WASHINGTON (AA) - Başbakan Binali Yıldırım, Batı'nın Türkiye'deki sivil özgürlükler konusundaki iddialarının gerçeği yansıtmadığını, bunların FETÖ'nün yoğun lobicilik faaliyetleriyle yaratmaya çalıştığı bir algı olduğunu belirterek, "40 yıldan uzun zamandır toplumun, ordunun, yargı sisteminin, bürokrasinin ve iş dünyasının içine girdiler. Onların amacı, hükümetimizi uzaklaştırmak ve ülkenin yönetimini ele geçirmekti." değerlendirmesini yaptı.

Başbakan Yıldırım'ın, CNN televizyonunda Fareed Zakaria'nın sunduğu GPS programında gündeme ilişkin soruları yanıtladığı, daha önce bir kısmı CNN internet sitesinde paylaşılan röportajın tamamı, yayınlandı.

- "Bunlar gerçekten ziyade algıdır"

Yıldırım, Zakaria'nın "Türkiye’deki sivil özgürlükler ve basın özgürlüğü konularında Batı'daki eleştiriler artıyor" sözü üzerine, "Bunlar gerçekten ziyade algıdır ve sebebi de bu Gülen örgütüdür. Bu konuda yoğun lobicilik yapıyorlar. Bunlar Gülen örgütüyle ilgili durumlardır. 40 yıldan uzun zamandır bunlar toplumun, ordunun, yargı sisteminin, bürokrasinin ve iş dünyasının içine girdiler. Onların amacı, hükümetimizi uzaklaştırmak ve ülkenin yönetimini ele geçirmekti." diye konuştu.

Cumhurbaşkanlığı Külliyesi ile ilgili bir soruya ise Yıldırım, "Sizi Ankara’ya davet edeceğiz, orayı kendi gözlerinizle görmeniz için. Orayı gördüğünüz zaman gerçeği de göreceksiniz." şeklinde yanıt verdi.

- "Barış ve istikrara katkı sağlamaz"

Başbakan Yıldırım, röportajın daha önce yayınlanan bölümlerinde, Suriye ve Irak'taki iç savaşa, bölgesel sorunlara ve DEAŞ'la mücadeleye dikkati çekerek, "PKK, YPG ve PYD var. Bunlar Kürt, Marksist-Leninist gruplar. Türkiye için sıkıntı oluşturuyorlar. Ayrıca ABD, DEAŞ’ı yenmek için bu örgütlerle birlikte çalışıyor. ABD'nin içinde bulunduğu tarzda bir iş birliğinin bölgede barış ve istikrarı inşa etmeye katkı sağlayacağını düşünmüyorum." demişti.

ABD'nin İran politikasına ilişkin bir soru üzerine Yıldırım, geçen 500 yıl boyunca İran ve Türkiye arasında hiç savaş yaşanmadığını ve Türkiye'nin bölgesel konulara ilişkin tutumunun net olduğunu kaydetmişti.

ABD'nin İran politikasının da bilindiğini belirten Yıldırım, "Şimdi yeni yönetim, Trump yönetimi İran'la karşı karşıya kalmaya daha istekli. Anlaşmayı saf dışı etmek, ortadan kaldırmak istiyorlar. Bunun yasal olarak mümkün olmadığını düşünüyorum çünkü bu ikili değil çoklu bir anlaşma." demişti.

- "Türkiye, her türlü terör tehdidin Avrupa’ya yayılmamasında önemli rol oynuyor"

Yıldırım, Suriye'de milyonlarca kişinin yerinden edildiğinin, bir milyondan fazla masumun öldürüldüğünün altını çizerek, şöyle devam etmişti:

"Yerinden edilmiş 3,5 milyondan fazla Suriyeli hayatlarını kurtarmak için Türkiye'ye sığındı. 6 yıldan uzun süredir, onlara ev sahipliği yapıyoruz, eğitim ve barınma imkanı sağlıyoruz. Türkiye, her türlü terör tehdidinin Avrupa'ya, deniz aşırı ülkelere yayılmamasında önemli bir rol oynuyor. Bu takdir edilmeli."

- FETÖ elebaşı Gülen'in iade süreci

Yıldırım, "Trump yönetiminin, (eski Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı) Michael Flynn Türk hükümetiyle çalıştığı için Gülen’i iade edeceğini umdunuz mu? ABD Başkanlık seçimi günü Flynn, iadeyi savunan bir yazı yazmıştı." şeklindeki soruya, "Biz, bunun gerçekleşeceğini bekledik ama zaman geçtikçe gördük ki iade edileceğine ilişkin bir sinyal yok." yanıtını vermişti.

Başbakan Yıldırım, Flynn'in, Gülen'in iade edileceğine dair güvence verip vermediği şeklindeki soruyu, "Hayır. Biz Michael Flynn ile muhatap değiliz. Biz ABD hükümeti ile muhatabız." şeklinde cevaplamıştı.

- "Kimse ABD'ye El-Kaide’nin yaptığına dair delil var mı diye sormadı"

Yıldırım, "Türk hükümetinin sağladığı kanıtların güçlü ve inandırıcı olmadığı" yönündeki iddialara ilişkin, "15 Temmuz’da bir darbe girişimi oldu, benzer bir şey 11 Eylül’de ABD'de oldu. Dönemin Başkanı George W. Bush, ABD'nin saldırı altında olduğunu ilan ettiğinde Türkiye yardım teklifinde bulunan ve Afganistan'a asker gönderen ilk ülkeydi. Biz 'Bunun arkasında kim var' diye sormadık. ABD, 'Bu saldırının arkasında El-Kaide var, El-Kaide sorumlu' dedi. Kimse ABD'ye 'El-Kaide'nin yaptığına dair delil var mı' diye sormadı." cevabını vermişti.

- "AB gideceği yöne karar vermeli"

Türkiye'nin Avrupa Birliği üyesi olma isteğini kararlı şekilde yineleyen Başbakan Yıldırım, "Evet, tabii ki Türkiye AB’nin üyesi olmak istiyor ancak AB gideceği yöne karar vermeli. Bölgelerini tanımlamalılar, bu bölgeyi genişletecekler mi ya da Hristiyan kulübü olarak mı kalacaklar." ifadesini kullanmıştı.

Yıldırım, Türkiye'nin Batı'nın parçası olmak konusunda net olduğunu, zaten coğrafi ve bir anlamda kültürel olarak da Avrupalı olduğunu kaydetmişti.

AA