunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Rusya'nın Esad yönetimini desteklemek üzere hava gücü kurması, başka destekler vermesi kaygı verici. Bunu Ruslarla konuşuyoruz. Esad'ın kalışı terörü ve müteci sorunlarını çözer mi? Hayır. Peki, ne çözer? Tarafların mutabık kaldığı bir geçiş yönetimi ve ardından demokratik, çoğulcu sivil yönetimin iş başına gelmesi. Geçiş sürecinde Esad'ın iş başında olması, geçiş yönetimini geçiş yönetimi olmaktan çıkartır. Kalıcı statüko oluşturur. Suriyelilerin kabul ettiği herşeyi biz kabul ederiz ama Suriyelilerin Esad'lı bir formülü kabul etmeleri mümkün değil. Esad'ın kalması Suriye'de krizi derinleştiriyor ve DAEŞ'e alan açıyor. DAEŞ mevcudiyeti Esad'a, Esad'ın varlığı DAEŞ'a yarıyor.

ABD'liler Esad'ın kalmasını istiyorlar mı?

"İlginç bir şey, "Esad ile reform yapalım" dediğimiz günlerde ABD, Esad'ı tümüyle reddediyordu. DAEŞ ortaya çıktıktan sonra ABD'de, "Esad'ı bu mücadelede kullanabilir miyiz" kanaatinin yaygınlaştığını gördük. Ama Esad'ın bir suçlu olduğunu ve gitmesi gerektiğini ABD'liler de söylüyor. Türkiye'nin çabalarına vaktinde destek vermemeleri yüzünden sorunun çözülmesi çok daha uzun süreceği görülüyor."

"PYD'NİN İNSAN KAYNAĞI PKK'DAN"

Davutoğlu: PYD insan kaynağını PKK'dan alıyor. 2013 Mayıs'ında söz verdikleri gibi PKK unsurları sınır dışına çıkar ve silah bırakırsa tablo değişir.

SABAH