Başbakan Yardımcısı Canikli, Samsun'da

Başbakan Yardımcısı Canikli, Samsun'da

"Bizim bankalarımızın aktiflerinde birebir köpüğü olmayan, sanal olmayan menkul kıymetler söz konusu. Onun için şu anda Türk bankacılık sistemi dünyanın en güçlü bankacılık sistemi. Bütün bu saldırılara rağmen ayakta kalabiliyorsa halen, zaten kendini tes

SAMSUN (AA) - Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, "Bizim bankalarımızın aktiflerinde bu kuvvetli birebir köpüğü olmayan, sanal olmayan menkul kıymetler söz konusu. Onun için şu anda Türk bankacılık sistemi dünyanın en güçlü bankacılık sistemi. Bütün bu saldırılara rağmen ayakta kalabiliyorsa halen, zaten kendini test etmiş, ispat etmiş bir bankacılık sistemidir." dedi.

Canikli, Samsun Büyükşehir Belediyesi 15 Temmuz Şehit Ömer Halisdemir Çok Amaçlı Salonu'nda iş adamlarıyla bir araya geldi.

Son 14 yılda büyük küresel orijinli tetiklenen baskılara rağmen hiçbir ilave tedbir alamadan Türkiye'de bankacılık sistemin ayakta durmaya devam ettiğine dikkati çeken Canikli, bir taraftan da uluslararası derecelendirme kuruluşlarının haksız ve rasyonel olmayan saldırılarına maruz kaldıklarını söyledi.

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings'ten beş Türk bankasına yönelik not indirimi geldiğini anımsatan Canikli, "Türk bankacılık sisteminin görünümünü durağandan negatife çevirdi. Bunu yapmaları için hiçbir neden yoktu. Onlar da görüyorlar. O kadar sağlam ki yapısı, içeriden ve dışarıdan bütün bu saldırılara rağmen en ufak bir sarsıntı geçirmeden yoluna devam ediyor. Stres testlerini reel olarak yapıyoruz. Bütün bunlara rağmen derecelendirme kuruluşu Türkiye'nin notunu düşürdü. Bir de böyle saldırlarla karşı karşıyayız." diye konuştu.

Avrupa ve Amerika'daki bankacılık sisteminin uyarılması gerektiğini savunan Canikli, şöyle devam etti:

"Batı bankacılık sisteminin zayıf, çok kırılgan bir noktası var. O da nedir biliyor musunuz? Aktiflerindeki varlıkların fiktif olması. Amerika'da, Avrupa'da reel sektör ile üretilen mal ve hizmetlerle onu temsil etmek için çıkarılan finansal varlıklar arasında bire 9, bire 10, bazen bire 12'ye kadar çıkan farklar söz konusu. Yani bir birim mal üretilmiş ama onu temsil etmek üzere menkul kıymet olarak türevleriyle onun karşılığındaki finansal varlık, onu temsil eden, ona karşılık olarak çıkarılan finansal varlık değeri en düşük bire 9. Bu ne anlama geliyor? İnanılmaz şekilde şişirilmiş. 2008 krizi buradan kaynaklandı zaten. Türev ürünlerdeki şişkinlikten kaynaklandı. Aşırı balondan kaynaklandı. Bugün bütün Avrupa ve Amerika bankalarının aktiflerinde bire 9, bire 10 reel mal ve hizmet üretimiyle daha da artırılmış oranda menkul kıymetler varlıklarla dolu. Bunun anlamı şu. En ufak bir sıkıntıda kar topu gibi patlar, infilak eder."

Türk bankacılık sisteminde, Türk ekonomisinde bu oranın bire 1 olduğunun altını çizen Canikli, "Reel hizmet ve mal üretimi bir ise onu temsil etmek çıkarılan menkul kıymetler ya da finansal değer de 1, ya da 1,1. Bizim bankalarımızın aktiflerinde birebir köpüğü olmayan, sanal olmayan menkul kıymetler söz konusu. Onun için şu anda Türk bankacılık sistemi dünyanın en güçlü bankacılık sistemi. Bütün bu saldırılara rağmen ayakta kalabiliyorsa halen, zaten kendini test etmiş, ispat etmiş bir bankacılık sistemidir." değerlendirmesinde bulundu.

Bir projenin parçası gibi ekonomik yönden Türkiye'ye saldırı yapılmasına rağmen ekonominin gelecek vadettiğini vurgulayan Canikli, "Yedi düvele karşı mücadele ediyoruz. Türkiye içinde dünyanın en kanlı terör örgütlerine karşı varlık mücadelesi veriyoruz. Bölgemizde sıkıntılar var. Ticaretimizde, kargaşanın olduğu ülkelere yaptığımız ticarette daralma söz konusu. Bunlarla uğraşıyoruz. Diğer taraftan derecelendirme kuruluşlarının bu şekilde saldırıları. Türkiye dünyanın en güçlü ekonomisi, kim olursa olsun bu tür yoğun, komple saldırılarla karşı karşıya kaldığında tarumar olur, ayakta kalamaz. Bugün geldiğimiz an itibarıyla çok rahatlıkla söylüyorum, bütün saldırıları Allah'ın izniyle savuşturduk." diye konuştu.

