Başbakan Binali Yıldırım, Gaziemir ilçesindeki esnaf ziyaretinin ardından Abdullah Arda Meydanı'nda vatandaşlara parti otobüsünden seslendi.

İzmir'in demokrasinin, hoşgörünün merkezi olduğunu söyleyen Yıldırım, İstiklal Mücadelesi'nin zaferle sonuçlandığı ilin de İzmir olduğunu belirtti. 

İzmir'i ne yazık ki bazılarının bugünlerde iyi sözlerle anmadığını ifade eden Yıldırım, "Hatırlayın birkaç gün önce CHP'nin bir milletvekilli İzmir'i kastederek evet verenler için 'Evet verirseniz nasıl düşmanı denize döktük sizi de denize dökeceğiz' diye açıkça millete meydan okumuştur. İzmirlileri, bu ülkenin asil evlatlarını düşmanla aynı safha koymuştur. Sen kimsin, senin ne haddine? İzmir sana pazar günü cevabını verecek." diye konuştu. 

CHP'nin önceki genel başkanının da "Eğer 'hayır' çıkarsa düşmanı İzmir'den denize döktüğümüz kadar mutlu olacağım" dediğini söyleyen Yıldırım, "Yakışır mı, bu millete bu söylenir mi, bakın buradan söylüyorum 'evet' de veren 'hayır' da veren başımın tacıdır. Çünkü biz 80 milyonu kardeş, bir, beraber bildik. Birlikte Türkiye olduk, milleti ayrıştırmaya kimsenin hakkı yok." ifadelerini kullandı. 

"Ne söylediğinin farkında mısın"

Konuşmasında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun 15 Temmuz darbe girişimiyle ilgili "kontrollü darbe" iddiasına dikkati çeken Yıldırım, şöyle konuştu:

"Darbe gecesi beni arayacaksın, diyeceksin ki 'Yanınızdayız, bu bir darbedir, arkanızdayız' şimdi de kalkıp diyeceksin ki 'Bu bir tiyatro, 15 Temmuz kontrollü darbe.' Sayın Kılıçdaroğlu ne söylediğinin farkında mısın, 249 şehidimizin ruhunu incittiğinin farkında mısın, 2 bin gazimizi üzdüğünün farkında mısın kardeşim? 15 Temmuz'a eğer 'darbe değil' diyorsan o zaman Pensilvanya'nın ağzıyla konuşuyorsun, onlar da öyle diyor."

"Düşmanımızı sevindirecek işler yapmayacağız"

Bazı Avrupa ülkelerinin de anayasa değişikliğine karşı olduğuna ve AK Partili bakanların ve milletvekillerinin ülkelerinde toplantı yapmasını engellediğine dikkati çeken Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Atlarıyla, itleriyle bizim vatandaşlarımızın üzerine sürmediler mi, saldırmadılar mı? Bizim bakanlarımıza ve milletvekillerimize engel olmadılar mı? Bakın oynanan oyun büyük, bize engel oluyorlar diğer yandan PKK ve FETÖ kol kola mitingler yapıyor. Yetmedi Kandil'den terörist başları da video konferansla o mitinglere katılıyorlar. Dostluk bu mu, böyle dostluk olur mu? Dostumuzu ve düşmanımızı bileceğiz. Dostumuz için canımız kurban, başımız feda. Ama düşmanımızı da sevindirecek işler yapmayacağız."

"Gündoğdu'ya gelseydin de İzmir'i görseydin"

Başbakan Yıldırım, Buca'daki mitingde yaptığı konuşmada da "Maalesef bazı kendini bilmezler eğer pazar günü oylamadan 'evet' çıkarsa, 'evet' verenleri İzmir'den denize dökeceklermiş. Alçak, sen kim oluyorsun. Pazar günü Gündoğdu'ya gelseydin de orada İzmir'i görseydin. Yüzbinler oradaydı. İzmir ancak düşmana geçit vermez, İzmir bayrağına, ezanına laf edenlere asla pirim vermez. Yıllarca ana muhalefet partisine genel başkanlık yapmış birisi de çıkıp 'eğer bu oylamadan hayır çıkarsa düşmanı İzmir'den döktüğümüz günler kadar sevineceğim' diyor. O sevincin kursağında kalacak. İzmir de 'evet' diyecek, Türkiye de 'evet' diyecek." şeklinde konuştu.

"Bu Türkiye'nin geleceğinin kararının verileceği bir oylamadır"

"Bu halk oylaması partilerin seçimi değil. Hiçbir parti seçime girmiyor. AK Parti de girmiyor, CHP de girmiyor, MHP de girmiyor, HDP de girmiyor." diyen Yıldırım, şöyle konuştu:

"Bu Türkiye'nin geleceğinin kararının verileceği bir oylamadır. Hangi partiye gönül verirseniz verin değerli kardeşlerim gün memleketin geleceği günüdür. Dolayısıyla burada vereceğimiz her 'evet' oyu Türkiye'yi Gazi Mustafa Kemal'in muasır medeniyetler hedefine yaklaştıran bir gün olacaktır, bir karar olacaktır."