Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek:

Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek:

"OHAL'in kaldırılması tabii ki Türkiye'ye olumlu yansıyacak, küresel doğrudan yatırımları, fon akışını, algısını olumlu etkileyecek, Türkiye'nin normalleşmesine katkıda bulunacak"- "(Betona yatırım yapıldığına yönelik eleştiriler) Bu ülkenin havalimanları

ANKARA (AA) - Ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, "OHAL'in kaldırılması tabii ki Türkiye'ye olumlu yansıyacak, küresel doğrudan yatırımları, fon akışını, algısını olumlu etkileyecek, Türkiye'nin normalleşmesine katkıda bulunacak." dedi.

Şimşek, Habertürk'te katıldığı programda gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

Piyasalardaki son dalganın tamamen küresel piyasalardan kaynaklandığına işaret eden Şimşek, Merkez Bankasının güçlü tepki vererek para politikasını sadeleştirdiğini ve enflasyonla mücadelede kararlığını gösterdiğini söyledi.

Şimşek, para politikasında gerekenin yapıldığına, maliye politikasının da mali disipline devam edeceğine dikkati çekerek, geriye sadece reformların hızlandırılmasının kaldığını aktardı.

Parasal sıkılaşma ile iç talebin bir miktar yavaşlayacağını, dış talebin de büyümeyi destekleyeceğini belirten Şimşek, "Bu da cari açığın azalması ve enflasyonun düşmeye başlaması demek. Özetle seçim sonrası belirsizlik azalacak, reformları hızlandırma kabiliyetimiz artacak." diye konuştu.

Şimşek, büyümenin toplumun tüm kesimlerine yansıdığını anlatırken, "Türkiye'de son 10 yıldır eğer 8,8 milyon vatandaş iş bulmuşsa ve şimdi aylık bir geliri varsa bu aslında büyümenin istihdam oluşturduğunu ve toplumun tüm kesimlerine yansıdığını gösterir. Türkiye'de büyüme güçlü. Cumhuriyetin kuruluşundan AK Parti'ye kadar ortalama büyüme yüzde 4,7 iken AK Parti hükümetleri döneminde yüzde 5,7. Cumhuriyetin kuruluşundan bugüne kadar AK Parti hükümetleri kadar büyüseydik dünyanın en büyük 17. değil 8. ekonomisi olurduk." değerlendirmesinde bulundu.

- İleri teknoloji ürünü satmak için müzakere

Muhalefetin üretim yerine "betona" yatırım yapıldığı eleştirilerine de değinen Şimşek, "İnşaat sektörünün üretim yoluyla milli gelir içindeki payı 2001-2017 döneminde ortalama payı yüzde 7,7. Bu üretimin yüzde yaklaşık 92'si inşaat dışı demek. Kaynakların sadece 7,7'si inşaata gitmiş. Avustralya'da inşaat sektörünün milli gelirdeki payı yüzde 8,1, Avrupa'ya bakıldığında, Slovakya ve Polonya'da yüzde 7-8 arası, Latin Amerika'da yüzde 7,9-7,4 civarı. Bizdeki oran, pek çok gelişmekte olan ülkeye benzer." ifadelerinin kullandı.

Şimşek, AK Parti hükümetlerince yapılan önemli yatırımlara işaret ederek, şu değerlendirmelerde bulundu:

"AK Parti betona para koymuş, peki nasıl koymuş? Okul yaptık, derslik yaptık. Bütün Türkiye'de 300 bine yakın derslik yapmışız. Ülkede hastane yapmışız, ülkenin yolları yoktu, çok şeritli yol yaptık. 78 yılda 6 bin kilometre yapılmış, biz buna 20 bin kilometre eklemişiz. Şu anda tüm organize sanayi bölgelerinde çalışan sayısı 1 milyon 800 bin. Yani, OSB'lerdeki fabrikalardaki üretim, AK Parti gelmeden öncekinin üç katı fazla. Aslında biz sanayileşmişiz. Şu anda Türkiye, savunma sanayinde önemli ihracatçılardan birisi haline geliyor. Bir ekibim bir Asya ülkesinde 1,5 milyar dolarlık kendi üretimimiz olan ileri teknoloji savunma sanayi ürününü satmak üzere müzakere yürütüyor. Sanayileşmede de hizmette de yatırımda da AK Parti var. Bu ülkenin havalimanları azdı yaptık, ikiye katladık, bu ülkenin yolları yoktu dörde katladık, hızlı demiryolu yoktu yaptık, hastaneleri perişandı hastane yaptık, bunun için beton gerekiyordu. Ama Türkiye sanayileşti. Hangi sektöre bakarsanız bakın, hiçbir dönemde, AK Parti hükümetleri dönemi kadar başarı elde edilmemiştir."

Şimşek, yıllık enflasyonun, 1990'lı yıllarda yüzde 70 düzeyinde olduğuna dikkati çekerek, "Enflasyon bugün yüzde 12,2. AK Parti hükümetlerinin bütün dönemlerinin ortalama enflasyonu yüzde 10'un altında, yüzde 9 civarı. Yüzde 9 mu büyük, yüzde 70 mi büyük? Bizden önce tüm partiler denendi. Hepsinde yüksek faiz, yüksek bütçe açığı, yüksek enflasyon. En son Türkiye 2001'de iflasın eşiğine geldi. Biz borcun milli gelire oranını yüzde 72'den 28'e çektik. Şu anda dünyada devletlerin ortalama borçluluk oranı yüzde 87. Yani Türkiye'nin, devletin bilançosunu sağlamlaştırdık." dedi.

Hain darbe girişimi ve terör olayları nedeniyle Türkiye'nin OHAL dönemine geçmeye mecbur kaldığını anımsatan Şimşek, "OHAL'in kaldırılacak olması muazzam olumlu bir gelişme. Sayın Cumhurbaşkanımız bu taahhüdü verdiler. Bu çok önemli. Türkiye zaten terör koridorunu yıktı. Şimdi terör koridoru yıkıldığına, FETÖ'yle mücadelede başarılı olunduğuna göre, OHAL'in kaldırılması tabii ki olumlu yansıyacak. Küresel doğrudan yatırımları, fon akışını, algısını olumlu etkileyecek, Türkiye'nin normalleşmesine katkıda bulunacak. Zaten liradaki değer kaybı, önemli ölçüde bu algı bozulması ve bunun fon akışına olumsuz yansımasından kaynaklanıyor." ifadelerini kullandı.

Şimşek, seçimlerin olası sonuçlarına yönelik soru üzerine de şunları kaydetti:

"Meclisle cumhurbaşkanı hükümetinin uyumlu olması idealdir. Ekonomik görünüm açısından ideal senaryodur. Yok eğer muhalefetin çoğunlukta olduğu meclis söz konusu olursa, uzlaşma yolu aranacak. Bütün bu reform çalışmalarında muhalefet desteği arzulanacak. Muhalefet geçmişte maalesef reformlarla ilgili güçlü destek vermedi. İdeali hükümetle meclis uyumudur. Yok milletimiz bu yönde farklı bir karar verirse, o zaman da eminim Cumhurbaşkanımız mecliste uzlaşmacı bir tavırla memleket sorunlarını çözmek için tüm kesimlerle yakın çalışacaklardır. Ekonomide ideal senaryo olmaz ama büyük bir endişe konusu olarak sunmak da doğru olmaz."

AA

Kaynak:Haber Kaynağı