Derecelendirme kuruluşlarının, bütün bu saldırılar sonrası artık belini doğrultamayacağı gibi sonuçlar beklediğini ama yanıldıklarını dile getiren Canikli, şöyle dedi:

"28 Ocak'tan bu yana Türk lirası, dolar karşısında yüzde 7-7,5'e yakın değer kazandı. Hiç ummadıkları, hepsini şoke eden gelişme oldu. Tam tersi gelişme oldu. Türk lirası dolar karşısında değer kazandı. Hem de açıklamayı yaptıktan sonra. Bugüne kadar buna benzer tavırlarla karşı karşıya kalan ülkelerde maalesef çok büyük ekonomik problemler yaşanmış. İlk defa Türkiye'de başarılı olamadılar. Bundan sonra zarar verecek bir durumları yok. Şu an piyasalarda bir sakinleşme söz konusu. Dalgalanmanın şiddeti azaldı. Dolar TL ilişkisi aşağı yukarı bir haftadır 3,60-3,70 gibi dar bir bantta gidip geliyor. Dalga boyu küçüldü. Bu önemli. Bütün bu saldırılara rağmen önemli."

- Bakanların Avrupa'daki programlarına izin verilmemesi

Canikli, 15 Temmuz ve halk oylaması öncesi Avrupa'nın Türkiye'ye karşı tavrını eleştirerek, şöyle konuştu:

"16 Nisan öncesi Avrupa ülkelerinin yaklaşımlarını görüyorsunuz. Bugüne kadar özgürlük, demokrasi, hukukun üstünlüğü diye mangalda kül bırakmayan Avrupa'yı şu anda görüyorsunuz. Arkadaşlarımızın konuşmasına fırsat vermiyorlar. Konuşacaklar ya, bir şey yapmayacaklar. Meramını anlatacak. Oradaki Türk vatandaşlarımıza kendi kanaatini, düşüncesini anlatacak. Herkes çıksın, 'Hayır' diyen kendi gerekçelerini anlatsın, biz de kendi gerekçelerimizi anlatalım millete. Millet de kararını versin. Milletin kararı neyse o olacak sonuçta. Düşünebiliyor musunuz? Buna bile izin vermiyorlar. Hani nerede özgürlük, hepsi gitti. Bir açıdan iyi oldu. Biz biliyorduk zaten, tarih tekerrür ediyor ama bir kez daha çok net şekilde bütün dünyanın gözü önünde ortaya çıktı. Faşizan baskılar ortaya çıktı. Demokrasinin, hukukun üstünlüğünün Avrupa'da olmadığı bir kez daha ortaya çıktı. Sadece pırıltılı bir görüntüden ibaret olduğu, içinin boş olduğu bir kez daha ortaya çıktı. Herkesin görmesi sağlandı."

- Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi

Türkiye'nin yönetim yapısının sorunlu olduğunu, cumhurbaşkanları ile başbakanların arasında çıkan kavgaların ülkeye çok şey kaybettirdiğini vurgulayan Canikli, "Bu yönetim sistemi 1982 Anayasası ile dizayn edilen, yürürlükte olan bu sistem çatışmaları, kavgaları bünyesinde barındıran bir sistem. Zaten 1982 ile 2002 arasındaki uygulamasına bakıldığında siyasette kavga hiç eksik olmamış. Özellikle cumhurbaşkanları ve başbakanlar arasında. Hepsi kavga etmiş. Yakın dostlar dahil." diye konuştu.

Sıkıntının sistemden kaynaklandığını, anayasanın aynı icrayı, yürütme yetkisini hem cumhurbaşkanına hem de başbakana verdiğini belirten Canikli, "Bu sistem her gün krizi tetikliyor. Peki 2002'den bu yana niye olmuyor? Çünkü çok güçlü bir Cumhurbaşkanımız var, liderimiz var. Milletin inanılmaz şekilde destek verdiği bir Cumhurbaşkanımız var. Aynı davaya gönül vermiş, aynı hedef için yürüyen Başbakanımız var da ondan dolayı ama siz her zaman bunun garantisini verebilir misiniz? Geçmişte siyasette istikrarın sağlandığı, kavganın olmadığı, tartışmanın yaşanmadığı bir an bile yok." ifadesini kullandı.

Canikli, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu da eleştirdi.

Canikli, toplantı öncesinde Alucralılar Derneğini ziyaret etti.


AA

Kaynak:Haber Kaynağı